Arkadaşlarımızla kaçamak bir öğün yapmayı, sevgilimizle hoş bir akşam yemeğine çıkmayı, sevdiklerimizle televizyon başında atıştırmayı, ailemizle leziz bir pazar kahvaltısının tadını çıkarmayı seviyoruz. Peki birlikte yemek yemeyi neden bu kadar severiz, bu alışkanlık nereden geliyor?
İlk birlikte yemek ne zaman yendi?
Önce bu alışkanlığın ne zaman başladığına bakalım: İlk ortak yemeğin bir kamp ateşinin etrafında gerçekleşmiş olabileceği tahmin ediliyor. Yiyecek bulma zahmetine girilir, bir ateş yakılır ve üzerinde yemek pişirilir. Bu sürecin birçok aşamasında birbirine yardımcı olan bir sosyal grubun olduğu tahmin ediliyor.
Paylaşılan yemekler, iletişim ve işbirliğini artırıyor
İnsanlık, tarihte birlikte yemek yiyerek grup içerisindeki bağları güçlendirdi. Birlikte yemek, iş birliğini artırarak grup içinde güven ve dayanışma duygusunu pekiştirdi. Bunun bir sonucu olarak bu alışkanlık evrimsel olarak bizlere kadar kaldı. (Araştırma: Kniffin ve Wansink, 2012)
Birlikte yemek yemek bilimsel olarak insana keyif veriyor
Birlikte yemenin en önemli sebeplerinden bir tanesi, bu eylemin genel olarak insana keyif vermesidir. Bunu yalnızca kişisel fikirler demiyor, 2017 yılında yapılan bir çalışma da insan beyninin bunu dediğini kanıtlar nitelikte.
Başkalarıyla yemek yemek, mutluluk hormonlarınızı fazlasıyla harekete geçiriyor. Antropolog Dunbar, “Bir grup olarak birlikte yemek yemek, birlikte koşmanın yaptığı gibi endorfin etkisini artırır. Bunun nedeni, senkronize aktivitenin endorfin çıktısını iki katına çıkarmasıdır.” diyor.
Yemeğini paylaşmak, yemeği daha lezzetli hale getiriyor
Yemeğini paylaşmak, yemekten alınan tadı ve tatmini artırıyor. Bunun nedeni, sosyal bağların tat deneyimini olumlu yönde etkilemesidir. Bir deneyde, yalnız yemek yiyen katılımcılarla grup halinde yemek yiyenlerin yemek deneyimleri karşılaştırılmış ve grup içindeki katılımcıların yemeği daha tatmin edici bulduğu gözlemlenmiştir. (Araştırma: Rudd et al., 2009)
Birlikte yemek, kültürel bir miras
Çoğu kültürde birlikte yemek, aile ve topluluk bağlarının bir sembolü olarak görülür. Özellikle Türk kültürüne bakıldığında birlikte yemenin, yemeğini paylaşmanın kültürel ve dini alanlarda çokça önemli birer eylem olduğunu görüyoruz.
Aynı şekilde dünya genelinde dini ve geleneksel bayramlarda yapılan toplu yemekler, bireylerin toplulukla bağlarını güçlendir. Bir araştırma, toplu yemek yemenin kişinin aidiyet duygusunu artırdığını gösteriyor. (Fiese ve Schwartz, 2008)
Yalnız yemek kötü bir şey mi öyleyse?
Neden birlikte yemek yediğimiz konusuna özetle “insan için iyi” diyebiliriz. Ancak bu, her zaman birlikte yemek yemek gerektiği ya da yalnız yemek yememek gerektiği anlamına gelmez. İki alışkanlığın da iyi ve kötü tarafları vardır.
Birlikte yemek yemek, sosyal bağları güçlendirip zaman zaman yemeği daha keyifli hale getirse de her zaman iyi olmayabilir. Bireyin kişisel tercihleri, ruh hali ve sosyal ihtiyaçları zaman zaman daha önemlidir.
Yalnız yemek yemek, kişinin kendine zaman ayırması, kendi zevklerine göre yemesini sağlasa da sürekli yalnız yemek sosyal izolasyona sebebiyet verebilir.
Sonuç olarak, keyifli bir yemek deneyimi için kişinin kendini dinlemesi gerekir. Zaman zaman aileyle uzunca bir akşam yemeği yenmelidir, zaman zaman kendi zevklerince hazırladığı bir öğünün keyfi çıkarılmalıdır.
Derleyen: Ömer Kağan Selen