- 30 erkek ve 30 kadından oluşan 60 kişi üzerinde yapılan çalışmada, insanların avuçlarından alınan koku örnekleri kullanılarak bir kişinin cinsiyeti %96 oranında doğru olarak tespit edildi.
- Bunun biyolojik örneklerin eksik olduğu adli soruşturmalarda, birinin cinsiyetini belirlemek için kullanılabileceğini söyleniyor.
- El kokuları “kimyasal parmak izine” benzese de Frazier ve meslektaşlarının sunduğu yöntem, bir barkod tarayıcıdan ziyade bir tarama aracı.
Her insanın kendine has ayırt edici bir kokusu var. Bilim insanları, insanların ayırt edici kokusu üzerine yaptıkları çalışmada, birinin elini koklayarak -ve bir protein analiz makinesiyle- o kişinin cinsiyeti hakkında bilgi sahibi olabileceğimizi keşfettiler.
30 erkek ve 30 kadından oluşan 60 kişi üzerinde yapılan çalışmada, insanların avuçlarından alınan koku örnekleri kullanılarak bir kişinin cinsiyeti %96 oranında doğru olarak tespit edildi.
Florida Uluslararası Üniversitesi Küresel Adli Tıp ve Adalet Merkezinden biyokimyacı Chantrell Frazier liderliğindeki araştırma ekibi, koku örneklerini kütle spektrometresi kullanarak analiz etti ve çalışmaya uygun istatistiksel yöntemler uyguladı.
Araştırmacılar, el kokusu örneklerini analiz eden bu yaklaşımın diğer biyolojik örneklerin eksik olduğu adli soruşturmalarda birinin cinsiyetini belirlemek için kullanılabileceğini söylüyor.
Ancak Frazier ve meslektaşları, yöntemin adli ortamlarda uygulanabilmesi adına işlem adımlarının iyileştirilmesi ve kullanılan istatistiksel tekniklerin doğrulanması için çok daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu konusunda uyarıyor.
Frazier ve meslektaşları yayımladıkları makalede çalışmanın erkek ve kadın denekleri ayırt etmek için kullanılabilecek “bir aracın yolunu açtığını” ve “şu anda adli tıp alanında insan kokusunu kullanma şeklimizin yönünü değiştirmeye yardımcı olabileceğini” yazıyor.
İnsan elleri, uçucu kimyasal bileşiklerden oluşan farklı bir kimyasal profil içeren bir koku yayar. Uçucu olan bu bileşikler deriden yayılır. İnsan ellerinden gelen yağlı salgılar, parmak izleri ve DNA izleri ile birlikte yüzeylerde de kalabilir.
Yakın zamanda yapılan çalışmalar, iyi eğitilmiş koklayıcı köpeklerin örnek bir suç mahallindeki bir nesneye dokunan kişiyi kokuya dayalı olarak güvenilir bir şekilde ayırt edebildiğini gösterdi. Geçmişte yapılan araştırmalarda da insan vücudu kokusundan yaş ve etnik köken çıkarılıp çıkarılamayacağı incelenmişti.
Bu çalışmada araştırmacılar, birinin terli avucunun bir kapı kolu ya da giysi üzerinde bırakabileceği kokulu izi analiz etmedi. Bunun yerine, ellerini en son yıkadıktan bir saat ya da daha uzun bir süre sonra insanların avuç içlerine pamuklu gazlı bez sürdüler.
Araştırmacılar, örnekleri inceledikten sonra birkaç istatistiksel analizi karşılaştırdı ve bunlardan biri cinsiyeti yüzde 96,67 doğrulukla tahmin etti.
Frazier ve meslektaşları, “Fiziksel parmak izi veya DNA kanıtının bulunamadığı bu durumlarda bile, insan kokusu kanıtı yine de kurtarılabilir ve bir soruşturmada kişiselleştirici bir özellik olarak kullanılabilir.” dedi.
Ancak her iyi olay yeri inceleme uzmanının bildiği gibi, adli tıp bilimi yanılabilir, sık sık hatalar yapılabilir ve numuneler yanlış kullanılabilir.
Derleyen: Serap Atabey