-
- Yapay zekâ korkusu OECD’nin yaptığı yeni ankete konu oldu.
- OECD, finans ve imalat sektörlerinde çalışan 2.000’den fazla işveren ve 5.300 çalışanla bir anket yaptı. Anket sonuçları, işçiler arasında bu teknoloji hakkındaki endişelerin arttığını gösteriyor.
- Ankete göre her beş çalışandan üçü on yıl içinde yerlerini yapay zekânın almasından korkuyor. Her beş çalışandan ikisi ise bu teknoloji yüzünden maaşlarının düşmesinden endişe ediyor.
Yapay zekânın piyasa üzerindeki etkisi şu ana kadar sınırlı. Buna rağmen Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), işçiler arasında yapay zekâ hakkındaki endişelerin arttığını tespit etti.
İşçilerin bu teknolojiye bakışı hakkında bilgi sahibi olmak isteyen OECD, bir anket yaptı. Ankete, yedi ülkeden finans ve imalat sektörlerinde çalışan 2.000’den fazla işveren ve 5.300 çalışan katıldı.
Anket, bu sektörlerde çalışan her beş çalışandan üçünün, yerlerini yapay zekânın almasından korktuğunu gösteriyor. Her beş çalışandan ikisi ise bu teknoloji yüzünden kendilerine ödenen ücretin düşeceğinden endişe ediyor.
İleri otomasyon yöntemlerinin tehdidi altındaki işler, 38 OECD ülkesindeki iş gücünün %27’sini oluşturuyor. Bu ülkeler arasında en fazla risk altında olanlar Macaristan, Slovak Cumhuriyeti, Çek Cumhuriyeti ve Polonya gibi Doğu Avrupa ülkeleri.
Ankete katılanların %63’ü, yapay zekâ sıkıcı görevleri otomatikleştirerek işlerini yapmayı daha zevkli hale getiriyor diyor. Her on çalışandan sekizi, bu teknoloji sayesinde performanslarının arttığını belirtiyor. %50’den biraz fazla sayıda işveren, yapay zekânın engelli çalışanlara yardımcı olabileceğini bildiriyor.
Geri bildirimler olumlu olsa dahi insanlarda hâlâ bir yapay zekâ korkusu var. Bu korkunun nedeni bu teknoloji hakkında bir dizi somut endişenin olması. Bu endişeler arasında örneğin işsiz kalma tehlikesi, iş yoğunluğunun artması ve etik endişeler yer alıyor.
OECD, üye ülkeleri yapay zekâ alanında hızlı hareket etmeye çağırıyor. OECD’nin çağrısı, yapay zekânın iş yerinde insanlara zararlı değil faydalı olmasının sağlanması yönünde. OECD, buna ilaveten eğitim programlarına ve bu teknolojinin sorumlu, güvenilir ve tarafsız bir şekilde kullanılmasını kolaylaştıracak politikalara duyulan ihtiyacı vurguluyor.
Derleyen: İsa Arslan





