Google, YouTube, Facebook, Instagram gibi çeşitli dijital platformların kürtaja dikkat çekmek ve bu konuda yapılacak çalışmaları desteklemek adına hamlelerinin ardından bugün bizzat bu teknoloji devlerinin kürtajı kovuşturmaya dolaylı olarak destek verdiği görülüyor. Öyle ki ABD polisi, kürtajı kovuşturmak için dijital verilerden yararlanıyor.
Nisan ayı sonlarında Nebraska polisi 17 yaşındaki Celeste Burgess’ın ölü bir bebek doğurduğu ve cesedi gömdüğü yönünde bir ihbar aldı. Memurlar kısa süre sonra annesi Jessica Burgess ve bir arkadaşının taşıma ve gömme işlerinde ona yardım ettiğini öğrendi. Polis, başka bir kişinin ölümünü gizlemek ve yanlış ihbarda bulunmak suçlarından ceza verdi. Ancak haziran ayında Jessica’yı genç kızına kürtaj yaptırmakla da suçladılar. Polis, Meta’nın Facebook Messenger’daki konuşmalarını teslim etmesini gerektiren bir arama emri aldıktan sonra keşif yaptı. Şifrelenmemiş olan mesajlar, ikilinin kürtaj hapı temin etme ve kullanma konusunu tartıştıklarını gösterdi.
Dijital verilere yönelik arama emirleri polis soruşturmalarında rutin bir uygulama ve çevrim içi ortamda ne kadar çok zaman geçirdiğimiz düşünüldüğünde bu uygulama oldukça mantıklı. Teknoloji devleri yıllardır kolluk kuvvetleri tarafından talep edilen belirli bilgiler için geçerli mahkeme kararlarına yanıt verse de bazı şirketler gizliliğimiz için diğerlerinden daha fazla mücadele etti. Milyonlarca insan artık Signal ve WhatsApp gibi aramalarını ve mesajlarını şifreleyen uygulamalar kullanıyor, böylece sağlayıcıların kendileri dahil mesajlarına kimse erişemiyor.
Nebraska’daki dava, polisin bir kürtajı kovuşturmak için dijital verileri kullandığı ilk dava değil ve son da olmayacak gibi görünüyor. Dijital veriler nadiren ana delil olarak kullanılsa da savcılar; mahkemede bir resim çizmek için arkadaşlara gönderilen mesajları, internet aramalarını veya çevrim içi bir eczaneden gelen e-postaları kullanıyor. Ancak Burgess davasında olduğu gibi, yetkililere ilk haber verenler genellikle kadınların çevresindeki kişiler oluyor: Bir doktor ya da hemşire, bir aile üyesi ya da bir arkadaşın arkadaşı.
ABD Yüksek Mahkemesi geçen yaz Roe v. Wade kararını bozduğunda, kürtajın anayasal bir hak olduğunu da sona erdirmiş oldu. Bunu yaparken de eyaletlere kürtajı düzenleme ya da tamamen yasaklama yetkisi vererek ülke çapında bir kürtaj yasağı dalgasını tetikledi. Şu anda en az 13 eyalet çok az istisna ile ya da hiç istisna olmaksızın kürtajı yasaklıyor. Georgia kısa bir süre önce hamileliğin altı haftasından sonra kürtaj yasağını yeniden yürürlüğe koydu. Bugün birçok eyalette kürtaja erişimle ilgili mücadele hâlâ mahkeme salonlarında devam ediyor.
Karardan bir hafta sonra Google, kürtaj kliniklerine ve diğer tıbbi tesislere yapılan ziyaretlere ilişkin konum verilerini sileceğini duyurdu. Electronic Frontier Foundation kadınların gizlilik ayarlarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Dijital Savunma Fonu kadınları şifreli mesajlaşma uygulamaları kullanmaya teşvik etti. Bazıları ise regl takip uygulamalarını silmelerini önerdi. Üreme hakları bağlamında dijital mahremiyete bu kadar önem verilmesi tuhaf görünebilir ancak 2011 ve 2022 yılları arasındaki kovuşturmalara bakıldığında bu konuşmalara neden ihtiyaç duyulduğu anlaşılıyor.
Bugüne kadar neler yaşandı?
Mayıs 2011’de Idaho polisi Jennie McCormack’ı kendine kürtaj yapmakla suçladı. 32 yaşındaki kadının yasal bir prosedürü karşılayacak gücü yoktu. Bunun yerine internetten satın aldığı hapları kullandı. NPR, McCormack’ın kürtajdan kısa bir süre sonra bir arkadaşına güvendiğini bildirdi. Polise haber veren de bu arkadaşının kız kardeşiymiş. Polis memurları evine vardıklarında arka verandada sarılmış bir cenin buldular.
