- Telefonlar öğrencileri aptallaştırıyor muhabbeti sadece yetişkinler arasında geçen rastgele bir muhabbet konusu olmayabilir.
- OECD ülkelerindeki öğrencilerin akademik başarısını ölçen PISA testinin puanları yıllardır düşüşte.
- Son yapılan PISA testi, dijital oyuncaklara daha az zaman ayıran öğrencilerin puanlarının diğerlerine göre daha yüksek olduğunu gösterdi.
Gençlerin telefon kullanımı ile ruh sağlıkları arasındaki ilişki son birkaç yıldır araştırmacılar ve medyanın gündeminde. Bazı araştırmacılar, akıllı telefonlar ve sosyal medyanın gençlerin hayatına girdiği 2012 yılından beri Batı’da çeşitli öğrenci refahı ölçümlerinin düşüşe geçtiğini söylüyor. Hatta bazıları, akıllı telefon kullanımının öğrenci başarısını düşürdüğünü öne sürüyor. The Atlantic, son çıkan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarını yorumladı ve bu son iddianın sadece bir iddiadan ibaret olmayabileceğini yazdı.
PISA, dünyanın en ünlü akademik başarı ölçütlerinden birisi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yürütülen PISA, 15 yaşındaki öğrencileri matematik, okuma ve fen bilimleri alanlarında test ediyor. En son PISA değerlendirmesi 2018 yılında yapılmıştı. Bu aralıkta açıklanan 2022 sonuçları pandemiden beri yapılan ilk değerlendirmeye ait.
PISA gibi öğrenci başarısını ölçen testler Türkiye’nin kanayan yarası. PISA sonuçları duyurulduğunda “Neden Türkiye okumada düşüyor?” veya “Neden matematikte 39. sıradayız?” gibi birçok eleştiri duyuyoruz. Fakat bu sefer PISA programının puanları tüm Batı ülkelerinde düşüş eğiliminde. PISA raporunun yazarları da öğrenci performansında eşi benzeri görülmemiş bir düşüş olduğunu söylüyor. Düşüş tüm dünyada önceden gerçekleşen değişikliklerin neredeyse üç katı büyüklüğünde.
PISA sonuçlarına göre OECD genelinde fen bilimleri puanları 2009 yılında, okuma puanlarıysa 2012 yılında zirve yapmış. O tarihten bu yana gelişmiş ülkeler bir bütün olarak giderek daha kötü bir performans sergilemiş. Yazıya göre PISA, hiçbir ülkenin herhangi bir alanda giderek artan olumlu bir eğilim göstermediğini belirtiyor. Türkiye gibi ülkelere örnek gösterilen Finlandiya gibi ülkelerde bile PISA puanları bir veya birden fazla alanda düşmüş.
Telefonlar öğrencileri aptallaştırıyor mu aptallaştırmıyor mu?
PISA raporu puanların düşmesinde telefonların etkili olduğundan şüphelenmek için üç neden sunuyor, diyor Atlantic. Telefonlar öğrencileri aptallaştırıyor savını destekleyen üç neden; dijital cihazlarla daha az zaman geçiren öğrencilerin daha başarılı olması, ekranların öğrencilerin dikkatini dağıtması ve dijital cihazları yanında olmayan öğrencilerin kendini daha kötü hissetmesi.
Bu nedenlerden ilki, PISA’nın boş zamanını dijital cihazlarla geçiren öğrencilerle ilgili verileri. Okulda günde bir saatten az boş zamanını dijital araçlarla geçiren öğrenciler, günde beş saatten fazla ekrana bakan öğrencilere göre matematikte yaklaşık 50 puan daha yüksek aldı. Bu fark, sosyoekonomik faktörler ayarlandıktan sonra bile aynı. İkinci olarak, ekranlar okul saatleri boyunca genel bir dikkat dağınıklığı yaratıyor. PISA, sınıf arkadaşlarının dijital alışkanlıkları nedeniyle dikkatlerinin dağıldığını bildiren öğrencilerin matematikte daha düşük puan aldıklarını yazdı. Son olarak, telefonları yanında olmayan öğrenciler kendini iyi hissetmiyor ve bu olumsuz durum puanlarına yansıyor. OECD genelinde öğrencilerin neredeyse yarısı dijital cihazları yanlarında olmadığında kendilerini “gergin” veya “endişeli” hissettiklerini söyledi. Telefon kaygısı artan öğrencilerin matematik puanları da düşüyor.
Tüm bu sonuçlara rağmen telefonlar öğrencileri aptallaştırıyor deyip işin içinden çıkmak mümkün değil. ÖSYM’nin sınavları gibi merkezi sınavlar her ne kadar bir zeka göstergesi sayılsa da bu testlerden alınan sonuçları etkileyen birçok etken var. Doksanlı yıllarda hayatımıza giren internet, 2010’lu yıllardan sonra sosyal medyanın yükselişi ve akıllı telefonların yaygınlaşması hayatımızın değişmez bir parçası haline geldi. Çocuklar da büyüklerinin yaşadığı değişimden nasibini aldı. Bugün hepimiz sokakta, otobüste, evde telefon ekranlarına hapsolan çocukları sık sık görüyoruz. İnternete bağlı dünya çocuklar dahil hepimizin beynini yeniden programlıyor olabilir.
Millî Eğitim Bakanlığının 2022 PISA Türkiye Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.
Derleyen: İsa Arslan