Rutgers Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, kötü çocukluk deneyimlerinin, kişilerin başkalarından gelen potansiyel tehditlere karşı daha hassas hale gelmesine ve bunun da yetişkinlikte savunma amaçlı silah kullanma riskini artırdığına işaret ediyor.
Detyalar haberimizde…
Rutgers Üniversitesi araştırmacıları, Journal of Psychiatric Research dergisinde yayınlanan çalışmalarında, ABD’li yetişkinlerden oluşan ulusal çapta temsili bir örneklemden silah erişimi olan 3.130 yetişkinin alt örneklemine ait verileri kullandı.
Çocukluk Çağı Travmaları ve Silah Kullanımı Arasındaki İlişki
Ankete katılanlara çocukluk döneminde istismar ve ihmal deneyimleri, sosyal güvensizlik ve algılanan tehditlere karşı duyarlılık düzeyleri, depresif belirtiler ve savunma amaçlı silah kullanımı hakkında sorular soruldu.

Araştırmacılar ilk olarak kötü çocukluk deneyimleri ile yetişkinlikte savunma amaçlı silah kullanımı arasındaki ilişkiyi değerlendirdi. Daha sonra bu ilişkide depresif belirtilerin ve tehdit duyarlılığının rolünü incelediler.
Tehdit Duyarlılığı ve Savunma Amaçlı Silah Kullanımı
New Jersey Silah Şiddeti Araştırma Merkezi’nde doktora sonrası araştırmacı ve çalışmanın baş yazarı olan Sultan Altikriti, “Çocukluktaki risk faktörlerini yaşamın ilerleyen dönemlerindeki sorunlara bağlayan araştırmalar, genellikle durumsal ve bilişsel faktörlerin oynayabileceği rolü ihmal ediyor” dedi. “Biz de çocukluktaki deneyimlerin yetişkinlikteki davranışları nasıl etkilediğini anlamak için bilişsel faktörleri incelemeye çalıştık.”

Bulgular, kötü çocukluk deneyimlerinin yetişkinlikte tehdit duyarlılığı ve depresyon düzeylerini artırdığını gösterdi. Ancak, yalnızca tehdit duyarlılığı savunma amaçlı silah kullanımı ile ilişkiliydi. Daha ileri analizler, kötü çocukluk deneyimleri yaşayanlar arasında savunma amaçlı silah kullanımı riskinin artmasında tehdit duyarlılığının rol oynadığına dair kanıtlar sundu.
Tehdit Algısı ve Aşırı Tepki
Altikriti, “Başkalarından gelen tehditlere karşı duyarlılık ve aşırı tetikte olma, insanların tehditlerin olmadığı yerlerde tehditler görmelerine neden olabilir” dedi. “Bu tehdit duyarlılığı hissi daha sonra nötr veya belirsiz durumlarda aşırı tepkilere yol açabilir ve bu da gereksiz silah kullanımına neden olabilir.”
Kötü Çocukluk Deneyimlerini Azaltmanın Önemi
Araştırmacılar, kötü çocukluk deneyimlerini azaltmanın yalnızca acil zararı ve psikolojik etkiyi azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda bir kişinin yaşamı boyunca kümülatif zararı da azaltabileceğini söyledi. Kötü çocukluk deneyimlerinin çocukluk ve ergenlik döneminde sabit olduğunu, bu nedenle bu deneyimlerin olumsuz yaşam sonuçları üzerindeki etkisini ele almak için olumsuz sonuçlara yol açan mekanizmaları kesintiye uğratan müdahalelerin daha uygulanabilir olabileceğini de eklediler.
Derleyen: Enis Yabar