- Yaşlandıkça zamanın hızlandığı algısı, kesin bir açıklaması olmasa da yaygın bir olgu.
- Araştırmacılar, bu algıyı açıklığa kavuşturmak için Cindy Lustig’in sonraki yıllarda rutine dayalı, daha az olaylı yaşamların zamanın harmanlanmasına yol açtığı fikri gibi teoriler ortaya attılar.
- Adrian Bejan’ın teorisi, sinir yapılarının karmaşıklığı ve bozulması nedeniyle beynin yaşla birlikte bilgiyi daha yavaş işlediğini öne sürüyor.
Yaşlandıkça zamanın daha hızlı geçmesi olgusu yaygın bir deneyim. Kesin bir açıklama olmasa da araştırmacılar bu algıya ışık tutacak teoriler öne sürdüler.
Michigan Üniversitesinden psikoloji profesörü Cindy Lustig, yaşlandıkça hayatlarımızın daha rutin hâle geldiğini ve zamanı sınırlandıran önemli olayların azaldığını öne sürüyor. Sonuç olarak üzerinde düşünmemiz gereken daha az benzersiz deneyime sahip oluyoruz ve bu da zamanın birbirine karışıyormuş gibi görünmesine neden oluyor.
Duke Üniversitesinden Adrian Bejan’ın bir başka teorisi ise yaşlanan beyne odaklanıyor. Bejan’ın 2019 araştırması, gençlerde beynin bilgiyi daha hızlı işlediğini ve daha uzun günlerin algılanmasına olanak sağladığını ileri sürüyor. İnsanlar yaşlandıkça beyinlerindeki nörolojik yapılar daha karmaşık hâle geliyor ve sonunda bozularak bilgi işlemeyi yavaşlatıyor. Bu, aynı zaman diliminde daha az sayıda görüntü ve deneyimin işlenmesi nedeniyle zamanın daha hızlı geçtiği izlenimini doğuruyor.
Ancak Lustig, Bejan’ın teorisine katılmıyor ve optik sinirin uzunluğu ile kafa büyüklüğü hakkındaki argümanında olan sorunları öne sürüyor.
Tartışmalara rağmen yaşlandıkça zamanın hızlanması konusundaki ortak deneyim bir bilmece olmaya devam ediyor ve hiçbir teori tek başına kesin bir açıklama sunmuyor.
Derleyen: Eliz Canyurt