- Şimdi ise bilim insanları, dopamin hormonuna tepki veren sinir hücrelerinin yalnızca ödüllendirme sistemi olmadığına ve birden fazla çeşitte olabileceğine ihtimal veriyor.
- Bu ihtimaller ışığında bulunanı hızlandırıcı dopamin hormonlarının kaybının, Parkinson’la ilişkilendirilebileceği düşünülüyor.
Bilim insanları, bu mutlu küçük dopamin hormonuna tepki veren sinir hücrelerinin birden fazla çeşitte olabileceğine ve bunların bazılarının saf ödülden başka işlevlerde de rol oynayabileceğine ihtimal veriyor.
ABD’deki Northwestern Üniversitesinden araştırmacılar tarafından yürütülen bir araştırma, yakın zamanda beynin substantia nigra pars kompakta (SNc) olarak adlandırılan hareketin farklı tiplerini ortaya çıkardı.
Dopamine duyarlı nöronların kaybı, sertlik, yavaşlık ve titreme gibi belirgin Parkinson semptomlarıyla ilişkilendiriliyor. Garip bir şekilde, bu sinir hücrelerinin kaybı, başarılı veya neşeli bir görevin ardından mutlaka ödüllendirici duyguların kaybıyla sonuçlanmıyor. Dolayısıyla, hormona yanıt veren nöronların genellikle birden fazla göreve mi sahip olduğu, yoksa farklı hücrelerin her birinin kendi işlevinden mi sorumlu olduğu şimdiye kadar belirsizdi.
Çalışmayı yöneten nörobiyolog Daniel Dombeck, “Herhangi bir ödül tepkisi olmaksızın motor sinyalleme yapan bir alt tip bulduk ve bunlar, Parkinson hastalığında dopamin nöronlarının ilk öldüğü yerde bulunuyorlar. Bu, insanlar yaşlandıkça zamanla bozulmaya daha duyarlı olan bazı genetik alt tiplerin var olduğunu öne süren başka bir ipucu.” dedi .
Her ne kadar Dombeck’in laboratuvarı daha önce hareketi yöneten dopamin nöronlarını ortaya çıkarmış olsa da araştırmacılar, bir avuç hücrenin hareket halindeyken ek iş yaptığını ve ödül tepkisinin hâlâ birincil görevleri olduğunu düşünüyor.
Bu varsayımı teste tabi tutmak için ekip, hücreler içinde çalıştığı bilinen Slc17a6, Calb1 ve Anxa1 isimli üç anahtar gene odaklandı ve transgenik fare nöronlarını, genlerin her biri aktif olduğunda parlamalayacakları şekilde donattı.
Fareler hareket ettiğinde dopamine tepki veren nöronların kabaca %30’unun yandığını ve geri kalan sinir hücrelerinde caydırıcı veya ödüllendirici davranışlara yanıt bıraktığı gözlemlendi
Diğer nörobiyolog Rajeshwar Awatramani, “Bu genetik alt tip hızlanma ile ilişkilidir. Fare ne zaman hızlansa, ışık gördük, ancak bunun tersine, ödüllendirici bir uyaranda yanıt olarak ışık görmedik.” dedi.
Araştırmacılar, hızlandırıcıya özgü bu dopamin nöronlarının kaybının, beyinde Parkinson’un titreme hareketlerinin arkasında olabilecek bir dengesizlik yaratabileceğini düşünüyor. Yalnızca yavaşlamayı yöneten nöronlar kaldığında beyin, kasları durmaya zorluyor olabilir.
Dopamin sinir hücresinin her bir alt sınıfının, nasıl çalıştığını ve neden bazılarının hasara diğerlerinden daha yatkın olduğunu anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Awatramani, “Tüm bunların ne anlama geldiğini hâlâ araştırıyoruz. Bunun bir başlangıç noktası olduğunu söyleyebilirim. Parkinson hastalığında beyin hakkında yeni bir düşünme biçimi geliştiriliyor denebilir.” dedi.
Bu araştırma Nature Neuroscience’da yayımlandı.
Derleyen: Fatma Ebrar Tuncel