- Meta, beyindeki görsel temsillerin şifresini neredeyse anında çözebilen çığır açıcı bir yapay zeka sistemini tanıttı.
- Bu teknik, düşüncelerin gerçek zamanlı görsel temsilini sağlamak için manyetoensefalografiden (MEG) yararlanıyor.
- MEG, manyetik sinyalleri yakalayarak beyin işlevine bir pencere açıyor ve araştırmacıların beyin aktivitesini yüksek zamansal çözünürlükle incelemesine ve haritalamasına olanak tanıyor.
Meta, beyin aktivitesini milisaniyeler içinde canlı görüntülere dönüştürebilen beyin tarama teknolojisi geliştiriyor.
Yeni bir araştırma makalesine göre, Meta’nın yapay zeka sistemi saniyede binlerce beyin aktivitesi ölçümü yakalıyor. Ardından görüntülerin zihnimizde nasıl algılandığını ve işlendiğini yeniden yapılandırıyor. Raporda, “Genel olarak bu sonuçlar, insan beyninde sürekli olarak ortaya çıkan görsel süreçlerin gerçek zamanlı olarak çözülmesine yönelik önemli bir adım.” denildi.
Bu teknik, düşüncelerin gerçek zamanlı görsel temsilini sağlamak için manyetoensefalografiden (MEG) yararlanıyor.
MEG, beyindeki nöronal aktivite tarafından üretilen manyetik alanları ölçen non-invaziv bir nörogörüntüleme tekniği. MEG, bu manyetik sinyalleri yakalayarak beyin işlevine bir pencere açıyor ve araştırmacıların beyin aktivitesini yüksek zamansal çözünürlükle incelemesine ve haritalamasına olanak tanıyor.
Yapay zeka sistemi üç ana bileşenden oluşmakta:
Görüntü Kodlayıcı: Bu bileşen, beyinden bağımsız olarak bir görüntünün bir dizi temsilini oluşturur. Bileşen, görüntüyü yapay zekanın anlayabileceği ve işleyebileceği bir formata dönüştürür.
Beyin Kodlayıcı: Bu kısım MEG sinyallerini Görüntü Kodlayıcı tarafından oluşturulan görüntü gömüleriyle hizalar. Bileşen, beynin aktivitesini görüntünün temsiline bağlayan bir köprü görevi görür.
Görüntü Kod Çözücü: Son bileşen, beyin temsillerine dayanarak makul bir görüntü oluşturur. İşlenmiş bilgiyi alır ve orijinal düşünceyi yansıtan bir görüntüyü yeniden yapılandırır.
Ancak bu tür gelişmelere dengeli bir bakış açısıyla yaklaşmak çok önemli. Meta araştırmacıları, MEG kod çözücünün hızlı olmasına rağmen görüntü oluşturmada her zaman hassas olmadığını belirttiler. Oluşturulan görüntüler, algılanan görüntünün yalnızca nesne kategorileri gibi daha üst düzey özelliklerini temsil eder, ancak sistem görüntülerde ayrıntılara yer vermede bocalayabilir.
Bu teknolojinin etkileri çok derin. Acil uygulamaların ötesinde, insan zekasının temellerini anlamak ve bizim gibi düşünen yapay zeka sistemleri geliştirmek, teknolojiyle olan ilişkimizi yeniden tanımlayabilir.
Araştırmacılar, “Bu teknolojideki hızlı ilerlemeler birçok etik hususu ve en önemlisi zihinsel mahremiyetin korunması gerekliliğini gündeme getiriyor.” diyerek uyarıda bulundu. Nihayetinde, yapay zeka artık düşüncelerimizi resmedebilse de tuvalin bize ait kalmasını sağlamak bize bağlı.
Derleyen: Serap Atabey