- Bilim insanları, beynimizin epizodik anıların (önceki bir deneyimin uzun vadeli, bilinçli hafızası) nasıl depoladığına dair yeni bilgiler keşfetti.
- Hipokampüs, beynin derinliklerindeki konumu nedeniyle üzerinde çalışılması zor bir alan, ancak bu alan hafızamız için kritik öneme sahip. Aynı zamanda beynimizdeki hafıza kütüphanesinin kütüphanecisi olarak da görev yapıyor.
- Araştırmacılar, bu çalışmada keşfedilen nöronların, olaysal hafızanın tüm ögelerinin (yani neyin nerede ve ne zaman olduğu) kaydını bir arada tutacak “yapıştırıcıyı” temsil ettiğine ve dolayısıyla yardımcı olacak nöral protezlerin geliştirilmesine bilgi sağlama potansiyeline sahip olduğuna inanıyorlar.
Bilim insanları, Alzheimer hastalığı ve demans gibi hafıza sorunları olan hastalara yardımcı olacak yeni bir çalışma yürüttü. Aynı zamanda bu çalışma, yeni nöroprostetik cihazların geliştirilmesinde de kritik öneme sahip olabilecek.
Bu çalışma, beynimizin epizodik anıları (önceki bir deneyimin uzun vadeli, bilinçli hafızası) nasıl depoladığına dair yeni bilgilerin bulunmasını sağladı.
Glasgow Üniversitesi, Birmingham Üniversitesi ve Erlangen Üniversitesi ile iş birliği içinde yürütülen yeni çalışmanın sonuçları bioRxiv sunucusunda mevcut. Aynı zamanda bu çalışmanın, Nature Human Behavior‘da da yayımlanması planlanıyor.
Bilim insanları, beyindeki bireysel nöronların aktivitesinin gözlemlemesine olanak sağlamak için ameliyat gerektiren epilepsi hastaların beyinlerindeki hipokampüs bölgesinde, doğrudan implante edilen özel elektrotlar kullandı.
Hipokampüs, beynin derinliklerindeki konumu nedeniyle üzerinde çalışılması zor bir alan, ancak bu alan hafızamız için kritik öneme sahip. Aynı zamanda beynimizdeki hafıza kütüphanesinin kütüphanecisi olarak da görev yapıyor.
Bir kütüphaneci gibi hipokampüs, bizi beynin neokorteksinde anıların depolandığı yere yönlendirir. Bu, kitabın içeriğini bilmeden bizi doğru kitap rafına yönlendirmeye benzer.
Yeni bir şey öğrendiğimizde, bilgi ilk önce neokortekste işlenir ve daha sonra hipokampüstaki belirli nöron gruplarına bağlanır ve ardından bir anıyı temsil eden sinir topluluğu adı verilen şey oluşturulur.
Dr. Luca Kolibius liderliğindeki bu çalışmada, hastalardan sunulan görüntülerin ikili veya üçlü anılarını oluşturmaları istendi. Hastalar tutarlı bir anı oluşturmak amacıyla farklı görüntüleri birbirine bağlamak için hikâyeler kullandılar ve daha sonra tek bir görüntü (örneğin bir martı) sunulduğunda bu görüntüleri hatırlamaları istendi.
Profesör Simon Hanslmayr liderliğindeki araştırma ekibi, hafıza oluşumu ve geri çağırma aşamasında nöronların ateşlenme hızlarını analiz etti. Hafıza oluşumu ve geri çağırma sırasında bireysel olaylar için ateşlenme hızlarını artıran nöronları belirledi. “Bölüme Özel Nöronlar” adını verdikleri bu nöronlar, bir anıyı hatırladığımızda bu sinir düzeneğini yeniden etkinleştiriyor, düzeneğin geri kalanını tetikliyor ve anıyı tamamen yeniden canlandırıyor gibi görünüyor.
Araştırmacılar, bu çalışmada keşfedilen nöronların, olaysal hafızanın tüm ögelerinin (yani neyin nerede ve ne zaman olduğu) kaydını bir arada tutacak “yapıştırıcıyı” temsil ettiğine ve dolayısıyla yardımcı olacak nöral protezlerin geliştirilmesine bilgi sağlama potansiyeline sahip olduğuna inanıyorlar.
Araştırmacılar, bir sonraki çalışmalarında anıların hatırlanmasına yardımcı olmak için hafızanın geri getirilmesi sırasında bu nöronları uyaran bir cihaz geliştirilebilmeyi umuyorlar.
Derleyen: Tuğba Akkesen