Kronik beyin sisi genellikle odaklanma güçlüğü, hafif kafa karışıklığı, “bulanık” veya uyuşuk düşünceler, unutkanlık ve genel bir yorgunluk hissi olarak tanımlanır.
Hiç düzgün düşünemeyecek kadar yorulduğunuz veya aynı cümleyi tekrar tekrar okurken takılıp kaldığınız oldu mu? Beyin sisi ile yaşayan insanlar için bu deneyimler günlük yaşamın bir parçası. Ama beyin sisi tam olarak nedir? Ve endişelenmemiz gerekiyor mu?
Resmî olarak beyin sisine tıbbi bir terim diyemeyebiliriz. Yale Tıp Fakültesinden bir sinirbilimci olan Amy Arnsten, “Bu, hastaların doktorlarına neler olup bittiğini anlatmak için kullandıkları günlük konuşma dilinden ortaya çıkmış bir hastalık ismidir.” dedi.
Tipik olarak terim, odaklanma güçlüğü, hafif kafa karışıklığı, “bulanık” veya uyuşuk düşünceler, unutkanlık ve genel bir yorgunluk hissi dahil olmak üzere kalıcı semptomların oluşturduğu bir zincirlemeyi tanımlamak için kullanılır. Çoğu insan bu hislere geçici olarak aşinadır ancak bu hisler kronikleşirse kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir.
Sinirbilimci ve “Beating Brain Fog” kitabının yazarı Sabina Brennan “Beyin sisinin kesin bir klinik tanımının olmaması, onun gerçek olmadığı anlamına gelmez. Kalıcı beyin sisinin hayatımızda bir şeylerin ters gittiğinin işareti olarak görüyorum.” dedi.
Beyin Sisine Neler Sebep Olur?
Beyin sisinden muzdarip hastaların altta yatan başka bir sağlık durumu olabilir. Beynin, planlama ve karar verme gibi bilişsel süreçlerde yer alan prefrontal korteks olarak bilinen bir bölgesindeki hafif yapısal veya işlevsel hasardan kaynaklanabilir. Arnsten, “Frontal lobun bir bölümünü kaplayan bu bölge, beynimizin en son evrimleşmiş bölümü olduğundan dolayı duyusal kortekslerde olduğu gibi daha eski, daha geleneksel devrelerimizin bazılarından farklı bir sinir iletimine sahiptir.” dedi. Bu hassas nöral devreler ise enfeksiyon veya kafa travmasının neden olduğu iltihaplanmaya karşı özellikle hassas olabilir.
Ancak beyin sisi, bir dizi koşula da eşlik edebilir. Multipl skleroz veya lupus gibi enflamatuar hastalıklar veya Lyme hastalığı gibi bakteriyel enfeksiyonlara da neden olabilir. Depresyon veya anksiyetesi olan hastalar, beyin sisi ile ilişkili dağınık, karışık duygulara aşina olabilirler. Yüksek tansiyon, düşük kan şekeri, kafa yaralanmaları ve uyku yoksunluğu, menopoz başlangıcı veya bazı tıbbi tedaviler (belirli tansiyon ilaçları, uyku yardımcıları ve kemoterapi) bile beyin sisine neden olabilir.
Ancak şu anda beyin sisinin belki de en fazla bildirilen nedeni etkileri hâlâ süren COVID. Uzun süreli COVID’li kişiler, ilk SARS-CoV-2 enfeksiyonlarından haftalar, aylar ve hatta yıllar sonra kalıcı semptomlar yaşayabilir. Bu hastalar tarafından bildirilen en yaygın semptomlardan biri de kronik beyin sisi.
Nature dergisinde yayımlanan 2022 tarihli bir çalışma, COVID-19’un prefrontal korteks dahil beynin belirli bölgelerinde anormalliklere ve %2’ye kadar daha hızlı gri madde kaybına neden olabileceğini buldu. Bu durum,insanların bilişsel yeteneklerini etkileyebilir. Çalışmanın ilk yazarı ve Oxford Üniversitesi Nuffield Departmanından sinirbilimci Gwenaëlle Douaud, “Enfekte olan katılımcıların, enfekte olmayan katılımcılara kıyasla karmaşık görevleri yerine getirme becerilerinde daha büyük bir düşüş gösterdiğini bulduk.” dedi.
Beyin sisinin tedavisi var mı?
İyi haber şu ki çoğu durumda beyin sisi tedavi edilebilir.
Altta yatan nedeni belirlemek, beyin sisini ele almanın çözümü. Zihinsel bulanıklığın nedeni stres veya uykusuzluksa o zaman iyi bir gece uykusu kadar basit bir şey dahi onu hafifletebilir. Buna ek olarak, Brennan’a göre egzersiz yapmak, iyi beslenmek ve zihni bulmacalarla canlandırmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri de bazı bilişsel bulanıklıkları en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Ancak bir kişinin beyin sisi kaliteli uyku ile geçmiyorsa kontrole gitmek iyi bir fikir olabilir. Brennan, “Bir kişi hafızayla ilgili endişe duyduğunda, tedbiri elden bırakmamak ve bir doktor randevusu ayarlamak her zaman daha iyidir.” dedi.

Uzun süreli COVID gibi kronik durumlardan kaynaklanan beyin yapısı değişiklikleri zamanla kendi kendine iyileşebilir, ancak bunun ne kadar sürebileceğini bilmek için hastalık hakkında hâlâ yeterli veri yok. BMJ’de yayımlanan 2023 tarihli bir araştırmaya göre 70 uzun süreli COVID vakasının analizi, konsantrasyon ve hafıza sorunları bildirenlerin enfeksiyondan bir yıl sonra bu semptomları yaşamaya devam ettiğini ve “uzun süreli semptomları gösterdiğini” ortaya çıkardı. Aşılanan bireylerin bu kalıcı semptomları yaşama olasılığının ise daha düşük olduğu tespit edildi.
Arnsten ve meslektaşları gibi araştırmacılar, beyin sisini iyileştirmenin yollarını hâlâ arıyorlar. Birkaç ümit verici mevcut ilaç buldular (bu ilaçlar başlangıçta DEHB ve yüksek tansiyon gibi diğer durumları tedavi etmek için geliştirildi), ancak çalışmaları hâlâ erken aşamalarda. Arnsten “Bu, bilimin çok fazla şey öğrenmeye yeni başladığı bir arenadır. Bağışıklık sistemi ile sinir sisteminin arayüzü çok karmaşık ve çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Derleyen: Ceren Korkmaz