- Arkeologlar, Mısır kıyısındaki antik harabe Taposiris Magna kentindeki bir tapınağın altında, uzmanların “geometrik mucize” olarak adlandırdıkları geniş ve muhteşem bir tünel ortaya çıkardılar.
- Yerin 13 metre altında ortaya çıkarılan iki metre yüksekliğindeki tünel, 1305 metre uzunluğundaki kumtaşının içinden yontularak açılmıştı.
- Mezar bulunsa da bulunmasa da ortaya çıkan kalıntı ve hazineler bölge hakkındaki araştırmalar için önemli bir kaynak olacak.
Arkeologlar, Mısır kıyısındaki antik harabe Taposiris Magna kentindeki bir tapınağın altında, uzmanların “geometrik mucize” olarak adlandırdıkları geniş ve muhteşem bir tünel ortaya çıkardılar.
Dominik Cumhuriyeti’ndeki Santo Domingo Üniversitesinden Kathleen Martinez ve meslektaşları, tapınakta devam eden kazı ve keşif çalışmaları sırasında yapıyı yerin 13 metre altında ortaya çıkardı. İki metre yüksekliğindeki tünel, 1305 metre uzunluğundaki kumtaşının içinden yontularak açılmıştı.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığına göre tasarımı, Yunan adası Samos’ta M.Ö. 6. yüzyıldan kalma bir su kemeri olan 1.036 metrelik Eupalinos Tüneli’ne oldukça benzetiliyor. Genellikle bir mühendislik harikası olarak anılan bu kanal, zamanında tasarım ve inşaat açısından eşi benzeri görülmemiş bir yapıydı. Taposiris Magna Tünelinin bir benzeri olmasa da mühendisliği yine de aynı derecede etkileyici.
Taposiris Magna Tünelinin bazı bölümleri su altında. ancak Eupalinos Tüneline benzerliği bir yana, amacı şu anda bilinmiyor. Yedinci Kleopatra’nın kayıp mezarını bulmak için 2004 yılından bu yana Taposiris Magna’da çalışan Martinez, tünelin umut verici bir ipucu olabileceğine inanıyor. Daha önce yapılan kazılarda ünlü kraliçeye ve Ptolemaiosların sonuncusuna işaret eden ipuçları elde edilmişti.
Taposiris Magna, Büyük İskender’in ünlü generalinin oğlu ve Kleopatra’nın atalarından biri olan II. Ptolemy tarafından M.Ö. 280 civarında kurulmuştu. Kendisi M.Ö. 51’deki intiharından önce M.Ö. 30 yılına kadar hüküm sürmüştü. Ekip, tapınağın tanrı Osiris ve kraliçesi, Kleopatra’nın güçlü bir ilişki kurduğu tanrıça İsis’e adanmış olduğuna inanıyor. Tapınakta Kleopatra ve Büyük İskender’in isim ve resimlerini taşıyan sikkelerin yanı sıra İsis figürleri de bulundu.
Tapınakta Greko-Romen gömüleri içeren mezar kuyuları da bulundu. Kleopatra ve kocası Mark Antony’nin de eğer orada bulunmuşlarsa benzer mezarlara defnedilmiş olmaları mümkün. Gelecekteki çalışmalar, yeni tünelin uzun süredir kayıp olan bu mezarlara götürüp götürmeyeceği konusunda daha fazla bilgi sağlayabilir.
Bir sonraki aşama, yakındaki Akdeniz’i keşfetmek olacak. M.S. 320 ile 1303 yılları arasında sahilde meydana gelen bir dizi depremin tapınağın bir kısmının çökmesine ve dalgalar tarafından yutulmasına neden olduğu biliniyor. Ayrıca daha önce yapılan kazılarda Mariout Gölünden Akdeniz’e uzanan bir tünel ağı ortaya çıkarılmıştı.
Mezarlar bulunsun ya da bulunmasın, bu kalıntılarda yapılacak kapsamlı bir kazı bize gizemli antik kent hakkında daha fazla bilgi verebilir. Tünelden şimdiden çanak çömlek parçaları ve dikdörtgen bir kireçtaşı bloğu gibi bazı hazineler çıkarıldı.
Derleyen: Esin Özcan