- Yeni bir araştırma sonucunda kalbimiz ve beynimiz arasında olağanüstü bir bağlantı olduğu keşfedildi.
- Almanya’da bir ensititüde sinirbilimci olan Esra Al, onlarca yıllık araştırmaları ve son yapılan çalışmaları temel alarak, birkaç yıldır kalbin beyin üzerindeki etkisini inceliyor.
- 2020’de Al ve bazı meslektaşları, sistol dönemi yani kalp kasının kasılması ile oluşan basıncın kanın odacıklarla bağlantılı büyük damarlara aktığı dönemde dış uyaranları algılamamızın düştüğünü keşfetti.
Bu cümleyi okurken geçireceğiniz birkaç saniye içerisinde zaman algınız genişleyip daralabilir ve dünya algınız fark edemeyeceğiniz şekillerde değişebilir.
Beyin üzerindeki bu ince etkiler, yeni bir araştırmaya göre kısa patlamalar halinde motor fonksiyonlarını da arttıran ve göğsünüzün içinde atan kalpten gelen algılanamayan ruhani çekişler olabilir.
Almanya’daki Max Planck İnsan Bilişsel ve Beyin Bilimleri Enstitüsünde sinirbilimci olan Esra Al, onlarca yıllık yapılan araştırmaları ve daha sağlam yöntemler ile yapılan son çalışmaları temel alarak birkaç yıldır kalbin beyin üzerindeki etkisini inceliyor.
2020’de Esra Al ve bazı meslektaşları, sistol dönemi yani kalp kasının kasılması ile oluşan basıncın kanın odacıklarla bağlantılı büyük damarlara aktığı dönemde dış uyaranları algılamamızın düştüğünü buldu. Ancak kalbin gevşeme anında bu duyusal olaylar olağan düzeyine geri dönüyor.
Bazı araştırmalar, sistol sırasında tepki sürelerinin yavaşladığı ve duygusal algımız anlık olarak bozulduğu için dokunsal bilgileri toplamamızın daha uzun sürdüğünü öne sürmekte. Diğer çalışmalar, sakkad olarak bilinen hızlı göz hareketlerinin, kalp kasıldıkça daha sık meydana geldiğini ve motor hareketlerin kalp döngüsüne bağlı olabileceğini ortaya koydu.
Bu gelgitlerin ve akışların net bir cevabını şimdiye kadar bilim insanları açıklayamadı. Bu nedenle Al ve araştırmacı arkadaşları, beynin istemli motor hareketlerini kontrol eden bölümü olan motor korteksin tüm kalp döngüsüne nasıl tepki verdiğini araştırmaya başladılar.
Araştırmacılar yaptıkları açıklamada, “İlginç bir şekilde, bu çalışma insan kalbi ve beyni arasındaki dikkate değer bir bağlantıyı ortaya koyarak, eylem ve algı için özel olarak tasarlanmış farklı zaman pencerelerini ortaya koyuyor.” dedi.
Araştırmacılar, katılımcılar birkaç farklı makineye bağlayıp sandalyede oturarak ellerinde bir şeyi sıkıştırmalarını içeren bir motor kontrol görevi tamamladıklarında; beyin, kalp ve el kası aktivitesinin eş zamanlı kayıtlarını aldılar.
Araştırmacılar, 36 kişiden alınan verileri analiz ederek, el kaslarını kontrol eden sinir sinyallerinin, tipik olarak saniyenin onda üçü kadar süren sistol sırasında yükseldiğini tespit etti. Katılımcılar göstergeyi diyastol yerine sistol sırasında sıkıştırdıklarında el kası aktivitesi anlık olarak daha güçlüydü.
Araştırmacılar, “Genel olarak, sensorimotor korteksteki yani, vücudun kapsamlı motor kontrol sisteminin uyarılabilirliğinin sistolde arttığını ve buna bağlı olarak bu artışın motor kontrolüne yansıdığını bulduk.” açıklamasında bulundular.
Bu çıkan sonuçları geçmiş bulgular ile karşılaştıran araştırmacılar, sistol sırasında kas aktivitesindeki artışın duyusal algıdaki düşüşü tamamladığını ve böylece kalp döngüsündeki beynin duyusal bilgileri işlemek ve ardından buna göre hareket etmek için hazırlandığını öne sürdüler.
Araştırmacılar, “Kalp döngüsü boyunca algıyı ya da eylemi optimize eden farklı zaman aralıklarının olması mümkündür.” sonucuna vardı.
Derleyen: Davut Bulut