- York’taki arkeolojik kazılarda bulunan mikroplastikler, Roma ve Viking dönemlerinden kalan korunmuş kalıntıları tehdit ediyor.
- Bu plastikler, insan sağlığına zararlı olabilecek şekilde çeşitli kaynaklardan vücuda giriyor.
- Araştırmacılar, plastiklerin kazılarda 1980’lerde tanıtılmış olabileceğini düşünüyor.
Beş milimetreden küçük parçacıklar olan mikroplastikler, York’taki arkeolojik alanlarda bulundu ve Roma ile Viking dönemlerine ait korunmuş kalıntılara zarar verme tehlikesi yarattı. Bu parçacıklar plastik ambalajlar, yiyecekler, musluk suyu ve hava gibi çeşitli kaynaklardan vücudumuza giriyor ve kanser ile doğurganlık sorunları gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor.
York Üniversitesinden ekip örneklerde muhtemelen sanayi, tarım, ulaşım ve günlük yaşam gibi insan faaliyetlerinden kaynaklanan 25.000’den fazla mikroplastik keşfetti.
Wellington Row ve Queen’s Hotel’deki alanlar önemli tarihi eserler ortaya çıkardı. Viking dönemiyle bağlantılı Wellington Row bölgesi tonlarca hayvan kemiği, çömlek ve başka nesneler içeriyordu. Queen’s Hotel kazısında antik bir duvarın kalıntıları ortaya çıkarıldı ve bu da onun Roma imparatorluğu için önemini ortaya koydu.
Mikroplastiklerin çevredeki yaygınlığı, Mariana Çukuru ve Everest Dağı dâhil olmak üzere dünya çapında çeşitli yerlerde bulunması nedeniyle endişelere yol açtı.
Ekip, toprak numunelerindeki plastikleri tanımlamak için Fourier dönüşümü kızılötesi spektroskopisini kullandı. Ekip araştırmada teflon, polietilen ve polipropilen gibi plastiklerin 1980’lerdeki kazılar sırasında ortaya çıkmış olabileceğini buldular.
Uzunluğu beş milimetreden küçük olan mikroplastikler; plastik ambalajlar, bazı gıdalar, musluk suyu ve hatta soluduğumuz hava yoluyla vücudumuza giriyor ve kanser ile doğurganlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor.
Bu keşif, arkeolojik alanlara ve bunların tarihi değerlerine yönelik potansiyel riski vurguluyor. Mikroplastiklerin varlığı, radyokarbon tarihlendirmesini ve diğer analizleri tehlikeye atabiliyor. Bu tehdidin boyutunu anlamak ve mikroplastiklerin tarihi mirasımız üzerindeki etkilerini azaltmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Derleyen: Eliz Canyurt