- İnternette nasıl davranmanız gerektiğine dair resmi bir kural yoktur.
- Bazı açılardan, bu harika. Kendiniz yaparsınız ve ortaya çıkarsa sonuçlarına katlanırsınız.
- Ancak bazen internetin her şeyin serbest olduğu atmosferi sizi kaçınabileceğiniz bir karmaşaya sürükleyebilir.
İşte internette paylaşım yaparken ve sohbet ederken uymanız gereken dokuz düstur. Sizin de bu sosyal medya görgü kurallarınıza yapacağınız ekler var mı? Haberimizin sonuna yorum olarak eklemekten çekinmeyin.
Çocuklarınızı fazla paylaşmayın
Hayatınızdaki çocuklara, bir yetişkine verdiğiniz temsil yetkisinin aynısını verin.
Çocuklarla ilgili içeriklerin internette paylaşılmasına ilişkin normlar değişti. Artık bir şeyin internete girdikten sonra kaldırılmasının imkansız olabileceğini ve çocukları aşırı paylaşmanın bir sömürü biçimi olabileceğini veya onları avcılara maruz bırakabileceğini biliyoruz.
Video, fotoğraf veya kişisel hikayeler paylaşacaksanız, küçük yaşlardan başlayarak her seferinde onay alın. Herkese açık paylaşımlar yerine özel paylaşımları tercih edin ve 24 saat sonra kaybolan Instagram Hikayeleri gibi onları sonsuza kadar takip etme olasılığı daha düşük olan geçici seçenekleri kullanın. Ailenizdeki bir çocuk, genç veya hatta genç yetişkin, geçmişte onlar hakkında paylaştığınız içeriği kaldırmanızı isterse, tartışmadan silin. Son olarak, herkese açık bir şekilde paylaşım yapma ihtiyacı hissederseniz, gizliliğe sahip olmaları için çocuğun yüzünü kapatın veya bulanıklaştırın.
Çocuğunuzun hayatı ile kendi hayatınız arasındaki ayrımı koruyun. Bazı sözde çocuk influencer’ların ailelerinin sosyal medyadan para kazanan çocukların bu eylemlerinin “normal” ve “özgürlük” sınırlarına dahil olduğunu kabullendirmek için dünya çapında lobi yaptığı görülüyor. Unutmayın ki New York Times’ın yaptığı bir araştırma, mayo ve mayo giymiş genç kızları gösteren hesapların yetişkin erkeklerden oluşan büyük takipçi kitlelerine sahip olduğunu ortaya koydu.
Sadece size ait olanları paylaşın
Birinin yeni doğan bebeğini, düğün fotoğrafını veya boşanma haberini ondan önce paylaşmayın. Özel anlar ve konuşmalar, karşınızdaki kişi paylaşmanıza izin vermediği sürece gizli kalmalıdır – ve evet, buna mesajlar ve DM’ler de dahildir. Eşiniz, çocuğunuz ya da torununuz bile olsa “Bunu paylaşabilir miyim?” sorusunu sormak yeni alışkanlığınız olsun. Düğün, nişan, sünnet gibi olaylar söz konusu olduğunda, paylaşımınızın konusunu belirleyin. Bir düğüne giderseniz, çifte fotoğrafların ne zaman ve internette yayınlanmasını isteyip istemediklerini sorun. Sizin harika, arkadaşınızın ise daha az iyi göründüğü bir fotoğraf çekerseniz, hızlı bir “yayınlayabilir miyim?” sorusu çok işe yarar.
Aynı nezaket yabancılar için de geçerlidir. Bir kişinin toplum içinde bulunması, onu yayınlama izni anlamına gelmez. Bazen insanlar kötü davrandığında, bazı kanıtları paylaşmak sonuçlara ve hesap verebilirliğe yol açabilir. Bu zor bir durumdur ve zarar verici bir videoyu veya DM’yi herkese açık bir şekilde paylaşmadan önce güvendiğiniz birine danışmanızda fayda vardır.
Yorumlarda konuya bağlı kalın
Sosyal medya paylaşımlarına yapılan herkese açık yorumlar iki yönlü bir sohbetin yeri değildir. Komik bir espriniz veya iltifatınız mı var? Hadi söyleyin. Ancak bir sohbet başlatmaya çalışmayın, sizi aramalarını söylemeyin veya nerde olduklarını sormayın. Bunu bir metne, doğrudan mesaja veya yüz yüze etkileşime saklayın.
Politikanız hakkında paylaşım yapın
Sosyal medyada “yemek masasında siyaset olmaz” yaklaşımından bıktık. Eğer insanlar, siyaset, din, para vb. gibi tüyleri diken diken edebilecek her konudan kaçınırlarsa, sosyal medyayı insan olmanın yalnızca kolay ve sığ yanlarını yansıtmaya mahkum etmiş oluruz.
Arkadaşlarınıza ve ailenize sadece ulusal politikada değil, yerel ve uluslararası konularda da nerede durduğunuzu bildirin. Araştırma yapın ve düşüncelerinizi saygılı bir şekilde paylaşın. Düzeltmeleri ve karşıt fikirleri hoş karşılayın. Zamanla daha bilgili hale geleceksiniz.
