Bologna Üniversitesinden bir grup araştırmacı, dokunma duyusunu bir makineye kazandırmak amacıyla bir çalışma başlattı.
Robotik bir ele, iki farklı hassasiyet türü kazandırmak için iki ayrı teknoloji kullanılıyor. Birinci hassasiyet türü, biraz daha kaba olan ve avuç içi yüzeyinin çoğunu kaplayan tür olurken ikincisi; nesnelerin sertliği, pürüzlülüğü veya pürüzsüzlüğü hakkında çok daha zengin ve eksiksiz bilgi sağlayan tür olacak. İkincisi parmak uçları tarafından iletilecek ve aparat tam olarak bu bölgeye yerleştirilecek.
Ekip üyesi Roberto Meattini, dikdörtgen bir yapı sağ bileğine güvenli bir şekilde tutturulduktan sonra parmaklarını yavaşça geri çekmeye ve uzatmaya başlıyor. Ekibin bir diğer üyesi Alessandra Bernardini ise bilgisayarın başında dururken Meattini, proteze elinin hareketlerini yönlendiren ön kol kaslarının hareketlerini okumayı öğretiyor. Böylece protez, bunları tekrarlayabiliyor. Dirseğin biraz altına yerleştirilen bir bileklik, bu bilgileri topluyor ve kablosuz sensörler aracılığıyla robota iletiyor.
![Dokunduğunu Hissedebilen Robotlar Yolda 2 IntelliMan2](https://dijitaliyidir.com/wp-content/uploads/2023/06/IntelliMan2-1024x683.jpg)
İki mühendis, Profesör Gianluca Palli’nin liderliğinde yarım düzine meslektaşlarıyla birlikte IntelliMan projesinin sadece ilk adımlarını atıyor. Altı Avrupa ülkesinden 13 üniversite, şirket ve araştırma merkezinden oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülen bu proje, robotların hem çevrelerinden hem de insanlarla etkileşimlerinden öğrenmelerini sağlayan yapay zekâ odaklı yeni bir manipülasyon sistemi geliştirmeyi amaçlıyor. Avrupa Komisyonu bu projeyi, kıtanın en önemli araştırma ve inovasyon planı Horizon Europe programı kapsamında başlatılan 42 yapay zekâ ve robotik girişimi arasından seçti.
IntelliMan ile ilgili olarak Profesör Palli, öncelikli hedeflerinin bir bardağı tutmak ya da bir kapıyı veya çekmeceyi açmak gibi günlük aktiviteleri kolayca gerçekleştirmeyi sağlayacak protez uzuvlar yaratmak olduğunu açıkladı. Bir sonraki adım ise bu özellikleri, yakında bulaşık makinesini kendi başına çalıştıran ya da yemekten sonra masayı toplayan robotik bir ev asistanı hâline gelebilecek kendi kendine yetebilen bir makineye aktarmak olacak.
![Dokunduğunu Hissedebilen Robotlar Yolda 3 IntelliMan3](https://dijitaliyidir.com/wp-content/uploads/2023/06/IntelliMan3.jpg)
Bunun gerçekleşmesi için kameralar ve sensörlerle çözülebilecek görme duyusuna ve üzerinde çalıştıkları görece daha zor olan dokunma duyusuna ihtiyaçları var. Ancak bu sadece makineye bunu sağlamak için değil, aynı zamanda protezler söz konusu olduğunda onu kullanan kişinin de bir şekilde bunu hissetmesini sağlamak için. Meattini, “Örneğin, kavrama kuvvetinin (kuvvetin daha yüksek veya daha düşük olmasına bağlı olarak) farklı frekans genliklerinde titreşen küçük motorlar olan vibrotaktil motorlar aracılığıyla iletilmesi üzerinde çalışıyoruz. Bu, piyasadaki en gelişmiş protezlerin bile henüz yapamadığı bir şey.” diye ekliyor.
Mühendisler, robotik bir kavramanın nasıl çalıştığını anlamaya odaklanmış durumdalar. Meattini şöyle açıklıyor: “Önce, nesneye ulaşmalı sonra temas kurmalı ve kavrama kuvvetini artırıp artıramayacağınızı bilmek için nesneyi çevreleyen bağlamı anlamalısınız. Bu, birkaç yolla yapılabilir; bunlardan en yaygın olanı, sürecin nasıl üstlenilebileceğini ve başarısız olmadan nasıl tekrarlanabileceğini özetleyen matematiksel modeller oluşturmaktır.”
“Bununla ilgili sorun şu ki; teoride kusursuz çalışıyor ancak gerçek hayatta tam olarak nereye dokunacağını, bunu nasıl yapacağını bilmiyorsunuz. Bu yüzden farklı bir yaklaşım üzerinde çalışıyoruz. Olasılıklara dayalı bir yapay zekâ ile sensör ölçümlerini alıp olasılıksal modelimizle eşleştirebilir ve tutuşun nasıl olması gerektiğini bize söylemesini sağlayabiliriz. Gerçek dünya olasılıksaldır, bir formül gibi değildir.”
“Dokunmayı algılama ve yanıt verme yeteneği, robotların yalnızca manipülasyon görevlerini ve otonom operasyonları daha iyi yerine getirmelerini değil, aynı zamanda insan niyetlerini anlamalarını ve insan ihtiyaçlarına hizmet etmelerini sağlayacak, böylece daha sezgisel ve etkili etkileşimlere yol açacaktır.”
İlk bakışta temel yeteneklere sahip robotlardan bahsediyor olsak da yapay zekânın gelişiminin potansiyel istenmeyen sonuçları hakkında giderek daha fazla su yüzüne çıkan korkularla yüzleşmek kaçınılmaz. Ne de olsa bunlar yeni şeyler öğrenebilen robotlar. Palli, bu soruya cevap olarak “Tüm araştırmalarımızda etik ilkeleri uyguluyoruz.” diyor.
Profesör Palli, robotlara bir tür etik ilke aktarma fikrini düşünmediklerini söyleyerek şunları ekledi: “Yaptıkları tüm işlerin güvenli bir şekilde yapılması için güvenlik üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca temel bir etik gereklilik üzerinde çalıştığımızı söyleyebiliriz.”
Derleyen: Görkem Süner