15 yıl sonra iPad, yeniden boyutlandırılabilir ve taşınabilir pencerelerin eklenmesi gibi bazı önemli yazılım özelliklerine kavuşuyor. Bu güncellemeler ile artık iPad’inizi bir dizüstü bilgisayar gibi kullanabileceksiniz.
Detaylar haberimizde…

Apple‘da yazılım mühendisliğinin kıdemli başkan yardımcısı Craig Federighi, Apple’ın WWDC25 açılış konuşmasında iPad’deki son değişiklikleri tanıttı.
Yeni donanımdan veya yeni yazılım özelliklerinden bahsetmesi beklenirken Federighi, bilgisasyarlardan bildiğimiz “pencere”lerden bahsetti. iPadOS 26’nın piyasaya sürülmesiyle Apple, bu tabletlere geleneksel pencerelemeyi kullanma yeteneği veriyor.
iPad’ler Bilgisayarlara Dönüşünüyor
Bu sonbaharda çıkacak olan iPadOS 26’da, pencereleri ekranınızda kolayca sürükleyebilir veya yeniden boyutlandırmak için bir köşeyi tutabilirsiniz. Hatta birden fazla uygulamayı döşeyebilir ve bunların üstüne ekstra pencereler kullanabilirsiniz. Bu, çok büyük bir çoklu görev yükseltmesi. Geçmişte, tam ekran uygulamalar veya yan yana bölünmüş ekranlar kullanılıyordu ancak bu da bir iPad’de başarabileceklerinizi önemli ölçüde azaltıyordu.
Şimdi, bu pencereler çok fazla dağınıklıkla birlikte geliyor, bu yüzden iPadOS 26 ayrıca tüm bu pencereleri düzenlemek ve organize etmek için “tanıdık” kontroller sunuyor. Örneğin, bir pencerenin köşesinin üzerine geldiğinizde, üç düğmeli Mac kontrolleri görünecek ve uygulamayı kapatmanıza veya simge durumuna küçültmenize veya tam ekran yapmanıza olanak tanıyacak. Apple ayrıca masaüstünü görmek için uygulamaları temizleme veya açık olanlardan bir uygulama seçmenize izin veren Exposé gibi birçok sezgisel Mac izleme dörtgeni hareketi de getirdi. Mac kullanıcıları için, Exposé’yi 2011’de Mission Control’e eklenen klasik bir Mac özelliği olarak hatırlayabilirsiniz.

iPadOS’un yenilenmesi, çoklu pencerelerden daha fazlasını içeriyor. Güncelleme ayrıca geleneksel bir imleç, uygulamalarda yüzen bir Menü Çubuğu, iyileştirilmiş bir Dosyalar uygulaması, önizleme ve ses/video girişlerini seçme yeteneği sunuyor. Bir Mac bilgisayarda yapabildiğiniz birçok görev artık bir iPad’de neredeyse aynı şekilde gerçekleştiriliyor.
Dönüm Noktası

iPad, bir iPhone gibi kullanılıyordu ve bu, 2010’daki ilk çıkışından beri ürün serisinin her zaman en büyük eleştirisi oldu. iPad, seyahat etmek veya kanepede uzanmak için daha rahat bir cihaz olarak kullanılıyordu ve iPad’in uzun vadeli büyümesi yavaşlıyordu. Apple, 2015’te iPad Pro’yu piyasaya sürerek iPad’e giderek daha yetenekli donanımlar getirse bile bu geçerliliğini koruyordu. XDR ekranlar, M serisi çipler, daha yetenekli klavyeler – yazılım onu geri tuttuğu sürece bunların hiçbiri gerçekten önemli değildi.
Ancak Apple bir süredir bu yönde ilerliyor. 2020’de Magic Keyboard, iPad’e ekstra bir bağlantı noktası ve tam bir izleme dörtgeni getirdi. Ardından 2022’de şirket harici ekran desteğini tanıttı ve son olarak iPad Pro’lara yönelik 2024 güncellemesinde web kamerası portre moduna taşındı. Ancak bu yılki güncelleme gerçekten de dönüm noktasına ulaşmış gibi görünüyor.
Öncelikle, çoğu iPad kullanıcısı pencereleme özelliğinin orada olduğunu fark etmeyebilir. Birçok daha derin iPad özelliği gibi, pencereleme tamamen isteğe bağlı ve varsayılan olarak gizli. iPad’inizde bir uygulama açtığınızda yine de varsayılan olarak tam ekran olarak görünecek. Bu durum, uygulamaların sağ alt köşesindeki küçük yeniden boyutlandırma simgesini ile değişebilecek. Bu önemli bir tasarım kararı, çünkü iPad’in daha basit bir arayüz olarak birincil kimliğini bozulmadan korunmak isteniyor.
İkinci olarak, Apple bu yeni unsurlardan bahsederken bu güncellemeleri Mac benzeri olarak tanıtmadı, bunun yerine sadece “tanıdık” dedi. Hatta sunumda iPadOS ve macOS’u birbirinden ayırdı, bu iki ürünün ne kadar benzer hale geldiğine dikkat çekmemeye dikkat etti. Apple, iki ürününü karşı karşıya getirmek istemiyor. Hatta her zaman bir kişinin hem iPad hem de Mac sahibi olmasının bir nedeni olduğunu ima etti.

iPad Pro ve MacBook Air her zaman fiyat ve özellikler açısından yakın oldu; Apple’ın kendi ürünlerini tüketme tehlikesi bu yüzden kesinlikle bulunuyor. Apple, ikisini de mümkün olduğunca uzun süre piyasada tutmak istiyor ancak son güncelleme ile ikisini doğrudan karşılaştırmak her zamankinden daha olası görünüyor.
Tüm bunlar iPadOS ve macOS arasında uygun bir birleşmenin üzerinde çalışıldığı anlamına mı geliyor?
Apple, geçmişte işletim sistemlerini birleştirmeyi planlamadığını kesin bir şekilde belirtmişti. Bu, 2018’deki WWDC’de izleyicilerden alkış alan bir açıklamaydı. Ve yine de, bu kavramlar yedi yıl önce ne kadar uçuk gelse de, şu anda hemen hemen her şey mümkün görünüyor.
Derleyen: Damla Şayan