- Yeni bir araştırma, küresel sıcaklık artışının 1,5°C eşiğini çoktan aştığını ve 2020’lerin sonunda 2°C’yi aşabileceğini öne sürüyor.
- Araştırmacılar, Karayip Denizi’nde bulunan bir sünger türün, analiz ederek ve 19. yüzyıl sıcaklık kayıtlarını inceleyerek okyanusların geçmiş sıcaklık değişimini doğrulayıcı verilere ulaştı.
- Ancak bazı bilim insanları bu bulguları sorguluyor ve okyanusların karmaşıklığını ve veri kalibrasyonunu eleştiriyor.
Yayımlanan son bir araştırmaya göre küresel sıcaklık artışı kritik 1,5°C eşiğini çoktan aştı ve mevcut tahminlere göre küresel sıcaklık 2020’lerin sonunda 2°C iklim değişikliği artış eşiğini aşabilir. Çalışmada, küresel yüzey sıcaklıklarının sanayi öncesi ortalamaların 1,7°C üzerine çıktığı belirtiliyor. Ancak diğer bilim insanları, çalışmada kusurlar olduğunu savunarak bulguları sorguluyor.
Küresel ısınmanın 2°C’ye ulaşması, yıkıcı ve geri dönüşü olmayan iklim çöküşü olasılığını artırıyor. 2015 Paris Anlaşması’nda, yaklaşık 200 ülke küresel sıcaklık artışlarını ideal olarak 1,5°C ve güvenli bir şekilde 2°C’nin altında sınırlama taahhüdünde bulunmuştu. Batı Avustralya Üniversitesinden mercan resifi uzmanı olan Başyazar Malcolm McCulloch, “Büyük resim, tehlikeli iklim değişikliği riskini en aza indirmek için emisyonların azaltılmasına yönelik küresel ısınma saatinin en az on yıl öne çekilmiş olması.” dedi.
İklim bilimindeki ana sorunlardan biri, fosil yakıtların yakılması öncesindeki sanayi öncesi temel çizginin belirlenmesi. Bilim insanları, geçmişteki hatalı kayıtları ayıklamak için mercanlar, buz çekirdekleri ve ağaç halkalarındaki doğal sıcaklık verilerine başvuruyor.
Bilim insanları hala sanayi sonrası ısınma miktarı konusunda fikir birliğine varamamış durumda. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’nin 2023 veri setine dayanan bir analize göre Dünya’nın 1850-1900 ortalaması 1,34°C üzerinde ısınmış ancak İngiltere Met Ofisi’nden alınan veriler bu artışın 1,54°C olduğunu gösteriyor.
Süngerlerle Okyanus Sıcaklık Analizi
Karayip Denizi’nde bulunan Ceratoporella nicholsoni adlı bir sünger türü, 19. yüzyılın sıcaklık kayıtlarını araştıran bilim insanları için değerli bir kaynak haline geldi. Bu sünger türü, kireçtaşı kabuklarına yüzyıllar boyunca katmanlar ekleyerek deniz suyundan stronsiyum ve kalsiyum karbonat çekiyor. Araştırmacılar, bu süngerlerin iskeletlerindeki stronsiyum ve kalsiyum oranlarını inceleyerek 300 yıllık sıcaklık kayıtlarını ölçebiliyor.
Derin sulardan topladıkları süngerlerin analizinden elde ettikleri sonuçlar, 1860’lı yıllarda küresel ısınmanın başladığını ve bunun Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) tahminlerinden yaklaşık kırk yıl öncesine denk olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, 1990’a gelindiğinde küresel sıcaklıkların, sanayi öncesi döneme göre 0,9°C arttığını tespit etmişlerdi. Bu artış, IPCC’nin tahmin ettiği 0,4°C ısınmadan daha fazlaydı. Çalışmaya göre mevcut ısınma oranları devam ederse 2020’lerin sonunda 2°C’lik bir ısınmaya ulaşılacak ve 2040’a kadar 2,5°C ısınma yaşanması bekleniyor.
Yeni İklim Değişikliği Araştırması Tartışmalara Yol Açıyor
Bazı iklim bilimciler yeni bir araştırmanın sonuçlarını sorguluyor. Bazı araştırmacılar, okyanusların iyi karıştığını ve süngerlerin kaydettiği su sıcaklıklarının çoğunlukla güneş ışınlarının etkisiyle derinliklerden geldiğini öne sürüyor. Bazıları ise okyanusun hâlâ sıcaklık açısından dengesiz olduğunu ve karmaşık bir yapıya sahip olduğunu savunuyor.
Pennsylvania Üniversitesi Dünya Sistem Bilimi Merkezi Direktörü Michael Mann, “Burada şüphecilik haklı. Bana göre bir bölgedeki geçmiş sünger kayıtlarına dayanarak bugünkü verilere karşı çıkmak inandırıcı değil.” diyor. Austin, Texas Üniversitesi’nden Ekolog ve IPCC’nin 6. Değerlendirme Raporu’nun Koordinatör Başyazarı olan Camille Parmesan, “Karayipler’den Dünya okyanuslarına genel bir çıkarım yapmak doğru değil.” diyor. University College London’daki Okyanus ve İklim Bilimi Profesörü David Thornalley ise araştırmacıların sünger verilerini küresel deniz yüzeyi sıcaklıklarıyla uyarlama kararını eleştiriyor.
Almanya’daki Max Planck Meteoroloji Enstitüsü’nün Direktörü ve İklim Bilimi Profesörü Jochem Marotzke, “Çalışma, küresel iddiaları sağlam kanıtlarla destekleyemiyor ve büyük ölçüde başarısız oluyor. Bu küçük bir okyanus parçasından küresel ölçekte tahminler yapmak tamamen inanılmaz.” diyor. Araştırmacılar, 2018 tarihli bir makaleye atıfta bulunarak Karayip deniz yüzeyi sıcaklık eğilimlerinin küresel ölçekte orantılı olduğunu savunuyor. Sonuçları tartışmalı olsa da bilim insanları, hızlı iklim değişikliği döneminde bu çalışmanın küresel iklim bilgisine bir katkı sağlayabileceğini belirtiyor.
Derleyen: Ayça Ayaz