Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, depremlerin ardından yıkılan binalardan kalan hafriyatın uygun şekilde bertaraf edilmemesi halinde oluşabilecek tehlikelere karşı uyardı.
Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkımlara neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası Türkiye’nin ve dünyanın birçok şehrinden arama-kurtarma ekipleri ile gönüllüler yardıma koştu. Bu sırada MSKÜ Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin de önemli uyarılarda bulundu.
Konu hakkında İlemin’in açıklamaları şu şekilde: “Araştırma alanım doğa ile ekoloji. Yaşanan büyük deprem sonucu devasa bir enkaz ve moloz ortaya çıktı. Bu hafriyatlar uygun bertaraf edilmezse yaşadığımız binlerce kayıptan fazlasını verebiliriz. Nasıl mı? Deprem sonucu yıkılan binalardan ortaya saçılan enkazlarda insan sağlığı ve ekosistem için zararlı pek çok madde bulunuyor. İzolasyon maddelerindeki kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest bunların başında geliyor. Yakında yıkılan binaların yerine yeni bina inşaatlarına başlanacak. İnşaat öncesi hazırlık aşamasında mevcut hafriyatlar doğal alanlardaki vadi tabanlarına, doğal sulak alanlara ve tarım alanlarına dökülürse bölgede büyük bir tehlike başlayacak. İlk olarak su döngüsü ile bu zararlı maddeler toprağa ve yeraltı sularına karışacak. Buna bağlı olarak tarım alanlarında yetişen gıdalar insanlar tarafından tüketildikçe uzun vadede başta kanser olmak üzere hastalıklar görülecek.”
“Enkazların, belirlenecek sızdırmasız alanlarda bertaraf edilmesi gerekiyor”
İlemin, deprem bölgesinin tarım cenneti olduğu kadar eşsiz bir biyolojik çeşitliliğe sahip olduğunu ifade ederek, “Doğal alanlara gelişigüzel bırakılacak bu zararlı maddeler ekosistemdeki besin zinciri ile bütün biyolojik çeşitliliği olumsuz etkileyecek. Doğadaki bitki ve hayvan türleri zarar görecek ve ölecek. İşte bu noktada depremden zarar gören illerdeki belediyelere çok büyük görev düşüyor. Belediyelerin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği ile Tarım ve Orman Bakanlıkları’nın, akademisyenlerin, uzmanların ve doğaseverlerin birlikte çalışması çok önemli. Ortaya çıkan enkazların belirlenecek sızdırmasız alanlarda bertaraf edilmesi gerekiyor. Deprem enkazında geri dönüşüm ile pek çok malzeme (plastik, metal ve cam) tekrar kullanılabilir. Bugün Hatay’da molozların ve çöplerin gelişigüzel dökülmeye başlandığının ilk örneğini gördük. Hatay Mileyha sulak alanı ve kuş cennetinin korunması için uzun zamandır bölge insanı ile emek veren değerli arkadaşım Emin Yoğurtçuoğlu bölgeye dikkati çekti.
Konuya duyarlılığını hemen gösteren ve harekete geçen bakan yardımcımız Mehmet Emin Birpınar, alandaki iletişim eksikliğinden kaynaklı hatayı düzeltti ve gerekli talimatları vererek güzelim kuş cennetindeki çöp ve molozlara müdahalede bulundu. Evet depremler binlerce canımızı aldı. Geride kalan insanlarımızın daha güzel bir geleceğe ulaşabilmesi için yapacağımız şey çok basit. Üzerinde yaşadığımız doğayı korumak ve anlamak. Koruduğumuz sürece bu coğrafyanın bütün değerleri ile daha sağlıklı bir yaşam bizi bekliyor. Bu toprakların coğrafyası ve jeolojisini anlayarak buna göre yapılar inşaa edersek de bir daha böyle büyük can kayıpları yaşamayacağımız çok açık.” diye konuştu.
Derleyen: Tuğba Akkesen