- Son zamanlarda yapılan araştırmalar; tarihsel olarak Psişik Araştırmalar Derneği tarafından incelenen, boş bir odada varlık hissetme deneyimlerinin bilimsel modeller aracılığıyla anlaşılabileceğini öne sürüyor.
- Psişik Araştırmalar Derneği, tarih boyunca bu fenomeni inceledi ve her 43 kişiden birinin benzer deneyimler yaşadığını buldu.
- Bu deneyimler, hipnagoji olarak adlandırılan uyku sınırlarındaki halüsinasyonlara benziyorlar ve uyku felci sırasında ortaya çıkabiliyor.
Boş bir odada görünmeyen bir şeyin varlığını hisseden kişiler bunu kabul etmekte tereddüt edebilirler. Ancak, son araştırmalar bu soyut deneyimlerin zihin-beden ilişkisini araştıran bilimsel modeller kullanılarak anlaşılabileceğini öne sürüyor.
Tarihsel olarak Psişik Araştırmalar Derneği bu fenomen üzerine 1886’dan 1894’e kadar uzanan kapsamlı araştırmalar yürüttü. Bu çalışmalar; telepati, önseziler ve ölümü önceden haber verme gibi çeşitli olağandışı deneyimleri inceledi. Bu tür olayların sadece tesadüf olmadığını ve ankete katılan her 43 kişiden birinde meydana geldiğini buldular.
Bu deneyimlerin birçoğu, uyku sınırlarında meydana gelen halüsinasyonlar olan hipnagojiye benziyor. Ayrıca yetişkinlerin yaklaşık %7’si tarafından deneyimlenen uyku felci, genellikle bir varlığın hissedilmesiyle birlikte geliyor.
Uyku felci sırasında varlık hissinin ortaya çıkması, olağandışı bir durumda uyanmanın savunmasızlığından kaynaklanabiliyor ve temel içgüdüleri tetikleyebiliyor.
Bilimsel deneyler, bedensel ipuçlarının varlık hissini tetikleyebileceğini öne sürüyor. Temporoparietal bağlantı noktasındaki beyin uyarımı, bu tür hislere neden oluyor ve duyusal beklentilerin bozulması, başka bir kişinin varlığı gibi halüsinasyon deneyimleri yaratabiliyor.
Klinik hesaplar, ruhsal uygulamalar ve dayanıklılık sporlarını içeren araştırmalar, varlık hissindeki ortak noktaları tespit etti. Genellikle varlığın, kişinin arkasında olduğu hissediliyor. Bu deneyimler sadece uykuyla ilgili değil, aynı zamanda acı gibi duygusal faktörlere bağlı olarak da meydana gelebiliyor.
Hissedilen varlığın bilimi, uzun tarihine rağmen hala gelişiyor ve bu deneyimleri tam olarak açıklamak için birden fazla teori gerekebiliyor. Bu deneyimler, tarihsel kayıtlarda belgelenmiş olsalar da hala güncel bir konu ve birçok kişi bunlarla karşılaşmış ya da karşılaşan birini tanıyor.
Derleyen: Eliz Canyurt