- MIT mühendisleri, güneş enerjisiyle çalışan ve ekstra bataryaya ihtiyaç duymayan devrim niteliğinde bir tuzdan arındırma sistemi geliştirdi.
- Bu teknoloji, değişken güneş ışığına rağmen yüksek verimlilikle temiz su üretiyor ve özellikle su kıtlığı çeken topluluklar için umut vadediyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) mühendisleri, güneş enerjisiyle çalışan, devrim niteliğinde bir tuzdan arındırma sistemi geliştirdi. Bu yenilikçi sistem, pahalı enerji depolama ünitelerine ihtiyaç duymadığı için topluluklara düşük maliyetle içme suyu sağlayabilir.
Sistem Nasıl Çalışıyor?
Güneş ışığının yoğunluğuna göre tuzdan arındırma işlemini ayarlayan sistem, gün boyunca güneş enerjisindeki değişimlere anında tepki veriyor. Bulutlu havalarda otomatik olarak yavaşlarken, güneş açtığında hızlanıyor. Bu sayede güneş enerjisinden maksimum verim elde edilerek, gün boyunca değişen güneş ışığına rağmen büyük miktarlarda temiz su üretiliyor.
MIT’nin geliştirdiği bu sistem, diğer güneş enerjisiyle çalışan tuzdan arındırma sistemlerinin aksine, enerji depolamak için ekstra bataryalara veya şebeke gibi ek bir güç kaynağına ihtiyaç duymuyor.
Testlerden Başarıyla Geçti!
New Mexico’daki acı yeraltı suyu kuyularında altı ay boyunca test edilen sistem, değişken hava koşullarında ve su tiplerinde bile başarılı sonuçlar verdi. Sistem, hava koşullarındaki ve güneş ışığındaki büyük dalgalanmalara rağmen, güneş panellerinden üretilen elektriğin ortalama %94’ünden fazlasını kullanarak günde 5.000 litreye kadar su üretti.
Uzmanlar Ne Diyor?
MIT Makine Mühendisliği Profesörü ve GEAR Merkezi Direktörü Amos Winter, “Geleneksel tuzdan arındırma teknolojileri sabit güç gerektirir ve güneş gibi değişken bir güç kaynağını dengelemek için pil depolaması gerekir. Bizim teknolojimiz ise güneş enerjisini doğrudan ve verimli bir şekilde kullanarak su üretiyor,” diyor ve ekliyor: “Yenilenebilir kaynaklarla, pil depolaması gerektirmeden içme suyu üretebilmek büyük bir zorluktu ve biz bunu başardık.”
Dünya İçin Önemi
Sistem, özellikle iç kesimlerde yaşayan ve deniz suyuna ve şebeke elektriğine erişimi sınırlı olan topluluklar için düşük maliyetli içme suyu sağlayabilir. MIT doktora öğrencisi Jonathan Bessette, “Nüfusun çoğunluğu deniz suyu tuzdan arındırma tesislerinin ulaşamayacağı kadar uzakta yaşıyor. Bu nedenle, özellikle uzak ve düşük gelirli bölgelerde yeraltı suyuna büyük ölçüde bağımlı durumdalar. Ve maalesef iklim değişikliği nedeniyle bu yeraltı suyu giderek daha tuzlu hale geliyor,” diyor ve ekliyor: “Bu teknoloji, dünyanın dört bir yanındaki ulaşılması zor yerlere sürdürülebilir ve uygun fiyatlı temiz su getirebilir.”
Gelecek İçin Umut Vadediyor
Araştırmacılar, daha büyük topluluklara ve hatta belediyelere düşük maliyetli, tamamen güneş enerjisiyle çalışan içme suyu sağlamak amacıyla sistemi daha da geliştirmeyi ve ölçeklendirmeyi planlıyor.
Derleyen: Enis Yabar