Yeni bir çalışma, genellikle DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) semptomlarını tedavi etmek için reçete edilen “akıllı ilaçların” iş yeri veya akademik verimliliği artıracağını düşünerek alan kişiler için doğru bir tercih olmadığını gösterdi.
Metilfenidat (Ritalin) ve dekstroamfetamin (Dexedrine), dikkat ve odaklanmaya yardımcı olmak için beyin kimyasalları dopamin ve norepinefrini hedef alan DEHB için düzenli olarak reçete ediliyor. DEHB için bir tedavi olarak FDA (Gıda ve İlaç İdaresi) onaylı olmasa da beyindeki dopamini de artıran modafinil, bazen ABD’de yetişkinlerde DEHB semptomlarını tedavi etmek için etiket dışı olarak kullanılıyor. İlaç Avustralya’da reçeteyle satılabiliyor.
Giderek artan bir şekilde, bu ilaçlar reçetesiz olarak temin ediliyor ve DEHB olmayan kişiler tarafından iş yeri veya akademik üretkenliği artırmak için kullanılıyor. Bilişsel güçlendiriciler ya da “akıllı ilaçlar” olarak nitelendirilen bu ilaçların gerçek dünyadaki işlevsellik üzerindeki etkinliği henüz tespit edilmemişken Melbourne Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesinden araştırmacılar, bu “akıllı ilaçların” herhangi bir bilişsel avantaj sağlayıp sağlamadıklarını inceledi.
Araştırmacılar, yaşları 18 ila 35 arasında değişen 40 sağlıklı katılımcıya üç ilaçtan birinin standart yetişkin dozunu ve plasebosunu verdi. Ardından katılımcılardan, günlük hayatta karşılaşılan görevlerin zorluğunu temsil eden sırt çantası optimizasyon problemini en az bir hafta arayla dört kez çözmelerini istedi. Sırt çantası problemi, insanlardan belirli değerlere ve ağırlıklara sahip bir dizi ögeyi bir kaba koymaları istenerek, bir ağırlık sınırını aşmadan hangi eşyaların kaba sığdırılacağını seçmesini amaçlayan bir yöntemdir.
Araştırmacılar, genel olarak, ilaçlardan birini alan katılımcıların doğruluk ve verimlilikte küçük düşüşler gösterdiğini ve plasebo verilenlere kıyasla problemi tamamlamalarının daha uzun ve daha fazla çaba gerektirdiğini buldu. Plasebo verilen ve sırt çantası probleminde daha yüksek seviyede performans gösterenler, ilaç verildiğinde performans ve üretkenlikte daha fazla düşüş gösterdi. Tersine, plasebo alan ve daha düşük performans gösteren kişiler ilaç aldıktan sonra sadece ara sıra hafif bir iyileşme gösterdi.
Araştırmanın başyazarı Elizabeth Bowman, “İlaç almanın bir katılımcının testi doğru çözme becerisini artırmadığını ve görevi ilaçsız tamamladıkları zamana kıyasla elde ettikleri puanı düşürdüğünü gördük. Ayrıca katılımcıların görevi tamamlamak için daha verimli olmak yerine daha uzun süre harcadıklarını gördük.” dedi.
Araştırmacılar, sonuçların onlar için sürpriz olduğunu söyledi.
Araştırmanın yazarlarından Peter Bossaerts, “İlaçların neden olduğu dopamin artışı nedeniyle motivasyon artışı görmemiz ve kimyasal norepinefrinde eş zamanlı bir artışın çabada bir artışa neden olması ve bunun da daha yüksek performansa yol açması bekleniyordu. Performans genel olarak artmadı, bu nedenle ilaçların insanların zihinlerini ve karar verme süreçlerini nasıl etkilediğine dair sorular devam ediyor.” dedi.
Çalışmanın bulguları öğretici olmakla birlikte, ilaçların DEHB olmayan kişiler üzerinde ne gibi fizyolojik etkileri olduğunu belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu görülüyor. Sonuç olarak, ilaçların bilişsel performansı iyileştirme açısından kayda değer bir şey sunmadıkları oldukça net.
Bowman, “Araştırmamız, bilişsel performansı iyileştirmesi beklenen ilaçların aslında sağlıklı kullanıcıların daha çok çalışmasına ve daha uzun sürede daha düşük kalitede iş üretmesine yol açabileceğini gösteriyor.” cümleleriyle durumu özetledi.
Çalışma, Science Advances dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Hatice Bulut