McCormack polise, beş hap içtikten sonra kendi kendine kürtaj yaptığını itiraf etti. Duruşmada mahkemeye ilacın “FDA onaylı” olduğunu, “internet üzerinden temin edildiğini” ve “bir doktor tarafından reçete edildiğini” söyledi. Yıllar sonra bir temyiz mahkemesi, “McCormack’ın kız kardeşinin internette belirtilmemiş kürtaj hapları bulduğunu, bunlar için 200 dolar ödediğini ve Idaho’daki McCormack’a gönderttiğini” belirtti. McCormack beş yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kaldı ve günün sonunda dava düşürüldü.
Mart 2015’te Indiana, Purvi Patel’i bakmakla yükümlü olduğu bir kişiyi ihmal etmek ve feticide suçlarından 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. İki yıl önce Patel evde bir çocuk doğurduktan sonra kanama şikayetiyle hastaneye gitti. Sağlık personeline önce 10 haftalık hamile olduğunu söyledi. Ancak iki doktor tarafından sorgulandığında doğum yaptığını kabul ederek bebeğin ölü doğduğunu itiraf etti.
Patel doktorlara cesedi bir kese kağıdına koyduğunu ve ailesinin restoranından çok da uzak olmayan bir Target mağazasının arkasındaki çöp konteynerine attığını söyledi. Hastane polise haber verince polis bölgede arama yaptı ve poşeti buldu. Aramaya katılan bir doktor “bebeğin soğuk ve cansız olduğunu” ancak “normal, sağlıklı görünen bir bebek olduğunu” söyledi.
Mahkeme belgeleri polisin Patel’in telefonu için arama emri çıkarttığını gösteriyor. Elektronik cihazların incelenmesi konusunda eğitim almış bir memur, Patel’in metin mesajlarını indirdi. Verileri inceleyen polis, Patel’in “en az bir arkadaşıyla” kürtaj hakkında konuştuğunu tespit etti. Patel ayrıca Hong Kong’dan kürtaj hapları temin ettiğini ve aldığını da paylaştı.
Bir Indiana temyiz mahkemesi Temmuz 2016’da feticide mahkumiyetini bozdu. Mahkeme, Patel’in iPad’ini ararken “polisin InternationalDrugMart.com’dan bir müşteri hizmetleri e-postası bulduğunu” belirtti. E-posta, Patel’in 72 dolar karşılığında mifepriston ve misoprostol sipariş ettiğini doğruladı. Bir dedektif, muhtemelen bunun mümkün olduğunu teyit etmek için aynı hapları sipariş etti. Polis ayrıca Patel’in “On İki Hafta Sonra Kürtaj” başlıklı bir web sitesini ziyaret ettiğini de tespit etti.
Mahkeme belgelerinde Patel’in ne tür bir telefona sahip olduğu ya da polisin mesajlarına nasıl eriştiği belirtilmiyor. Ancak mesajlar en az üç aylık olması Patel’in mesajları ya da çevrim içi eczaneden gelen e-postayı silmediğini gösteriyor. Indiana başsavcısı mahkemenin kararını temyiz etmemeye karar verdi. Eylül 2016’da Patel, çocuk ihmali suçundan 18 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Nisan 2015’te Arkansas polisi Anne Bynum’ı evinde ölü bir çocuk doğurduktan sonra tutukladı. Bynum doğumu gizlemek ve bir cesedi istismar etmekle suçlandı. Eyalet ayrıca arkadaşı Karen Collins’i de kürtaj yapmakla suçladı. Zaten bir çocuğu olan ve asgari ücretli bir işte çalışan Bynum, hamileliğinden ailesine hiç bahsetmeyip hamileliğini saklaması zorlaştığında doğumu başlatmak için ilaçlar almıştı.
Bir video röportajında Bynum, bebeği gece yarısı evde tek başına doğurduğunu söyledi. “Çok güzeldi. Gerçekten çok güzeldi. Ama gözleri kapalı, ağzı kapalı. Tamamen hareketsizdi.” Bynum kalıntıları sarıp yatmaya gitti. Ertesi gün, ön yolcu koltuğunda cesetle birlikte acil servisin yolunu tutarak “dün gece doğum yaptığını ama başaramadığını” söyledi. Sağlık personeli bunun ölü bir doğum olduğunu tespit etti.
Hastane Bynum’ı günler sonra taburcu ettiğinde Bynum eve dönerken tutuklandı. Şerif onu kelepçeledi ve polis arabasının arkasına oturttu. Bynum’ın duruşması kısa sürdü, sadece iki gün ifade verdi ve jüri birkaç dakika müzakere etti. Yargıç onu altı yıl hapis cezasına çarptırdı. Bir temyiz mahkemesi Aralık 2018’de mahkumiyet kararını bozdu.
