Genetiği değiştirilmiş gıdalar, yasada yapılan bir değişikliğin ardından artık İngiltere’de ticari olarak geliştirilip satılabilecek. Teknoloji destekçileri, bunun iklim değişikliği nedeniyle ihtiyaç duyulacak daha dayanıklı mahsullerin gelişimini hızlandıracağını ifade ederken eleştirmenler, değişikliğin gıda üretimi alanına “felaket” getirebileceğini söylüyor.
Gen düzenleme, belirli özellikleri geliştirmek için bir organizmanın DNA’sında kesin değişiklikler yapılmasıdır. Bu düzenlemelerin yapıldığı organizmalara “Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO)” denir. Yeni yasa, genetiği değiştirilmiş çiftlik hayvanlarının geliştirilmesine de kapı açtı fakat bununla ilgili herhangi bir gelişme söz konusu değil.
İskoç, Galler ve Kuzey İrlanda hükûmetleri, İngiltere’nin aksine, gen düzenlemenin ticari kullanımına izin vermedi. İngiltere’de gen düzenlemesi, GDO’lu mahsullerin ticari gelişimini Avrupa Birliği (AB) yasası kapsamında kısıtlayan aynı sıkı düzenleme kapsamında ele alınmıştı. İngiltere’nin AB’den çekilmesi, Westminster hükûmetinin yeni teknolojinin kurallarını gevşetmesine olanak sağladı.
Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı’nın (DEFRA) Baş Bilimsel Danışmanı Prof. Gideon Henderson, “Değişen şu ki, artık laboratuvarda geliştirilen hassas yetiştirme teknolojisini, daha iyi mahsuller yetiştirebilmek ve onları daha kolay pazara sunabilmek için tarlalara götürebiliriz. Böylece Birleşik Krallık’ta ve sonrasında küresel alanda teknolojiyi, gıda üretimini iyileştirmek için kullanabiliriz.” dedi. Henderson yeni kuralların daha iyi gıda üretimine yol açacağını ve İngiltere’ye iş ve yatırım getireceğini ifade etti.
Hassas Yetiştirme Yasası, yalnızca doğal olarak veya hâlihazırda kullanımda olan geleneksel melezleme programları aracılığıyla üretilmiş olabilecek genetik değişikliklere izin veriyor. Genetik modifikasyon (GM), diğer türlerden genlerin dâhil edilmesini içerdiği için yasaya göre buna izin verilmeyecek.
Gen düzenleme, araştırmacıların bir bitkinin DNA’sında kesin genetik değişiklikler yapmalarını sağlar. Örneğin, bitkiye büyümesini hızlandırmak veya gübre bağımlılığını azaltmak için bir gen ekleyebilir. Aynı değişiklik, farklı çeşitlerin çaprazlanmasıyla da üretilebilir fakat bu çok daha uzun sürer. Yeni yasa, nihai sonucun doğal olarak üretilebilecek bir çeşitten farklı olmayan bir ürün olması koşuluyla gelecekte ortaya çıkabilecek gen düzenleme ve diğer yöntemlerin kullanımına izin veriyor.
Beyond GM’den Pat Thomas gibi genetiği değiştirilmiş gıdaları eleştirenler, genetiği değiştirilmiş mahsullerin, AB’de GDO’lu gıdalar için gerekli olan kapsamlı testlerden geçmek zorunda kalmayacağından endişe ediyorlar. Thomas, “Bu tasarının tüm süreci, hükûmetin, yasadaki bu değişikliğin hiçbir sonucu olmayacağına dair güvence veren, genellikle biyoteknoloji endüstrisindeki çıkarları olan bilim insanlarıyla danışmasını içeriyor. Tarih, özellikle gıda ve çevre için düzenleyici kontrolü kaldırdığınızda, ufukta yaklaşan bir felaket olduğunu göstermiştir.” dedi.
DEFRA, bu açıklamaya karşılık olarak Gıda Standartları Ajansı (FSA)’nın, sağlık açısından hiçbir risk oluşturmadığına karar verildiği takdirde ürünlerin satışına izin vereceğini bildirdi.
Ayrıca, genetiği değiştirilmiş gıdaların etiketlenmesinin bir gereklilik olmadığına dair endişeler var ve İngiltere’den gelen GDO’lu gıdaların, hâlen yasaklı olduğu Birleşik Krallık’ın diğer bölgelerine girmesinin nasıl önleneceği net değil.
Derleyen: Nazlıcan Vatansever