LSD Mucidinin Yıllardır Bulamadığı Psikedelik Mantarı Bir Üniversite Öğrencisi Keşfetti

Mantar
Destek Olun: Dijitaliyidir'de yayımlanan reklamları engellemek için AdBlocker kullanmazsanız bize destek olmuş olursunuz. Ayrıca ekibimize destek olmak isterseniz Google aracılığı ile destek olabilirsiniz. Şimdiden teşekkürler.
Aslıhan Yıldız
4 dk okuma süresi

West Virginia Üniversitesi’nden bir öğrenci, LSD’ye benzer psikedelik kimyasallar içeren ve uzun süredir bulunamayan gizemli bir mantarı keşfetti.

Detaylar haberimizde…

Batı Virginia Üniversitesi’nde çevresel mikrobiyoloji öğrencisi olan Corinne Hazel, bu mantarı sabah sefası çiçeklerinin üzerinde büyürken fark etti. Sabah sefası, birçok türe sahip geniş bir bitki ailesi ve Hazel bu mantarı özellikle “Heavenly Blue” adlı Meksika kökenli bir sabah sefası çeşidinde buldu. Ayrıca, 22 Nisan’da Mycologia dergisinde yayımlanan çalışmaya göre mantar, “Pearly Gates” ve “Flying Saucers” adlı diğer sabah sefası türlerinde de bulunuyor.

Sabah sefası bitkilerinde zaten ergot alkaloidleri adı verilen ve yalnızca mantarlar tarafından üretilen bir kimyasal grup olduğu bilinmekte. Bu kimyasallar, 1930’larda İsviçreli kimyager Albert Hofmann’ın LSD’yi sentezlemek için kullandığı maddelerle aynı. Hofmann, Claviceps purpurea adlı mantarla çalışmış ve Meksika sabah sefası bitkilerinin halüsinojenik etkilerinin benzer kimyasalları üreten bir mantardan kaynaklandığını düşünmüştü. Ancak bu mantar uzun yıllar boyunca bulunamamıştı — ta ki şimdiye kadar.

Mantarı
Çevre Mikrobiyolojisi öğrencisi Corinne Hazel, “Heavenly Blue” adlı Meksika sabah sefası türünde mantarı keşfetti.
(Görsel kaynağı: WVU Fotoğraf/Brian Persinger)

Hazel, Yıllardır Aranan Mantarın İzini Sürdü ve Büyük Keşif Yaptı

Hazel, bir açıklamasında, “Böyle bir fırsata rastlamak benim için büyük şans,” dedi ve ekledi “Yıllardır insanlar bunu arıyordu, ben ise bir gün doğru yere baktım ve işte oradaydı.”

Yerel Mesoamerika kültürleri, Ipomoea tricolor bitkisinin — yaygın adıyla Meksika sabah sefası ya da sadece sabah sefası — psikoaktif özelliklere sahip olduğunu ilk fark edenlerdi. I. tricolor’un kültürel önemini bilen Hofmann, bitkideki kimyasalları tanımladı. Bulduğu kimyasallar daha önce yalnızca mantarlarda görülmüştü; ancak çalışma yazarlarına göre mantarı bitkide gözlemleme girişimleri başarısız oldu.

Araştırmacılar, daha önce iki farklı sabah sefası türünde ergot alkaloidleri üreten iki ayrı tür tespit etmiş ve I. tricolor üzerinde de ergot alkaloid üreten mantarların varlığına dair ek moleküler kanıtlar bulmuşlardı. Ancak, mantarın kendisinin kimliği hâlâ gizemini koruyordu.

Yeni çalışmayla birlikte, uzun süredir aranan I. tricolor ile ilişkili mantar nihayet tanımlandı. Hazel, mantarın bitkinin tohumlarında izlerine rastladı.

“Etrafta çok sayıda bitkimiz vardı ve bunların çok küçük tohum kabukları vardı. Tohum kabuğunda biraz tüylü bir yapıyı fark ettik. İşte bizim mantarımız oydu.” dedi Hazel.

Hazel ve Panaccione, mantardan DNA örneği alarak dizileme için gönderdi. Dizileme sonuçları, mantarın daha önce bulunan diğer sabah sefası mantarlarıyla akraba olduğunu gösterdi. Yeni türe, mantarın gizli ve saklı doğasına atıfta bulunarak Periglandula clandestina adı verildi.

Araştırmacılar, P. clandestina’nın ergot alkaloidlerini çok yüksek miktarlarda üretmede oldukça verimli olduğunu tespit etti. Bu toksik kimyasalların, bitkinin otlanmasını engelleyerek onu koruduğu düşünülüyor; bu yüzden mantar ve bitki arasında simbiyotik (karşılıklı yarar sağlayan) bir ilişki olduğu kabul ediliyor.

Ancak ergot alkaloidleri tarım açısından sorun teşkil ediyor çünkü insanların tükettiği gıdalara ve hayvanların beslenmesinde kullanılan otlara bulaşarak hem insanları hem de hayvanları tehdit ediyor. LSD’nin keşfi için kullanılan Claviceps purpurea mantarı, tahılları kirleterek bunları tüketenlerde “ergotizm” adlı bir hastalığa yol açıyordu. Bu hastalık kangren, nöbetler, çift görme ve tabii ki halüsinasyonlar gibi belirtiler gösteriyordu.

(Kaynak: WVU Fotoğraf/Brian Persinger)

Ergot Alkaloidleri: Zehirden İlaca Uzanan Yol

Bununla birlikte, ergot alkaloidleri migren gibi bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların yapımında da kullanılıyor. Bu yüzden, bu yeni keşfin hem tıp hem de tarım alanında önemli bir potansiyele sahip olabileceği düşünülüyor; çalışma yazarları da bunu öneriyor.

“Birçok madde zehirli olabilir,” diyor Panaccione ve ekliyor “Ancak doğru dozda kullanıldığında ya da kimyasal yapıları üzerinde değişiklik yapıldığında faydalı ilaçlara dönüşebilirler. Bu maddeleri inceleyerek yan etkilerinden kaçınmanın yollarını bulabiliriz. Bu, tıp ve tarım için oldukça önemli bir konu.”

Hofmann, LSD’yi ilk sentezlediğinde aslında mantarın tıbbi özelliklerini araştırıyordu. LSD’nin güçlü psikoaktif etkilerini ise üzerine yanlışlıkla bir damla bulaştığında fark etti — ve birkaç gün sonra bilinçli olarak daha fazla aldı.

Derleyen: Aslıhan Yıldız

Loading

Bu içeriği paylaş
Yorum bırak, puan ver