Polise kimin haber verdiği tam olarak bilinmemekle birlikte temyiz mahkemesi, “Bynum’ın arkadaşlarına, avukatlarına ve rahibine hamilelikten ve doğduğunda çocuğu evlatlık verme niyetinden bahsettiğini” belirtti. Bynum doğum yaptıktan sonraki sabah avukatına mesaj atmış ve o da kendisine bir doktora görünmesini tavsiye etmişti. Avukat ayrıca bir cenaze evini aramış ve “Bynum’a ceninin kalıntılarını hastaneye götürmesi tavsiye edilmişti.” Bynum’ın mesajları kendisinin mi paylaştığı yoksa polisin bunları başka bir şekilde mi ele geçirdiği gizliliğini koruyor.
Ocak 2018’de Mississippi, Latice Fisher’ı bir yıl önce yeni doğan bebeğinin ölümünden dolayı cinayetle suçladı. Washington Post’un haberine göre sağlık görevlileri eve geldiklerinde “tuvalette cansız ve mavi, göbek bağı hala bağlı bir bebek” buldular. Bebeğin hastanede öldüğü açıklandı. Fisher başlangıçta hamile olduğunu bilmediğini söylemiş ancak daha sonra hamileliğinin en az bir aydır farkında olduğunu itiraf etmişti. Ayrıca nasıl düşük yapılacağına dair internet aramaları yaptığını da eklemişti.
Fisher’ın iPhone’unu polise “gönüllü olarak teslim ettiği” bildirildi. Mahkeme kayıtlarına göre telefonun “hafızası ve verileri Fisher’ın geçmiş internet aktiviteleri de dahil olmak üzere indirildi”. Müfettişler bu verileri incelerken Fisher’ın “kürtaj hapı satın al, mifeprisone [sic] online, misoprostol online” ve “Misoprostol Kürtaj Hapı Online satın al” gibi aramalar yaptığını öğrendi. Fisher ayrıca “görünüşe göre bu aramaların hemen ardından misoprostol satın almış” Bir başka mahkeme belgesine göre polis kocasının telefonunu da aramış.
Fisher’ın hapları aldığına dair bir kanıt bulunmamakla birlikte savcılar dijital verileri kullanarak Fisher’ın hamileliğini sonlandırmayı amaçladığını iddia ettiler. Sonunda cinayet suçlaması düşürüldü.
Teknoloji şirketleri karar vermeli
Teknoloji şirketlerinin, soruşturmalar kürtajla ilgili olsa bile polisten gelen arama emirlerini işleme koyma konusunda çok fazla seçeneği olmasa da şirketler insanlar hakkında ne kadar dijital veri toplayacaklarına ve bu bilgileri ne kadar süreyle saklayacaklarına karar verebilirler. Ayrıca, insanlara tüm mesajları için daha fazla gizlilik sağlayacak olan uçtan uca şifreleme sunup sunmayacaklarını da netleştirebilirler.
Geçtiğimiz yıl gazeteciler Facebook ve kürtaj karşıtı kliniklerin hasta adayları hakkında hassas bilgiler topladığını ortaya çıkarmıştı. Ayrıca The Markup, çevrim içi kürtaj hapı sağlayıcısı Hey Jane’in, gazeteciler bu uygulama hakkında kendilerine ulaşana kadar kullanıcıları internet üzerinden takip eden bir dizi çevrim içi izleyici kullandığını bildirdi. Yakın zamanda ProPublica, kürtaj hapı satan dokuz eczanenin de hassas verileri Google ve diğer üçüncü taraflarla paylaştığını tespit etti. Dokuz eczane de kürtaj haplarının posta yoluyla nasıl temin edilebileceği konusunda bilgi veren Plan C tarafından tavsiye edilmişti. ProPublica’nın yorum talebine hiçbiri yanıt vermedi.
Abortion, Every Day’de yayıncı Jessica Valenti “beyazsanız, paranız varsa ve kürtajın yasal olduğu bir eyalete seyahat edebiliyorsanız, marjinal topluluklardan gelenlere göre çok daha kolay bir zaman geçireceğinizi” hatırlatıyor. Herkesin üreme sağlığı hizmetlerine erişimi hak ettiğini; geçtiğimiz on yıl bir gösterge ise temel kürtaj haklarını korumak için doktorlar, hemşireler ve avukatlardan kanun yapıcılara, yazılım mühendislerine ve seçmenlere kadar herkese ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Derleyen: Hatice Bulut