- Yapay zeka ile desteklenen algoritmalar, iyi içeriklerin yanında önerilen kötü içerikleri de arttırarak doomscrolling (felaket kaydırması) isimli bir bağımlılığa sebebiyet verebilir.
- Dikkat ekonomisi yani sosyal medyanın dikkatimizden nasıl para kazandığı üzerine yapılan araştırmalar da bu konuya odaklanıyor.
- The Social Dilemma yapımı ile ünlenen girişimciler Aza Raskin ve Tristan Harris, yapay zekanın insanları tamamen ekrana bağlı hale getirmeden önlem alınması gerektiğini savunuyor.
TikTok’ta gezinirken, bir algoritma sürekli olarak zevkinize uyacak içerikleri size sunar. Bir videoyu birkaç saniye duraklattığınızda, algoritma -sizi ekrana kilitlemeyi amaçlayan sürekli bir makine- sizi benzer içeriklerle beslemeye başlayacaktır. Bu da demek oluyor ki beğendiğiniz iyi içeriklerin yanında dikkatinizi çeken zararlı içerikler de size önerilebilir. Yani doomscrolling (felaket kaydırması) isimli bir bağımlılığa sebebiyet verebilir.
Yakın zamanda, “dikkat ekonomisi” (yani sosyal medyanın dikkatimizden nasıl para kazandığı) üzerine çalışan iki uzman, yapay zekanın bunu çok daha kötü hale getireceğini öne sürdü.
Aza Raskin ve Tristan Harris, geçtiğimiz günlerde Joe Rogan’ın bir podcast bölümüne katılarak sosyal medya, dikkat süremiz ve yapay zeka ile ilgili bazı zorlu konuları ele aldılar. Netflix’in The Social Dilemma adlı özel yapımda yer almalarıyla ünlenen Center for Humane Technology‘nin kurucu ortakları, yapay zekanın, telefonlarımıza ve ekranlarımıza mümkün olduğunca bağlı kalmamızı sağlamak için nasıl fazla mesai yapacağından uzun uzun bahsetti.
Raskin, “Önümüzdeki dört ila beş yıl içinde, kültürel içeriğin çoğunluğu yapay zeka tarafından üretilecek. Bu yarış dinamiği, mevcut tüm içerikleri alacak ve yapay zeka aracılığıyla çalıştıracak. Gönderinizi Twitter’a koyacaksınız ve o da mükemmel bir görsel oluşturacak. Bu şey bir insan olarak sizden daha iyi olacak, çünkü en çok etkileşimi neyin toplayacağını bilmek için tüm interneti okuyacak.” diye ifade ediyor.
Akışı zevklerinize göre ayarlayarak sizi TikTok’a bağlı tutan aynı algoritma, daha sonra içeriğin daha ilgi çekici olmasını sağlamak için bir yapay zeka kullanacaktır. “Yapay zeka tarafından insanlardan daha fazla içeriğin üretileceği noktayı geçmek üzereyiz.” diyen Harris, yapay zeka içeriğinin kontrol altında tutulup tutulmayacağı konusundaki endişelerini dile getirdi.
Raskin ve Harris, bir yapay zekanın bilgisayar kodunu nasıl geliştireceğini öğrendiğini ve yazılam alanında insanları geride bıraktığını da birkaç örnekle aktardı.
Acı gerçek şu ki uzun yıllardır sosyal medyaya bağımlı durumdayız. Raskin ve Harris, “kodun” toplumda zaten mevcut olduğunu, algoritmaların çoktan çalışmaya başladığını savunuyor ve daha fazla kontrolden çıkmadan önce daha fazla güvenlik önlemi almak için derhal harekete geçmemiz gerektiğini öne sürüyorlar.
Derleyen: Esin Özcan