Bir proje araştırması olan saç telinin katmanlarının nanomekanik özellikleri, iki farklı saç türünden örneklerle incelendi.
Sheffield Üniversitesi’nde doktora araştırmacısı olan Ella Hudson liderliğindeki bir proje, saç teli katmanlarının, nanomekanik özelliklerine katkısını tespit etmeyi amaçlıyor. Bu çalışmanın amacı, yeni bir saç bakımı tedavisinin, zarar verici bir tedaviyi takiben saç tellerindeki parlaklıktan sorumlu kısmı da olan kütikülün, nanomekanik özelliklerini eski haline getirip getiremeyeceğini tespit etmek ve ayrıca saç tipinin (etnik köken) etkisini araştırmaktı. Bunu başarmak için saçın kütiküler nanomekanik özellikleri iki farklı saç türünden örneklerle üç eyalette araştırıldı. Araştırma yapılırken şu saç örnekleri dikkate alındı:
- İşlem görmemiş (sağlıklı) saçlar
- Hasarlı saçlar
- Yeni tedavi ile tedavi edilen hasarlı saçlar

Kütikülün (yüzey tabakası) bütün bir saç telinin mekanik özelliklerine katkısı araştırılmakta. Kütikül, her bir saç telinin korteks bölgesini kaplayan koruyucu dış tabaka ve insan saçının parlaklığı ile dokusundan sorumlu olan yer olarak bilinir. Normal kütikül pürüzsüzdür, böylece ışığı yansıtır ve saç kılları arasındaki sürtünmeyi azaltır. Saçın dış tabakasının pürüzlü dokusu, her bir teli ayırmayı zorlaştırır. Kütikül elektriklenmiş ve sağlıksızsa, saçlar birbirine takılır ve dolaşmaya başlar. Yani saçınız size iyi durumda olmadığının sinyallerini verir.
Bununla birlikte, tipik olarak saçın mekanik özelliklerini incelemek için kullanılan teknikler, tüm saç telini temsil eden veriler üretir. Nano indentasyon, numunelerin yalnızca yüzeyinin sertlik özelliklerinin lokalize ölçümünü sağlar.

Saç telleri hiyerarşik olarak organize edilmiş ve üç temel yapısal birimden oluşur:
- Kütikül adı verilen koruyucu bir dış tabaka
- Korteks adı verilen merkezi bir çekirdek
- Medulla adı verilen gözenekli bir kanal
Araştırma sonunda, Nano indentasyon verileri, Afrika veya Kafkas kılı için tedavi grupları arasında önemli bir fark göstermedi. Bu sonuçlar, belirgin tedavi farklılıkları gösteren tüm elyaf mekanik testinden farklı. Bu, saç tellerinin içyapılarının (korteks ve medulla) en çok hasar veren ve onarıcı tedavilere kütikül yerine yanıt verdiğini açıkça gösterir.
Yaş, ırk, cinsiyet ve hormonların durumuna göre değişik saç şekilleri meydana gelir. Örneğin Afrikalı birinin saçları yaklaşık 3 kat dokudan meydana gelirken ve kıvrılmaya meyilliyken bu oran Uzak Doğulularda 11 kata kadar çıkar ve saçlar düz olma eğilimi gösterir.
Ella’nın popülasyon varyasyonunun analizine odaklanan saç tellerinin mekanik özellikleri ve farklı tedavilerin ardından bunun nasıl değişebileceği üzerine yaptığı önceki çalışma, Nano indentasyon verileriyle güçlendirildi.
Yeni onarıcı saç bakımı tedavisi, saç telleri üzerinde toplanan mekanik özellik verileriyle uyumlu olarak, bu popülasyon varyansını önceden hasar görmüş duruma doğru geri getiriyor gibi görünmekte.
Verilerde, yeni tedavinin yıpranmış saçlara uygulanmasının ardından, işlem görmemiş veya yıpranmış saç gruplarında görülmeyen bimodal dağılım olması ilginç bir olgu olarak dikkat çekti. Bimodal dağılım ise; bir istatistik terimi olarak bir dağılım içinde en çok görülen olarak tanımlanır.
Şu anda bunun kesin bir açıklaması olmamakla birlikte, örneğin bir medulla varlığı tek tek saç telleri arasındaki doğuştan farklılıklara bağlı olabilir.
Ella, farklı hasar durumlarındaki saçları karakterize etmeye ve onarıcı tedavilerin etkinliğini araştırmaya devam etmeyi amaçlıyor.
Derleyen: Tuğba Akkesen