- Bir araştırma, yapay zeka yardımı ile yaklaşık 4.000 ünlünün yüzlerinin pornografik içeriklere uyarlandığını ortaya koydu.
- Deepfake ismini alan bu teknolojiyle hazırlanan sahte pornografik içerikler her geçen gün daha da yayılıyor ve milyonlarca görüntülenme alıyor.
- Kurbanlardan biri olan haber sunucu Newman, “İnsanların sahte versiyonumu görmeleri gerçekten kötü hissettiriyor” dedi.
Yapay zekanın son dönemde fazlaca gelişmesiyle birlikte “deepfake” denen bir kavram da hayatımıza girdi. Deepfake, kısaca yapay zekayı kullanarak bir görüntüde yer alan kişinin bir başka kişinin görüntüsü ile değiştirilmesine yarayan teknolojidir.
Günümüzde Deepfake maalesef çok yanlış alanlarda kullanılıyor. Kötü niyetli kişiler, deepfake teknolojisini kullanıp ünlülerin yüzlerini pornografik videolara uyarlayarak yanıltıcı içerikler oluşturuyor.
Yaklaşık 4.000 ünlü deepfake teknolojisine kurban gitti
Bir araştırma, deepfake ile oluşturulan pornografinin binlerce ünlüyü etkilediğini gösteriyor. Channel 4 News’in yaptığı bu araştırmada yaklaşık 4.000 ünlü kişinin deepfake pornografisi kurbanı olduğu ortaya çıktı.
Araştırma, en çok ziyaret edilen beş deepfake web sitesini kapsıyor. Araştırmada, bu beş sitenin yalnızca üç ay içerisinde 100 milyon kadar görüntülenme aldığı söyleniyor.
Deepfake pornografisi gün geçtikçe yayılıyor
Maalesef deepfake pornografisi, küresel pornografi tüketimi ile doğru orantılı şekilde artıyor. 2023’ün ilk üç çeyreğinde, en çok kullanılan 40 deepfake pornografi sitesine 143.733 yeni deepfake porno videosu yüklendi; bu sayı, önceki yıllardan çok daha fazla.
“Sahte versiyonumu görmeleri kötü hissettiriyor”
Kurbanlar arasında olduğu tespit edilen Channel 4 News sunucusu Cathy Newman şunları söyledi: “Bu bir ihlal gibi geliyor. Bunu bir araya getiren birinin, bu sahte versiyonumu görebilmesi gerçekten kötü hissettiriyor.”
Gelişen teknolojinin yan etkilerinin olması tabii ki kaçınılmaz. Ancak teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, olaydan haberi bile olmayan kişilerin sahte çıplak görüntülerini üretmeye bir bahane bulunamaz. Umuyoruz ki tüm dünya olarak bu konuda bilinç kazanabiliriz.
Derleyen: Ömer Kağan Selen