- Yapay zekâdaki ilerlemeler, sentetik yüzleri gerçek olanlardan neredeyse ayırt edilemeyecek bir düzeye çıkararak daha önceki girişimlerde görülen “tekinsiz vadi” etkisini geride bıraktı.
- Bir internet sitesi, çok sayıda ikna edici yüz yaratarak ve bunları özgün olanlardan ayırma konusunda zorluklar ortaya koyarak üretken rakip ağların (GAN’ler) gücünü sergiliyor.
- Bireyler, bilinçli olarak farkı söylemekte zorlanırken EEG testleri, bilinçli algı ile sentetik yüzlerin bilinçsiz tanınması arasındaki boşluğu vurgulayan beyin tepkilerini ortaya koydu.
Teknolojideki ilerlemeler, sentetik yüzleri gerçek yüzlerden neredeyse ayırt edilemez hale getirdi. Daha önce “tekinsiz vadi” fenomeni, insan benzeri yüzlerin 2004 yapımı “The Polar Express” gibi yapay bir şekilde rahatsız edici görünmesine neden oldu. Ancak özellikle üretken rakip ağlar (GAN’ler) olarak bilinen yapay zekâ alanındaki son ilerlemeler, yüz sentezinde devrim yarattı.
Bir internet sitesi, ThisPersonDoesNotExist.com, gerçek kişilere ait olmayan sayısız yüz görüntüsü oluşturarak GAN’lerin yeteneklerini ortaya çıkardı. GAN’ler iki sinir ağından oluşuyor: Biri makul görüntüler yaratıyor, diğeri ise gerçeği sahteden ayırıyor. Yinelemeli öğrenme yoluyla yapay zekâ, genellikle orijinal fotoğraflardan daha güvenilir ve gerçek gibi görünen, giderek daha ikna edici olan sentetik yüzler üretiyor.
Araştırmalar, sentetik yüzleri gerçek yüzlerden ayırmanın zorluğunu ortaya koydu. EEG testleri, beyin tarafından üretilen elektriksel aktiviteyi ölçen ve kaydeden bir teknik, sentetik ve gerçek yüzlere maruz bırakıldığında beyin aktivitesinde ince farkları ortaya çıkardı. Katılımcılar, sadece %48,2’lik bir doğruluk oranıyla mücadele ettiler. İlginç bir şekilde, sentetik yüzler gerçek fotoğraflardan daha güvenilir olarak değerlendirildi ve daha gerçek olarak algılandı.
Bulgular, bilinçli algı ile bilinçaltı tanıma arasında bir tutarsızlık olduğunu gösteriyor. Bireyler, sentetik yüzleri bilinçli olarak tanımlayamasa da beyinleri bunlara farklı tepki verdi. Bu durum, bilinçsiz işlemenin davranışı etkilediği diğer psikolojik olguları hatırlattı.
Kolayca üretilebilen sentetik yüzlerin artışı, sahte profillerin ve yanlış bilgilerin olası kötüye kullanımına ilişkin endişeleri artırıyor. Yapay zekâ ilerlemesinin sonuçlarını yönlendirmek için önlemler ve stratejiler hayati önem taşıyor. Gelecekte sentetik yüzleri tanımlamak için beyinlerimizin kullandığı ipuçlarını kullanma potansiyeline sahipler.
Sonuç olarak yapay zekâ ve yüz sentezi teknolojisinin birleşimi, çevrim içi alan ve ötesinde sentetik yüz üretiminin etik ve toplumsal etkilerini ele almak için proaktif önlemler gerektiriyor.
Derleyen: Eliz Canyurt