En yakın dostlarımızdan, sadece iyi gün dostu olmayan köpekler aynı zamanda kötü günlerimizde de yanımızdalar. Bu arkadaşlık hem insan hem de köpek için endişeli günler açısından da önem ve benzerlik taşıyor.
PLOS One’da yayımlanan bir çalışmada köpeklerin kaygılı ve kaygılı olmama durumları arasında beyinsel fonksiyonlarında farklılık olduğu belirtildi. Çalışmayı yürüten Belçika’daki Ghent Üniversitesindeki araştırma ekibi aynı zamanda köpek dostlarımızın kaygı yapılarının insanlarınkine benzer olduğunu öne sürdü.
Yapılan araştırmada anksiyetesi olan köpeklerin beyinleri, fonksiyonel Manyetik Rezonans görüntüleme (fMRI) taramaları aracılığıyla gözlemlendi. Köpekler taramalara tâbi tutularak köpeklerin kaygı durumlarına dair bulgular saptandı. Köpeklerin sahipleri de evcil hayvanlarının davranışlarıyla ilgili anketler doldurdu. Bu yöntemlerle kaygılı köpeklerin, kaygılı insanlarla olan benzerliği üzerinden bir çalışma yürütüldü.
Araştırmada anksiyete sahibi köpeklerin, iletişim alanında düşük bir yeterliliğe sahip olduğu saptandı. İletişim beceresi düşük köpeklerin eğitilmesinin de son derece zor olduğu belirtildi. Kuşkusuz bu durum, kaygılı bir insanın öğrenime karşı tok olma durumuna benzeyen bir özellik.
Beyin son derece bir kompleks yapı. Bundan dolayı bu ve bunun gibi araştırmalara karşı son derece ihtiyatlı davranmak daha sağlıklı. Yapılan çalışmada, köpeklerin endişeli olma durumunun birçok faktörü içerebileceği unutulmamalı. Araştırma bizlere, köpeklerdeki kaygı durumunun mu beyin fonksiyonlarını değiştirdiğini yoksa beyin fonksiyonları değişmiş köpeklerin mi kaygıya sahip olduğunu söyleyemiyor. Ancak şu gerçek ki köpekler kaygıya sahip canlılar.
Çevresel faktörlerin köpek dostlarımıza her şekilde etki edilebileceği unutulmamalı. Bu durumu ve ilaç tedavisinin etkinliğini unutmamak köpek dostlarımız için birincil dereceden çözüm araçları.
Derleyen: Özgür Kirici