- Tat tomurcukları, yiyeceklerdeki besinleri tespit eden ve bunlar hakkında beynin tat merkezi olan gustatory kortekse mesajlar gönderen “tat reseptörleri” kümeleri olarak biliniyor.
- Miami Üniversitesi Miller Tıp Fakültesi’nde fizyoloji ve biyofizik profesörü olan Nirupa Chaudhari, aslında vücudumuzun her yerinde tat reseptörlerine sahip olduğunu ancak onların tattıklarını hissedemediğimizi söyledi.
- Vücudumuzun çok farklı yerlerinde keşfedilen tat alma reseptörleri hâlâ araştırmaya ihtiyaç duyulan bir konu.
Vücuttaki hücre tiplerinin çoğu birçok farklı yerde görülüyor. Örneğin, sadece gözlerde değil, sinir sistemlerimizde de fotoreseptörlere sahibiz. Bilinen bu gerçekle beraber vücutta bulunan tat reseptörlerinin konumunu araştıran, Miami Üniversitesi Miller Tıp Fakültesi’nde fizyoloji ve biyofizik profesörü Nirupa Chaudhari, aslında vücudumuzun her yerinde tat reseptörlerine sahip olduğunu ancak onların tattıklarını hissedemediğimizi söyledi.
Chaudhari verdiği demeçte, tat tomurcuklarının bulunabileceği tek yerin ağız olduğunu ve bunun için de iki şeye ihtiyaç duyulduğunu ve bunların bir hücre kümesi ve onu, beynin tadı algılayan bölgesine bağlayan sinirler olduğunu belirtti.
Tat tomurcukları, yiyeceklerdeki besinleri tespit eden ve bunlar hakkında beynin tat merkezi olan gustatory kortekse mesajlar gönderen “tat reseptörleri” kümeleri olarak biliniyor. Bu reseptörler tadın algılanmasını sağlıyor. Diğer birçok organda da tat reseptörleri bulunuyor ve bunlar da besinleri algılıyor ancak bu besinler ve tadları kendi başlarına var oluyor ve beynin tat merkezine bağlanmıyor.
Yapılan son çalışmalarla beraber tat reseptörleri dilin çok ötesinde bulundu. Bilim insanları bağırsakları kaplayan hücrelerin sindirimi düzenlemek için belirli kimyasalları tespit ettiğini biliyorlardı, bu yüzden sorumlu belirli hücreleri aramaya başladı. Çalışma sonucunda araştırmacılar bağırsaklarda dilde bulunan tat reseptörlerinin aynılarını buldu.
Araştırmacılar ayrıca, pankreasın beta hücrelerinde insülinin düzenlenmesine yardımcı olan tatlı tat reseptörleri keşfetti. Bu da gösterdi ki dil, bağırsak ve pankreas kimyasal sinyallere yanıt olarak bir şeyler salgılayan hücrelerle dolu. Bununla da kalmayarak araştırmacılar ayrıca vücut yağı, kalp kası, iskelet kası, mesane ve hatta beyi de bile tad alma reseptörlerinin olduğunu keşfetti.
Chaudhari, bir başka örnek olarak tat reseptörlerinin doğuştan gelen bağışıklığımızda rol oynadıkları trakea ve bronşlarda bulunduğunu belirtti. Farelerde, solunum yollarındaki acı tat reseptörleri de solunum düzenlemesiyle ilişkilendirilmişti. Farelerdeki acı tat reseptörleri testislerde bile bulunmuştu. Bilim insanları farelerin testislerindeki acı tat reseptörlerini devre dışı bıraktığında, sperm hacminde bir azalma meydana gelmişti.
Tat reseptörlerinin insan vücudunda ne kadar yaygın olduğunu ve tüm farklı işlevlerini yeni yeni anlamaya başladığımız göz önüne alındığında, bunların daha önce hayal kırıklığı yaratan bazı soruların cevabı olması mümkün. Chaudhari’ye göre belki de yapay tatlandırıcılar kilo vermede düşündüğümüz kadar etkili değil çünkü bağırsaklarımızdaki tat alıcıları bunlara şekermiş gibi tepki veriyor olabilir. Durumun böyle olup olmadığı bilinmiyor ancak bağırsaktaki tat reseptörlerinin yapay tatlandırıcıları algıladığı biliniyor.
Derleyen: Fatma Ebrar Tuncel