- Yapılan bir çalışmada, yapılan faaliyetlerin yaşam ağacından tüm dalları kopardığını doğruladı.
- Araştırmacılara göre altıncı kitlesel yok oluş yaşam ağacının hızla parçalanmasına neden oluyor.
- İklim değişikliğinin de ekosistem üzerinde istikrarsızlık yarattığı belirlendi.
Ekologlar yeni makalelerinde “Evrimin yörüngesi küresel olarak değişiyor ve insan yaşamını mümkün kılan koşullar yok oluyor. Bu, medeniyetin devamlılığı ve insan için gelecekteki ortamların yaşanılabilirliğini tehdit eden ve geri dönüşü olmayan bir yol” uyarısında bulundu.
Geçtiğimiz birkaç ay içerisinde altıncı kitlesel yok oluş görünür hale geldi. Toplu deniz kuşu ölümlerine tanık olduk. Kıyılar ölü balıklarla doldu ve deniz aslanları sıcaklığın neden olduğu alg patlamaları nedeniyle zehirlendi.
Meksika Ulusal Özerk Üniversitesinden ekolog Gerardo Ceballos ve Stanford Üniversitesi koruma biyoloğu Paul Ehrlich, MS 1500’den bu yana türlerin yok oluşunu değerlendirdi ve bunları son 500 milyon yılla karşılaştırdı. Son 500 yılda ise 73 cins sırt kemikli hayvanı yok oluşa sürüklediğimizi açıkladılar. İnsan etkisi olmasaydı, aynı sayıda türün sonunun gelmesi 18.000 yıl sürerdi. Diğer çalışmalarda ise bitki, mantar ve omurgasız yaşam için benzer oranlar bulundu.
Birbirine bağlantılı yaşam ağında belirli işlevleri yerine getiren tür gruplarının kaybında ciddi sonuçlar doğurabilir. Bununla ilgili Ceballos ve Ehrilch “Biz ve diğer tüm türler, istikrarlı bir yaşam ağacı içinde geliştik ve evrimleştik. Bundan dolayı diğer tüm ekolojik işlevlerin kaybı bizleri de doğrudan etkiliyor” ifadelerini kullandılar.
İklim değişikliği tek başına bu sistemlerde büyük bir istikrarsızlık yaratmakta, tozlaşma gibi ekosistem hizmetlerinin kritik zamanlamasını dağıtmakta ve yeni türlerin daha kolay istila edilmesine izin vermekte.
Yapılan bir çalışma, 1985-2019 yılları arasında Arizona’da kurak bir arazide bulunan akarsuda tam da bu süreci belgeledi.
Junna Wang ve ekibi “Çalışmamız, uzun vadeli topluluk istikrarının temelini oluşturan mekanizmalarda iklim değişikliğinin neden olduğu değişikliklerin genel bir istikrarsızlaştırıcı etkiye yol açtığının kanıtı” açıklamalarında bulundu.
Ceballos ve Ehrlich “Bu yok oluşları ve bunların toplumsal etkilerini önlemek için daha önce eşi benzeri görülmemiş siyasi, ekonomik ve sosyal çabalar şart” dedi.
Derleyen: Davut Bulut