- İsveç’teki yeni araştırma, yapay zeka araçlarının ergenlerin yürütücü işlevleri üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratabileceğini ortaya koydu.
- Lund Üniversitesi’nin araştırması, yapay zeka destekli ödev yardımının özellikle yürütücü işlev sorunları yaşayan öğrenciler için faydalı olabileceğini belirtti.
- Araştırmacılar, yapay zeka araçlarının aşırı kullanımının, öğrencilerin akademik başarısını ve öğrenme süreçlerini nasıl etkileyebileceğine dikkat çekti.
Yayınlandıkları tarihten bu yana, ChatGPT gibi yapay zeka araçları içerik oluşturma üzerinde büyük bir etki yarattı. Okullarda ve üniversitelerde, bu araçların kullanılıp kullanılmayacağı veya yasaklanıp yasaklanmayacağı konusunda tartışmalar devam ediyor. İsveç’teki araştırmacılar, ergenlerin yürütücü işlevleri (Yİ) ile okul çalışmaları için üretken yapay zeka “sohbet robotlarının” kullanımı ve algılanan faydası arasındaki ilişkiyi inceledi. Araştırma sonuçları “Frontiers in Artificial Intelligence” dergisinde yayımlandı.
Araştırma bulguları
Lund Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde okul psikoloğu ve araştırma görevlisi Johan Klarin, “Yürütücü işlev sorunları yaşayan öğrenciler, yapay zeka (YZ) araçlarını özellikle ödevlerini tamamlamak için yararlı buldular” dedi. “Bu durum, bu araçların bilişsel süreçlerle mücadele eden öğrenciler için potansiyel bir destek rolü oynayabileceğini göstermektedir” diye ekledi.
Yürütücü işlev sorunları nelerdir?
Yürütücü işlev sorunları, bireylerin planlama, organizasyon, problem çözme ve öz-düzenleme gibi karmaşık bilişsel görevlerde zorluk yaşamasına neden olan bilişsel ve davranışsal zorluklardır. Bu sorunlar, genellikle beynin frontal lobundaki işlev bozukluklarından kaynaklanır ve akademik, iş ve sosyal yaşamda çeşitli güçlükler yaratabilir.
Araştırmacılar, yapay zeka araçlarının aşırı kullanımının, Yİ (yürütücü işlev) gelişimini engelleyebileceğini veya öğrenme süreçlerini geciktirebileceğini belirtti. Lund Üniversitesinde doçent olan proje lideri Dr. Daiva Daukantaitė, “YZ desteği uygulamaları dikkatle değerlendirilmelidir ve uzun vadeli etkilerinin incelenmesi gerekmektedir” dedi.
Araştırma metodolojisi
İki aşamalı bir çalışma yürütüldü. İlk çalışmada, yaşları 12 ila 16 arasında değişen 385 öğrenci yer aldı. İkinci çalışmada ise 15-19 yaş arası 359 öğrenci incelendi. Araştırma bulguları, yapay zeka araçlarının kullanım oranlarının yaşı daha küçük öğrenciler arasında yaklaşık %15, daha büyük öğrenciler arasında ise yaklaşık %53 olduğunu ortaya koydu. Bu fark, yaşça daha büyük öğrencilere genellikle daha karmaşık ödevler verilmesinden kaynaklanabileceği söylendi.
Ayrıca, ikinci çalışmada YZ araçlarının kullanım oranının daha yüksek olması, bu araçların zamanla daha fazla kişi tarafından kullanılmaya başlandığını gösteriyor.
Algılanan fayda ve kullanım önerileri
Çalışmalar, YZ ile daha fazla zorluk yaşayan öğrencilerin bu araçları okul ödevlerinde akranlarına kıyasla daha faydalı bulduğunu gösterdi. Araştırmacılar, bu olayın bu öğrencilerin sınıf arkadaşlarına göre daha fazla üretkenlik artışı sağlamış olabileceğini belirtti.
Klarin, “YZ araçlarının hile yapma ile yardımla kullanım arasındaki fark, kullanım amacına ve kapsamına bağlıdır” dedi. Öğrencilerin yalnızca sonuçları alıp sunmak yerine, bu araçlarla eleştirel bir şekilde ilgilenmeleri ve kendi anlayışlarını geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.
Eğitimciler için tavsiyeler
Klarin, “Eğitimciler, yapay zekanın sorumlu kullanımı için yönergeler ve çerçeveler sağlamalıdır. Dijital okuryazarlık ve etik konularının öğretilmesi de önemlidir” dedi. Araştırmacılar, öğretmenlerin Yİ zorlukları yaşayan öğrencileri tanımlamaları ve desteklemeleri için mesleki gelişim sağlayarak bu tür bir öğretimin gerçek dünyada nasıl uygulanabileceğini önerdi.
Sonuçlar ve gelecek çalışmalar
Araştırmacılar, sonuçların okul ortamlarında YZ araçlarının kullanımı ile Yİ arasındaki ilişkiyi anlamak için ilk girişimi sunduğunu belirtti. Çalışma, eğitimcileri; hükümet yetkililerini, teknoloji geliştiren ekiplerin, yapay zekanın eğitimdeki rolünü ve faydalarını akademik bütünlük ve gerçek öğrenme ile nasıl dengeleyecekleri konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyor. Bununla birlikte, farklı ülkelerde ve yaş gruplarında yapılacak daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Araştırmanın sınırlamaları arasında, öğrencilerin yapay zeka kullanımını kendi kendilerine bildirmeleri ve araştırmaların belirli yaş grupları ve eğitim bağlamlarına odaklanması bulunuyor. Bu nedenle, elde edilen sonuçların genelleştirilmemesi gerektiği uyarısında bulunuluyor.
Derleyen: Dilan Gicgel