- Çin Seddi’nin bazı bölümlerini kaplayan “canlı derilerin”, duvarı doğa koşullarından koruduğu anlaşıldı.
- Çin Seddinde incelenen alanın %67’sini biyokabuklar kaplıyor, araştırmacılar biyokabukların yapı için yararı olup olmadığını bulmak için yeni teknolojiden yararlandılar.
- Yapıdaki toprak duvarın biyokabuk içermeyen kısımları karşılaştırıldığında, organik tabakanın “sağlamlığı” ve “stabiliteyi” %37-321 arasında artırdığı tespit edildi.
Science Advances dergisinde yayımlanan bir çalışma, “canlı derilerin” Çin Seddi’nin bazı bölümlerini doğa koşullarından koruduğunu ortaya koyuyor. Yousong Cao, Matthew A. Bowker, Manual Degado-Baquerizo ve Bo Xiao tarafından kaleme alınan “Biocrusts Protect the Great Wall of China from Erosion (Biyokabuklar Çin Seddi’ni Erozyondan Koruyor)” başlıklı çalışma, bakteri, yosun ve “biyokabuk” tabakasının Çin Seddi’nin zarar görmesini önlemeye yardımcı olduğunu gösterdi.
Çin Seddi’nin inşası iki bin yıl boyunca devam etmiş. Bir zamanlar 13.000 milden fazla bir alana yayılmış. Duvarın Ming Hanedanlığı (1368-1644) döneminde yapılan en iyi korunmuş bölümü neredeyse 5,500 mil uzunluğunda. Simgesel yapı, araştırmacı Bo Xiao tarafından “Çin’in ve Çin uygarlığının kültürel sembolü” olarak tanımlanıyor. Her yıl 10 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği duvar, Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri.
Duvarın en çok ziyaret edilen bölümleri tuğla ve taştan yapılmış olsa da, büyük bir kısmı, hava koşullarından zarar görme riski yüksek olan toprak malzemeden yapılmış. Duvarın bu sıkıştırılmış toprak bölümlerinde çoğunlukla yosun veya mikrobik biyokabuklar yer alıyor.
Araştırmaya göre Çin Seddinde incelenen alanın %67’sini biyokabukların kaplıyor. Bu yapının aşınabilirliğini, gözenekliliğini ve su tutma kapasitesini azaltarak bunların yapıyı dik tutmaya yardımcı olup olmadığını bulabilmek için yeni teknolojiden yararlandılar. Toprak duvarın biyokabuk içermeyen kısımlarıyla karşılaştırıldığında, organik tabakanın “sağlamlığı” ve “stabiliteyi” %37-321 arasında artırdığı tespit edildi.
Bu yeni araştırma, biyokabukların insan yapımı yapılar için yapısal bir tehdit olabileceği fikrini çürütmesi ve bu “canlı derileri” iklim değişikliği tehdidinden korumanın önemini vurgulaması umuluyor. Makalede araştırmacılar yapıdan övgüyle söz ediyor: “Beş yüzyılı aşkın bir süredir ayakta duran Çin Seddi, Çin ulusunun yeri doldurulamaz bir tezahürü ve insan uygarlığının paha biçilmez bir hazinesi olarak hizmet veriyor.” diyorlar.
Derleyen: Burçin Bağatur