Bununla birlikte, bir sorun hakkında paylaşım yapmanın o sorun hakkında bir şeyler yapmakla aynı şey olmadığını unutmayın. Çevrimiçi görüşlerinizin gerçek dünyaya ulaştığından emin olun ve zamanınızı ve paranızı en çok önemsediğiniz amaçların arkasına koyun.
Resim ve videoların doğruluğunu kontrol edin
Görüşlerinizi desteklemek için gönderi paylaşmaya karar verirseniz, bunu sorumlu bir şekilde yapın. Yapay zeka tarafından üretilen görüntü ve videolarda yapılan iyileştirmeler, gerçeği sahteden ayırmayı zorlaştırabilir. Çoğu zaman, Amerikan bayrağına bürünmüş bir polis köpeğinin akan nehirden bir bebeği kurtarırken çekilmiş fotoğrafının gerçek olmadığını anlamak için birkaç saniyelik bir eleştirel düşünce yeterli oluyor.
Yapay zeka tarafından üretilen içeriği tespit etmek için birkaç püf noktası var – bilgisayarlı bir parlaklık, çok fazla parmak. Belki de daha iyi sorular “Bu gerçekçi görünüyor mu?” veya “Bu güçlü bir tepki uyandırmak için mi tasarlandı?” şeklindedir.
Bir fotoğraf veya video gerçek olamayacak kadar iyi, çok sevimli veya çok korkunç görünüyorsa, sahte veya yanlış bilgi olabilir. Durun ve biraz sakinleşin, derin bir nefes alın, orijinal kaynağı kontrol edin ve ek bağlam arayın.
Inluencerlar konusunda aşırıya kaçmayın
İçerik oluşturucular hayatlarını veya çalışmalarını dünyayla paylaşmayı seçerler, ancak aslında arkadaşınız değillerdir (genellikle). Ayrıca duygularınız veya görüşleriniz için birer saklama yeri de değiller. Bu yeni ünlüler size pek bir şey borçlu değildir, bu nedenle kaba davranmanın veya talepkar olmanın bir anlamı yoktur. Bir içerik oluşturucu hoşunuza gitmeyen bir şey söyler veya yaparsa, saygılı bir şekilde yanıt verebilir, takip etmeyi bırakabilir veya engelleyebilirsiniz. Siyasi veya diğer konular hakkında tartışmayı tercih ederlerse, bu konular hakkında onlarla aynı fikirde olmamaktan çekinmeyin, ancak ebeveynlik seçimleri veya o kişinin görünüşü hakkında istenmeyen eleştiriler veya tavsiyeler içeren yorumlar veya mesajlar göndermek kabalıktır.
Silinmeyi ve geçici olmayı tercih edin
Hayatımızın izlerini çevrimiçi ortamda bırakmaya alışsak bile, hoş olmayan bir “dijital ayak izi” hala sorunlara neden olabilir. Üniversiteler ve işverenler sosyal medya hesaplarını tehlike işareti olarak gördükleri her şey için kontrol ederler. Geride bıraktığınız dijital izleri azaltarak başınızı ağrıtmaktan kurtulabilirsiniz. Z kuşağı şimdiden bu yönde hareket etmeye başladı; bazıları Instagram’daki profillerini tamamen boş bırakıyor.
Facebook’ta gönderileri manuel olarak silebilir veya kitlelerini sınırlayabilirsiniz. Instagram, “arşiv” seçeneğini seçerek gönderileri silmeden gizlemenize olanak tanır. Hikayeler bir gün sonra kaybolduğundan, ana akış yerine hikayelere de gönderi yapabilirsiniz. X için, belirli bir süre sonra gönderileri otomatik olarak silen TweetDelete gibi bir hizmete kaydolabilirsiniz. Threads başkanı Adam Mosseri, uygulamanın yerleşik bir otomatik silme özelliği sunabileceğini söyledi.
Havayı iyi koklayın, gündemi kaçırmayın
İnternet, yurtiçinde ve dünyanın dört bir yanında yaşanan trajedilerden daha fazla haberdar olmamızı sağladı ve yaşanan acılar sonsuz gibi görünebilir. Profillerinizi haber kanallarına dönüştürmenize gerek yok, ancak paylaşım yapmadan önce havanın nasıl olduğunu anlamaya çalışın. Büyük bir felaketin ortasında, özellikle de arkadaşlarınızı etkileyen bir felaketin ortasında bir kutlama fotoğrafı kötü bir tat bırakabilir.
Gönderinizi platformla eşleştirin
LinkedIn kariyer güncellemeleri içindir. Facebook gruplarda paylaşım yapmak, kullanılmış kitap rafları satmak veya önemli yaşam güncellemelerini paylaşmak içindir. Instagram güzel manzaralar ve hisler içindir. X, haberler, bilinç akışı yorumları ve tartışmalar içindir. TikTok eğlence ve dans içindir. Gönderilerinizin bulunduğunuz platforma uygun olduğundan emin olun.
Güncellemelerinizi tüm kitlenizle (büyükanneniz ve 19 yaşındayken arkadaş olduğunuz insanlar dahil) paylaşmaktan sıkıldıysanız, daha küçük bir platformdan faydalanabilirsiniz. Instagram, bir “Yakın Arkadaşlar” listesi oluşturmanıza ve doğrudan bu kullanıcılarla paylaşmanıza olanak tanır.
Kaynak: Washington Post