Araştırmaya göre bazı reçeteli ilaç kombinasyonları Alzheimer belirtileri üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.
Detaylar haberimizde…
Milyonlarca yaşlı birey, kronik hastalıkları yönetebilmek için her gün beş veya daha fazla reçeteli ilaç kullanıyor.
Çoğu zaman gerekli olan bu çoklu ilaç kullanımı (polifarmasi), aynı zamanda yaşlı yetişkinlerde çeşitli olumsuz sağlık sonuçlarıyla da ilişkilendiriliyor. Bu sonuçlar arasında hafıza sorunları, düşme riskinde artış ve genel olarak daha fazla kırılganlık yer alıyor.
Polifarmasiye en sık neden olan reçeteli ilaçlar genellikle yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve depresyon gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Dikkat çekici olan ise bu hastalıkların, aynı zamanda Alzheimer hastalığı için bilinen risk faktörleri arasında yer almasıdır.
Polifarmasinin Alzheimer hastalığının ilerleyişi üzerinde herhangi bir etkisi olabilir mi?
Yapılan yeni bir araştırma, bazı reçeteli ilaç kombinasyonların hafıza ve Alzheimer belirtileri üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini ortaya koyuyor. Ancak bu etkiler, deneklerin dişi mi erkek mi olduğuna bağlı olarak farklılık gösteriyor.
Polifarmasinin Alzheimer üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilmek için, Alzheimer benzeri beyin değişimleri gösterecek şekilde genetik olarak değiştirilmiş fareler üzerinde bir deney tasarlandı.
Bu farelerde, zamanla hafıza kaybı ile ilişkilendirilen ve Alzheimer hastalığının belirgin işareti olarak kabul edilen amiloid plakları adı verilen protein kümeleri bulunuyordu.
Araştırmada, beş yaygın reçeteli ilacın iki farklı kombinasyonunu test edildi. Bu kombinasyonlar şu ilaç gruplarını içeriyordu:
• Analjezikler (ağrı kesiciler)
• Antitrombotikler (kan pıhtılarını önleyici ilaçlar)
• Lipid düzenleyici ajanlar (örneğin kolesterol düşürücü statinler)
• Beta blokerler (ritim bozuklukları ve hipertansiyon kontrolünde kullanılır)
• ACE inhibitörleri (kalp-damar hastalıklarında kullanılır)
• Antidepresanlar
Her iki fare grubuna da şu beş ilaç verildi: parasetamol (ağrı kesici), aspirin (kan sulandırıcı), bir antidepresan, bir statin (kolesterol düşürücü) ve bir tansiyon ilacı.
Araştırma sonuçları, bu ilaç kombinasyonlarının Alzheimer benzeri belirtileri bazı durumlarda hafiflettiğini gösterdi. Ancak cinsiyet farklılıklarının bu etkiler üzerinde belirleyici olabileceği gözlemlendi.
Bu bulgular, reçeteli ilaçların sadece yan etkileriyle değil, aynı zamanda potansiyel faydalarıyla da yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Alzheimer gibi karmaşık nörolojik hastalıklarda polifarmasinin etkilerini anlamak, hem önleme stratejileri hem de yeni tedavi yaklaşımları açısından büyük önem taşıyor.
İki fare grubu arasındaki tek fark, kullanılan statin ve kardiyovasküler ilaçların türleriydi. İlk gruba simvastatin ve metoprolol verilirken, ikinci gruba atorvastatin ve enalapril uygulandı.
Bu reçeteli ilaç kombinasyonları hem dişi hem de erkek farelere verildi. Ardından hafıza testleri yapıldı, beyinlerinde hastalık belirtileri incelendi ve kan örneklerini hastalıkla ilişkili biyobelirteçler açısından analiz edildi.
Elde edilen bulgular, polifarmasinin Alzheimer hastalığının ilerleyişi üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabileceğini gösterdi. Bu etkiler, büyük ölçüde kullanılan ilaç kombinasyonlarına ve deneklerin cinsiyetine bağlıydı.
İlk ilaç kombinasyonu, erkek farelerde olumlu etkiler gösterdi. Bu farelerin hafıza testlerinde daha başarılı olduğu, beyinlerinde Alzheimer patolojisine ait belirtilerin (özellikle amiloid plak sayısı ve boyutları) azaldığı ve kan örneklerinde hastalıkla ilgili daha az işaret bulunduğu gözlemlendi.
Bu sonuçlar, polifarmasinin Alzheimer’ın ilerleyişini yavaşlatabileceğini düşündürdü.
Ancak dişi farelerde aynı ilaç kombinasyonu, hastalık belirtileri üzerinde çok az veya hiç etkili olmadı.
