- Araştırmacılar, GPS cihazlarını buz dağlarına bağladı ve fiyort dolaşımını anlamak için bu cihazların hareket kabiliyetinden faydalandı.
- Bu çalışma, doğru ve hızlı bilgilerle inşa edilen iklim modellerinin doğruluğunu artırabilir, okyanus akıntılarını incelemekten deniz seviyesinin yükselme hızını tahmin etmeye kadar uzanabilir.
- Veriler toplanırken ekipmanlar buzulların yakınında yüzen buz kütleleri tarafından tahrip edilebiliyordu ancak bu sorun GPS ile ortadan kaldırılıyor.
Son kırk yılda, ısınan iklim ve okyanus sıcaklıkları Grönland buz tabakasını hızla değiştirerek deniz ekosistemleri ve dünya çapındaki hava modelleri için endişe yarattı. Bu ortam, suyun buz tabakasının etrafında nasıl hareket ettiğini ve buz tabakasını nasıl erittiğini ölçme girişimlerinde bilim insanlarını zorluyor. Çünkü ekipmanlar, buzulların yakınında yüzen buz kütleleri tarafından tahrip edilebiliyor.
Maine Üniversitesinin yeni bir yaklaşımla gerçekleştirdiği araştırma, bilim insanlarının buzulların etrafındaki okyanus suyu sirkülasyon modellerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacak yeni bilgiler ortaya çıkardı. Buzul araştırmalarının öncülerinden oluşan bir grup, GPS cihazlarını buz dağlarına bağladı ve fiyort dolaşımını anlamak için bu cihazların hareket kabiliyetinden faydalandı. Bu çalışma, inşa edilen iklim modellerinin doğruluğunu artırabilir.
GPS cihazları, 2014 ve 2019 yazlarında Grönland’ın Ilulissat Buz Fiyordu’ndan okyanusa doğru geçerken 13 buz dağının konumundaki saatlik değişiklikleri izledi. Çalışma sonuçları birincil fiyorttaki sirkülasyonun, sirkülasyon modellerinde dikkate alınması kritik öneme sahip olan bağlantı fiyortlarından gelen tatlı su akışından büyük ölçüde etkilendiğini gösterdi. Bu tür modeller, okyanus akıntılarını incelemekten deniz seviyesinin yükselme hızını tahmin etmeye kadar uzanabilir.
Ilulissat Icefjord, dünyanın en hızlı ve en aktif buzullarından biri olan Sermeq Kujalleq’e ev sahipliği yapıyor. Bu da fiyordu, buzulların okyanusla etkileşimini anlamak ve buzdan devlerin okyanus ısınmasına nasıl tepki vereceğini tahmin etmek için iyi ama zorlu bir yer hâline getiriyor.
Delaware Üniversitesinde buzul-okyanus etkileşimleri ve kutup oşinografisi üzerine araştırmalar yapan Carlos Moffat, fiyortlara yerleştirilen ekipmanların genellikle hareket nedeniyle ezildiğini söyledi. Bu veri setlerini toplama yönteminin yenilikçi olduğunu belirtti. Buz dağlarını bir engel olarak görmek yerine onlar ekipmanı taşımak ve korumak için bir araç olarak kullanıldı.
Ilulissat Icefjord’un bulunduğu Grönland ve Antarktika, dünyanın en büyük tatlı su buz rezervlerine sahip. Buz tabakalarının ne kadar hızlı eridiği dünya çapında deniz seviyesinin yükselmesine neden olur. Moffat, Grönland ve Antarktika’da buzulların ne kadar hızlı eridiğine dikkat çekti. UMaine hidrolik ve su kaynakları mühendisliği doçenti Lauren Ross, bulguların kendi uzmanlık alanı olan suda malzeme taşınması da dâhil olmak üzere fiyort sirkülasyonu ile ilgili bir dizi araştırma için yararlı olacağını söyledi.
Mümkün olduğunca doğru sonuçlar elde edebilmek için modellere aktarılacak en doğru verilere sahip olmak önemli. Kristin Schild, çevrede değişikliklerin meydana geldiğini kabul etmenin başlangıç noktası olduğunu söyledi. Bilim insanları şimdi değişen çevreyi temsil etmek ve daha iyi tahmin modelleri oluşturmak için araştırmalardaki boşlukları doldurmaya çalışıyor.
UMaine Başkanı Joan Ferrini-Mundy konu ile alakalı olarak, “Buzullar milyonlarca yıldır küresel iklimi ve ekosistemleri yeniden şekillendiriyor. Dünyaca ünlü iklim bilimcilerimizin yeni araştırmaları, buzulların çevreleriyle nasıl etkileşime girdiklerine dair daha fazla bilgi sağlıyor ve iklim geleceğimizi tahmin etmede hayati bir rol oynuyor.” dedi.
Sürekli değişen Grönland buz tabakası dramatik yerel etkilere sahip olsa da dünya çapındaki değişikliklere doğru eğimli kaygan bir yamacın tepesi. Maine’in 2.000 mil kuzeyindeki donmuş fiyortlarda yaşananlar New England’ın deniz ürünleri mutfağını etkilemekte ve kıyı boyunca giderek daha yıkıcı hâle gelen fırtınalarda rol oynuyor. “Her şey birbiriyle bağlantılı, Kuzey Kutbu’nda meydana gelen değişiklikler, Maine’de gördüklerimizi etkileyen küçük etkiler yaratabilir.” diyor araştırmacı Sydney Baratta.
Derleyen: Esin Özcan