- Araştırmalar, bebeklerin anne karnında geçirdikleri ayların, dil öğreniminin başladığı dönem olabileceğini söylüyordu.
- Bebeklerin beyin dalgalarını gözlemleyen yeni bir araştırma ise dil öğreniminin anne karnında başladığını kanıtladı.
- Araştırmacıların bir sonraki adımı, diğer ses türlerinin yeni doğan bebeklerin beyinlerini nasıl etkileyebileceğine bakmak.
Yeni doğan bebeklerin dinleme ve konuşma becerilerini edinme kolaylığına dair bilgiler sunan yeni bir araştırmaya göre bebeklerin doğmadan önce rahimde geçirdiği aylar, dil öğreniminin başladığı yer olabilir. İtalya’daki Padua Üniversitesinden bir araştırma ekibi, konuşmaya maruz kalan yeni doğan bebeklerin beyin modellerinde belirli değişiklikler gözlemledi. Bu, bebeklerin beyinlerinin annenin diline ve temel ritimlerine uyum sağladığını gösteriyor.
Araştırmacılar, yayımlanan makalede “Bu sonuçlar, dil deneyiminin bebek beyninin işlevsel organizasyonunu doğumdan önce bile şekillendirdiğine dair bugüne kadarki en ikna edici kanıtı sağlıyor.” diye yazdı. Çalışmaya, anneleri Fransızca konuşan, 1 ila 5 günlük 33 yeni doğan bebek dahil edildi. Bebeklere Goldilocks ve Three Bears hikâyesinin Fransızca, İngilizce ve İspanyolca ses kaydı dinletildi. Araştırmacılar, elektrotlarla donatılmış kapaklar aracılığıyla Fransızca ses dosyası en son çalındığında farklı bir şey fark ettiler. Bunlar, konuşmayı algılama ve işleme biçimimizle bağlantılı beyin dalgaları olan daha uzun menzilli zamansal korelasyonlardı.
Araştırma, doğumdan hemen sonra rahimdeyken duyduğumuz dili tanıyabildiğimizi ve özümseyebildiğimizi gösteriyor. Ek olarak ekip, Fransızca tarafından etkinleştirilen bu beyin salınımlarının, konuşmanın doğal ritimleriyle ilişkili belirli bir frekansta olduğunu da buldu. Öyle görünüyor ki, henüz birkaç günlükken bile nasıl konuşulacağını öğrenmeye başlamaya hazırız.
Araştırmacılar, yenidoğan beyninin, konuşma ve dilin verimli bir şekilde işlenmesi için zaten en uygun durumda olabileceğini söylüyor. Önceki araştırmalar, büyük olasılıkla anne karnındayken dinlediğimizi gösterse de bu çalışma, yenidoğanlarda meydana gelen sinirsel aktiviteye daha yakından bakmak için tasarlandı.
Elbette, bebekler kendi ana dillerinden farklı bir dil öğrenme konusunda mükemmel bir yeteneğe sahip. Bu, annemizin konuştuğu dile bağlı olmadığımız anlamına geliyor. Bununla birlikte, öğrenmenin doğumdan önce başladığına dair kanıtlara da işaret ediyor.
Daha önce rahimde duyduğumuz müziği tanıyabildiğimize dair kanıtlar zaten vardı. Araştırmacıların bir sonraki adımı ise diğer ses türlerinin yeni doğan bebeklerin beyinlerini nasıl etkileyebileceğine bakmak.
Söz konusu araştırma, Science Advances dergisinde yayımlandı.
Derleyen: Fatma Ebrar Tuncel