Uyduda bulunan minik bir kuantum bilgisayarı, geçen ay SpaceX roketiyle gezegenimizin yaklaşık 330 mil üzerine fırlatıldı ve şu anda Dünya yörüngesinde bulunuyor.
Detaylar haberimizde…
Geçen ay uzaya fırlatılan kuantum bilgisayarı, hassas cihazların, uyduların yoğun hesaplamaları kendi başlarına hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak sağlayabilecekleri aşırı uzay koşullarına ne kadar dayanabileceğini test etmeyi amaçlayan öncü bir deney.
Viyana Üniversitesi’nde fizikçi ve proje lideri Philip Walter’a göre, deney aynı zamanda bazı temel fizik prensiplerini test etmek için de mükemmel bir fırsat.
Walther, “Burada ilk olmak, aynı zamanda işlerin yerde alıştığımız gibi işleyip işlemediğini araştırma görevimiz ve ayrıcalığımız olduğu anlamına geliyor.” dedi.

Kuantum Bilgisayarı ile Ne Hedefleniyor?
Sadece on bir günde inşa edilen cihazın arkasındaki fikir, fırlatmadan önce yaptığı açıklamada Walter’ın da belirttiği gibi, “tüm bir kuantum laboratuvarını bir uydu yükü boyutuna küçültmekti.” Kuantum hedeflerine uygun bir boyutta olan cihazın bitmiş hali, hacim olarak bir galondan daha az, sadece 20 pound ağırlığında ve ortalama olarak sadece 10 watt güç tüketecek, 30 watt’tan fazla değil.
Uzayda kuantum bilgisayarı kullanmanın potansiyel avantajı, “uç bilişim” yapabilmesi veya verileri doğrudan uydu üzerinde işleyebilmesi. Aksi takdirde, bu verilerin Dünya’ya ışınlanması, yer tabanlı bir bilgisayarda hesaplamalardan geçirilmesi ve geri gönderilmesi gerekir ki bu da ekstra zaman ve enerji gerektirir.
En önemlisi, teorik olarak belirli hesaplama türlerini klasik bilgisayarlardan daha hızlı gerçekleştirebilirler ve bu da onları makine öğrenimi gibi alanlarda cazip bir seçenek haline getirir. Ya da en azından, sonunda bunu yapmayı vaat ediyorlar. Özellikle bu cihaz, ışığı oluşturan kütlesiz parçacıklar olan tekil fotonları, kübit adı verilen bilgi birimlerini temsil etmek için kullanan bir fotonik kuantum bilgisayarı. Klasik, elektron tabanlı bir bitin aksine, bir kübit, süperpozisyon olarak bilinen ürkütücü bir kuantum özelliğini kullanarak aynı anda 1 veya 0 olabilir.
Ek bir avantaj olarak, kuantum bilgisayarlar potansiyel olarak daha enerji verimli olabileceklerini gösterdi. Bu, son derece kısıtlı enerji bütçeleriyle çalışan uydu görevleri için harika bir haber. Fırlattıkları yakıt, esasen çalıştıkları şey.

Uzayda kuantum hesaplaması kulağa basit gelebilir ancak bunun hala çok deneysel bir teknoloji olduğunu, henüz gerçekleştirilmemiş çok fazla potansiyeli olduğunu ve laboratuvar dışında çok az uygulaması olduğunu unutmamak önemli. Geçmişte taht için talipler olmuş olsa da, henüz kimse net bir “kuantum üstünlüğü”ne, yani bir kuantum bilgisayarının klasik bir bilgisayarın yapamadığı hesaplamaları yapabileceği noktaya ulaşamadı.
Bu alandaki en büyük sorunlardan biri, bir kuantum bilgisayarının çalışması için genellikle titizlikle kontrol edilen bir ortama ihtiyaç duyması; çünkü en ufak bir bozulma bile bir kübitin kuantum durumunu ve dolayısıyla bilgisini kaybetmesine neden olabilir. Koruyucu atmosferin olmadığı uzayda, bilgisayarın elektronik aksamları aşırı sıcaklık dalgalanmalarının ve kozmik radyasyon patlamalarının insafına kaldı.
Walter’ın ekibi donanımının artık çalışır durumda olduğunu doğruladı.
Çalışması tamamlandıktan sonra uydu, Dünya atmosferine kontrollü bir giriş yapacak ve orada ateşli ama güvenli bir sonla karşılaşacak. O zamana kadar, Dünya’nın fotoğraflarını çekip rakamları hesaplayarak kendini meşgul etmesi bekleniyor.
Derleyen: Damla Şayan