İkinci ilaç kombinasyonunu alan farelerde ise durum farklıydı. Erkek farelerde daha önce görülen olumlu etkiler ortadan kayboldu. Üstelik dişi farelerin hafızası kötüleşti ve hastalık belirtileri daha da belirginleşti.
Bu araştırma, polifarmasinin Alzheimer hastalığı üzerindeki etkilerinin yalnızca ilaçlara değil, aynı zamanda biyolojik cinsiyete de bağlı olarak değişebileceğini ortaya koyuyor. Bu da, özellikle yaşlı bireylerde uygulanan çoklu ilaç tedavilerinin daha kişiselleştirilmiş bir yaklaşımla planlanması gerektiğine işaret ediyor.
Ayrıca, bazı ilaçların yalnızca tek başına alındığında ne gibi etkiler yarattığı da incelendi. Bazı durumlarda bu ilaçlar, dişi farelerde faydalı etkiler gösterdi; hafızayı iyileştirdi ve beyinlerindeki Alzheimer hastalığı belirtilerini azalttı.
Örneğin, simvastatin adlı statin yalnızca tek başına alındığında, dişi farelerin hafızasını iyileştirdi ve beyinlerindeki iltihaplanma belirtilerini azalttı. Bu bulgu, bazı ilaçların yalnızca belirli koşullarda ve dozajda daha etkili olabileceğini gösteriyor.

Polifarmasi ve Beyin Sağlığı
Bu sonuçlar, polifarmasinin etkilerinin ne kadar karmaşık olabileceğini, özellikle Alzheimer gibi bir beyin hastalığı bağlamında nasıl değişebileceğini gösteriyor. Ayrıca, erkeklerin ve kadınların belirli ilaç kombinasyonlarına farklı şekilde yanıt verebileceğini de düşündürmekte.
Bu durum şaşırtıcı değil. Biyolojik cinsiyet, ilaçların vücutta nasıl emildiğini, metabolize olduğunu ve vücutta nasıl etki gösterdiğini etkileyen bir faktör. Polifarmasi söz konusu olduğunda bu farklılıklar daha belirgin hale gelebilir ve ilaçların güvenliği ile etkinliği üzerinde daha güçlü bir etki yaratabilir.
Bu, çalışma da erkek ve dişi farelerde aynı ilaç kombinasyonlarının çok farklı etkiler yaratmasının nedenlerinden birini kısmen açıklayabilir.
Bazı ilaç kombinasyonlarının yalnızca erkek farelerde hastalık belirtilerini iyileştirmesinin diğer olası açıklamaları arasında, hormon seviyelerindeki cinsiyet farklılıkları ve ilaçların beyin üzerindeki etkilerini değiştirebilecek bağışıklık yanıtlarındaki farklılıklar yer alabilir.
Bu mekanizmaların anlaşılması, hastalık için daha güvenli ve etkili tedavi yöntemlerinin özelleştirilmesinde anahtar olacaktır.

Polifarmasi ve Yaşlı Yetişkinler için Reçetelendirme Yaklaşımları
Araştırma, mevcut evrensel reçetelendirme yaklaşımlarının yaşlı yetişkinler için ideal olmayabileceğini doğrular nitelikte.
Ayrıca, yaşlı kadınların polifarmasi kullanma olasılığının erkeklere göre daha yüksek olduğu da dikkate değer bir bulgu. Bu, polifarmasinin erkek ve kadınlara özgü etkilerini anlamanın önemini vurgulamaktadır ve daha kişiselleştirilmiş reçetelendirme yaklaşımlarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu göstermekte.
Gelecekte yapılacak translasyonel çalışmalar (farelerden insanlara), ilaç kombinasyonlarının erkekler ve kadınlar üzerinde Alzheimer’ı nasıl etkilediğini incelemeli ve yaşlanan nüfusta sağlık hizmetlerini iyileştirmek ile riskleri azaltmak için bu bilgileri kullanmalı.
Yaşlanan Küresel Nüfus ve Alzheimer Riski
Küresel nüfus giderek yaşlanmaya devam ediyor ve bu, daha fazla kişinin Alzheimer hastalığı geliştirme riskiyle karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor. Bu nedenle, hastalığın tüm nedenleri anlanabilmeli ve nasıl önlenebileceği araştırılmalıdır.
Makale:
Silvia Maioli, Doçent ve Ana Araştırmacı, Nörobiyoloji, Karolinska Enstitüsü
Francesca Eroli, Doktora Araştırmacısı, Nörobiyoloji, Karolinska Enstitüsü
Derleyen: Aslıhan Yıldız