Tokyo Bilim Üniversitesi araştırmacıları, insan gözüne yakın renk ayrımı yeteneklerine sahip, enerji verimli ve kendi kendine çalışan yapay bir sinaps geliştirdi. Bu yenilik, bilgisayar vizyonu uygulamaları için büyük potansiyel taşıyor.
Detaylar haberimizde…
Yapay zeka ve akıllı cihazların gelişimini sürdürmesiyle birlikte, makine görüşü modern teknolojilerin kilit bir parçası haline geliyor. Ancak, kaydedilen önemli ilerlemelere rağmen, makine görüşü sistemleri hala büyük bir sorunla karşı karşıya: her saniye üretilen muazzam miktardaki görsel veriyi işlemek, önemli miktarda güç, depolama ve hesaplama kaynağı gerektiriyor. Bu sınırlama, akıllı telefonlar, dronlar veya otonom araçlar gibi uç cihazlarda görsel tanıma yeteneklerinin konuşlandırılmasını zorlaştırıyor.
İnsan görsel sistemi, bu duruma ilgi çekici bir alternatif model sunuyor. Geleneksel makine görüş sistemlerinin her detayı yakalamak ve işlemek zorunda kalmasının aksine, gözlerimiz ve beynimiz bilgiyi seçici bir şekilde filtreleyerek görsel işlemde daha yüksek verimlilik sağlarken minimum güç tüketir. Bu nedenle, biyolojik sinir sistemlerinin yapısını ve işlevini taklit eden nöromorfik hesaplama, bilgisayar görüşünde mevcut engelleri aşmak için umut vadeden bir yaklaşım olarak ortaya çıktı. Ancak iki önemli zorluk devam etmekteydi: Birincisi insan görüşüne benzer renk tanıma yeteneğine ulaşmak, ikincisi ise enerji tüketimini en aza indirmek için harici güç kaynaklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktı.

Tokyo Bilim Üniversitesi’nden Çığır Açan Çözüm
Bu bağlamda, Japonya’daki Tokyo Bilim Üniversitesi (TUS) İleri Mühendislik Okulu, Elektronik Sistemler Mühendisliği Bölümü’nden Doçent Takashi Ikuno liderliğindeki bir araştırma ekibi, çığır açan bir çözüm geliştirdi. Scientific Reports dergisinin 15. Cildinde 12 Mayıs 2025’te yayınlanan makalelerinde, renkleri dikkat çekici bir hassasiyetle ayırt edebilen, kendi kendine çalışan yapay bir sinaps tanıttılar. Çalışma, TUS’tan Hiroaki Komatsu ve Norika Hosoda’nın da ortak yazarlığını taşıyor.
Araştırmacılar, cihazlarını farklı ışık dalga boylarına farklı tepki veren iki farklı boya duyarlı güneş pili entegre ederek oluşturdular. Harici güç kaynaklarına ihtiyaç duyan geleneksel optoelektronik yapay sinapsların aksine, önerilen sinaps, güneş enerjisi dönüşümü yoluyla kendi elektriğini üretiyor. Bu kendi kendine güç sağlama yeteneği, onu özellikle enerji verimliliğinin kritik olduğu uç bilişim uygulamaları için uygun hale getiriyor.
Test Sonuçları ve Uygulama Potansiyeli
Kapsamlı deneylerle kanıtlandığı üzere, ortaya çıkan sistem görünür spektrumda 10 nanometre çözünürlükle renkleri ayırt edebiliyor – bu, insan gözünün ayrımcılık düzeyine yaklaşıyor. Dahası, cihaz bipolar tepkiler de sergiledi; mavi ışık altında pozitif voltaj, kırmızı ışık altında ise negatif voltaj üretti. Bu, normalde birden fazla geleneksel cihaz gerektirecek karmaşık mantık işlemlerini gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. Dr. Ikuno, “Sonuçlar, yüksek çözünürlüklü renk ayrımını ve mantıksal işlemleri eş zamanlı olarak sağlayan bu yeni nesil optoelektronik cihazın, görsel tanıma özellikli düşük güç tüketimli yapay zeka (AI) sistemlerinde büyük potansiyelini gösteriyor,” şeklinde belirtiyor.
Ekip, gerçek dünya uygulamasını göstermek için cihazlarını fiziksel bir rezervuar hesaplama çerçevesinde kullandı ve kırmızı, yeşil ve mavi olarak kaydedilen farklı insan hareketlerini tanıdı. Sistem, geleneksel sistemlerde gereken birden fazla fotodiyot yerine sadece tek bir cihaz kullanarak 18 farklı renk ve hareket kombinasyonunu sınıflandırırken %82 gibi etkileyici bir doğruluk elde etti.
Yapay Sinaps’ın Çoklu Sektörlere Etkileri
Bu araştırmanın çıkarımları, birçok sektörü kapsıyor. Otonom araçlarda, bu cihazlar trafik ışıklarını, yol işaretlerini ve engelleri daha verimli bir şekilde tanımayı sağlayabilir. Sağlık hizmetlerinde, minimum pil tüketimiyle kan oksijen seviyeleri gibi hayati belirtileri izleyen giyilebilir cihazlara güç verebilirler. Tüketici elektroniği için ise bu teknoloji, gelişmiş görsel tanıma yeteneklerini korurken pil ömrü önemli ölçüde iyileştirilmiş akıllı telefonlara ve artırılmış/sanal gerçeklik (AR/VR) başlıklarına yol açabilir. Dr. Ikuno, “Bu teknolojinin, otomatik sürüş yapan araçlar için optik sensörler, tıbbi kullanım için düşük güçlü biyometrik sensörler ve taşınabilir tanıma cihazları gibi uygulamalarla, insan gözüne yakın renk ayrımı yeteneklerine sahip düşük güçlü makine görüş sistemlerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz,” diye ekliyor.
Genel olarak, bu çalışma, bilgisayar görüşünün harikalarını uç cihazlara taşımada önemli bir adımı temsil ediyor ve günlük cihazlarımızın dünyayı bizim gibi görmesini sağlıyor.
Yayın Bilgileri:
- Referans DOI: 10.1038/s41598-025-00693-0
- Dergi: Scientific Reports (Cilt 15, 12 Mayıs 2025)
Derleyen: Enis Yabar