Medici ailesinin geçmişi güç mücadeleleri, entrika ve cinayetle dolu olmakla beraber aile mezarına gömülen organlar bir katile daha işaret ediyor: Sıtma.
Araştırmacılar, sıtmaya neden olan parazitin kanıtını buldular ve tarihte o zamandan beri yapısal olarak bozulmamış bir parazitin ilk kez gözlemini yapabilme şansına sahip oldular.
Mediciler, Rönesans Floransa’sında büyük etkiye sahip olan ve sonunda 16. yüzyılda Toskana Dükalığı’nın hükümdarları olan ultra güçlü, zengin bir bankacı aileydi.
Mediciler güçleri ve statüleri nedeniyle ölülerini hükümdarlar gibi Floransa’nın merkezindeki San Lorenzo Bazilikası’na gömdüler. Cesetlerin iskelet kalıntılarını organları çıkarılmış tabutlarda tuttular ve genellikle sadece Medici ailesinin armasını taşıyan ayrı ve pişmiş toprak kavanozlarda sakladılar.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri dergisi Emerging Bulaşıcı Hastalıklar’da 18 Mayıs’ta yayımlanan yeni çalışmada, araştırmacılar organ kalıntılarını kendi vücutlarıyla eşleştirmek amacıyla doku örneklerini analiz ettiler. Araştırmacılar tesadüfen kırmızı kan hücreleri üzerindeki parazit benzeri yapıları keşfettiler.
Araştırmanın yürütüldüğü İtalya’daki Mumya Araştırmaları Enstitüsü müdürü Albert Zink, “Kırmızı kan hücrelerinin korunabileceğini biliyorduk.” dedi. Kendisi daha önce Buz Adam Ötzi’nin 5.300 yıllık kalıntılarında kırmızı kan hücreleri bulunan bir araştırmaya öncülük etmişti. Zink, “Ölümün üstünden beş yüzyılı aşkın bir süre geçmişken parazitleri görmeyi beklemiyorduk.” dedi.
Daha fazla analiz, bu yapıların sıtma paraziti Plasmodium falciparum olduğunu doğruladı. Bilim insanları, 2. veya 3. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar bölgede sıtmanın endemik olduğunu biliyorlardı, ancak endemik sıtma türünün, hastalığın daha hafif bir biçimine neden olan P. Vivax olduğunu varsaymışlardı.
Araştırmacılar, sıtmanın bu kişiyi gerçekten öldürüp öldürmediğini kesin olarak söyleyemese de, enfekte olan Medici’nin şiddetli bir tekrarlayan ateşi olması muhtemel bir durum diyor.
Öte yandan, araştırmacıların DNA’yı analiz etme girişimleri ise sonuçsuz kaldı. Zink, parazitin genel yapısını korumasına rağmen, tarihsel P. falciparum’un genetik olarak bugün bulunanlardan nasıl farklı olduğunu değerlendirmek için yeterli DNA’nın korunamadığını söyledi.
Erkek ya da kadın fark etmeden ailedeki tüm Medici’ler, sıtma taşıyan sivrisineklerin gelişmesi için mükemmel bir ortam olan Floransa’nın bataklıklarında avlanmayı severdi. Ailenin bir üyesi o bölgede sıtmaya yakalanırsa, diğerleri de aynı şeyi yapmış olabilir.
Diğer iki kavanozun içindekiler zaten iki önde gelen kişiyle eşleşmişti: Anna Maria Luisa de’ Medici (1667 – 1743) ve Ferdinand II de’ Medici’nin karısı olan Vittoria della Rovere (1622 – 1694). Doku örneklerinin daha fazla analizi, mevcut çalışmada örneklenen içeriklerin bir bireyle eşleşmesine yardımcı olabilir.
Zink, araştırmanın sıtmanın önceden düşünülenden daha yaygın olduğunu ve daha öldürücü türü olan P. falciparum’un ılıman İtalyan ikliminde hayatta kaldığını gösterdiğini söyledi. Çalışma ayrıca Mediciler arasında sıtmaya dair daha kesin kanıtlar sağlıyor.
Derleyen: Ceren Korkmaz