Dünya’dan sadece 70 ışık yılı uzaklıktaki bu yabancı dünya, şimdiye kadar bulunan en tuhaflardan birisi. Gezegen 20 Jüpiter kütlesinde ve alüminyumu hızla eritebilecek sıcaklıklara sahip. İki yıldızın etrafında 10.000 yıllık bir yörüngede durmak bilmeyen bir kum fırtınası tarafından harap edilmiş durumda.
Geçen yıl ön baskı sunucusu arXiv’de yayımlanan keşif, değerlendirmeler sürecinden geçti ve The Astrophysical Journal Letters’da yer alacağı söylendi. Ayrıca ekip, VHS 1256 b’nin atmosferinin birçok bileşenini belirledi. Bunlar, metan, karbonmonoksit ve suyun net tespitlerini ve ek olarak karbondioksit kanıtı da içeriyor.
Almanya’daki Max Planck Astronomi Enstitüsünden astrofizikçi Paul Mollière, “Başka hiçbir teleskop, tek bir hedef için aynı anda bu kadar çok özelliği belirlemedi. Gezegenin dinamik bulut ve hava sistemlerini detaylandıran JWST’den tek bir spektrumda birçok molekül görüyoruz.” diyor.
VHS 1256 b gibi kahverengi cüceler genellikle bir gaz ve toz bulutu içindeki yoğun bir madde düğümünden çöken ve ardından büyümek için daha fazla malzeme emen yıldızlar gibi oluşurlar.
Öte yandan, gezegenlerin aşağıdan yukarıya, bir yıldız oluştuktan sonra arta kalan malzemeden oluştuğu ve bir araya toplanarak bir gezegene dönüştüğü düşünülmekte. Bu malzemenin genellikle yıldıza oldukça yakın olduğu düşünülüyor. VHS 1256 b’nin iki güneşinden geniş yörünge ayrımı, onun bulut çökmesiyle oluştuğunu gösteriyor, ancak bu daha tanımlanamadı.
Uluslararası araştırma ekibine liderlik eden Arizona Üniversitesinden Astronom Brittany Miles, “VHS 1256 b, yıldızlarından Plüton’un Güneşimize olan uzaklığının yaklaşık dört katı kadar uzakta, bu da onu Webb için harika bir hedef yapıyor. Bunun nedeni, gezegenin ışığının yıldızlarından gelen ışıkla karışmadığı anlamına geliyor.” diyor.
JWST’nin gözlem aralığı, termal radyasyonu içeren kızılötesi ve yakın kızılötesidir. Ve VHS 1256b çok genç, sadece 150 milyon yaşında ve oluşum sürecinden dolayı hala oldukça sıcak.

Düşük yerçekimi ile birlikte bu ısı, gökyüzünü bu kadar çalkantılı yapan şey. Bilim adamları, JWST tarafından tespit edilen ışığı analiz ederek belirli dalga boylarını emen çeşitli elementler tarafından üretilen özellikleri seçmek için spektrumu en ince ayrıntısına kadar incelediler. Nesnenin atmosferinde buldukları çeşitli gazları ve muhtemelen enstatit, forsterit veya kuvarsdan oluşan sürekli değişen kum bulutlarını bu şekilde tanımladılar.
Veriler o kadar ayrıntılıydı ki araştırmacılar, duman parçacıkları gibi daha ince tanelerden kum gibi daha büyük tanelere kadar farklı boyutlardaki taneleri de tanımlayabildiler. Araştırmacıların varsaydığı bu daha büyük taneler, üst atmosferde kalamayacak kadar ağır ve daha küçük parçacıklar yükseldikçe iç kısımlara geri yağıyor.
Bu, dünyanın parlaklığında 22 saatlik bir gün boyunca dramatik bir değişiklik yaratır, bu da silikat bulutlarının kahverengi cücelerde bu tür değişiklikler yapmak için yaygın bir mekanizma olabileceğini düşündürür. Ekip, gözlemlerin diğer kahverengi cüceler için kolayca kopyalanabileceğine inanıyor ve bu da bu garip nesneler hakkında daha fazla şey öğrenmemize yardımcı olabilecek.
Derleyen: İlayda Fidan