Kimyada He, Fe ve Ca’ya sahibiz peki ya do, re ve mi? W. Walker Smith veri sonifikasyonu adı verilen bir teknik kullanarak, elementlerin yaydığı görünür ışığı sese dönüştürdü ve her biri için benzersiz, karmaşık sesler yarattı.
W. Walker Smith, müzik ve kimya tutkularını birleştirerek moleküllerin doğal titreşimlerini bir müzik bestesine dönüştürdü. Smith, bu yolculuğa skandiyum elementi tarafından yayılan ışığın farklı dalga boylarının görsel temsillerini fark ederek başladı.
Bilim insanları, daha önce en parlak dalga boylarını piyanodaki tek notalara atadılar. Smith ise çalışması neticesinde bazı elementler tarafından salınan zengin dalga boyu çeşitliliğini birden fazla sese indirgenebildiğini keşfetti.
Araştırmacı, gerçek zamanlı ses için her bir öğenin hafif verilerini nota karışımlarına dönüştüren bir bilgisayar kodu oluşturdu. Ayrık renk dalga boyları, frekansı ışığın frekansına karşılık gelen ve genlikleri ışığın parlaklığına uyan bireysel sinüs dalgaları haline geldi.
Oluşturulan kod, bazı öğelerin yüzlerce veya binlerce frekansı olduğundan, bu notaların gerçek zamanlı olarak üretilmesine, birbirine karıştıkça armoniler ve vuruş kalıpları oluşturmasını sağladı.
Araştırma sürecinin başlarında Smith, ışık ve ses titreşimleri arasındaki model benzerlikleri üzerine yoğunlaştı. Işık renklerinde mor, kırmızının frekansının neredeyse iki katına sahiptir ve müzikte frekansın ikiye katlanması bir oktava karşılık gelir. Bu nedenle, görünür ışık bir “ışık oktavı” olarak düşünülebilir. Işığın bu oktavı, işitilebilir aralıktan çok daha yüksek bir frekansta yer aldığı için Smith, sinüs dalgalarının frekanslarını yaklaşık 10-12 oranında aşağı ölçeklendirdi ve ses çıkışını, insan kulağının farklılıklara en duyarlı olduğu bir aralığa sığdırdı.
Bir sonraki adım, Indiana Bloomington’daki WonderLab Bilim, Sağlık ve Teknoloji Müzesinde bir sergi ile bu teknolojiyi yeni bir müzik aletine dönüştürmek. Smith “Hem çocukların hem de yetişkinlerin bir öğeyi seçip görünür ışık spektrumunun bir görüntüsünü görmelerini ve aynı anda duymalarını sağlayan etkileşimli, gerçek zamanlı bir müzikal periyodik tablo oluşturmak istiyorum.” dedi. Sese dayalı yaklaşımın, kimya sınıflarında alternatif bir öğretim yöntemi olarak potansiyel bir değere sahip olduğunu görme engelli ve farklı öğrenme stilleri olan insanları kapsadığını da belirtti.
Derleyen: Yavuz Akyol






