Bilim insanları tarafından geliştirilen beton, havadaki zararlı bileşenlerle etkileşime girerek onları zararsız hâle getiriyor. Betonları geliştiren ekip, betonları piyasaya sürmek için çalışmalarına devam ediyor.
Işık ile etkileşim sağlayan bir beton türü, yakın çevredeki hava kirliliğini emebilir ve tüm modern inşaatlarda kullanılan bir malzemeyi zararsız ürünlere dönüştürebilir.
Bir tünelde test edilen beton, tünel içindeki hava kirliliğini azaltabildi ve hava kalitesini iyileştirerek potansiyel çevresel etkisini net bir şekilde gösterdi.
Bir araba tünelindeyseniz derin bir nefes almak iyi bir fikir değil. Egzozlardan kaynaklanan kirlilik, havayı zehirli dumanlarla o kadar yoğun hâle getirir ki tüneldeki hava, dışarıdaki havadan bin kat daha fazla kirli olur. Ancak artık bilim insanları, karanlık tünellerin yanı sıra havamızın geri kalanını da temizlemeye yardımcı olabilecek bir çözüme sahip olduklarına inanıyorlar.
Kore İnşaat Mühendisliği ve Yapı Teknolojisi Enstitüsünden (KICT) bir ekip, havayı kirleten bileşenleri havadan çekmek için bir dış kaplamaya dayanan fotokatalitik bir beton geliştirmek için mevcut araştırmayı geliştirdi. Dış katman, Güneş ışığı ile aktive olan ve güneş parladığında reaktif oksijen türleri (ROS) üreten titanyum dioksitten yapıldı.
ROS, azot oksitler ve amonyak gibi yaygın kirleticilerle reaksiyona girerek onları zararsız ürünlere dönüştürür. Bu titanyum dioksitin (TiO2) eklenmesi, bu noktaya kadar araştırmaların ana ilgi alanı oldu ve araştırmacılar en iyi seçeneği belirlemek için bir dizi farklı yol denedi. İlk olarak TiO2 solüsyonunu beton karışımının içine karıştırdılar ancak bunun betonun mukavemetini düşürdüğünü gördüler. Daha sonra TiO2 ile ön işlemden geçirilmiş kül kullandılar. Bu da betonu önceki yönteme göre daha az gözenekli hâle getirdi, ancak yine de mukavemetinden ödün verdi. Bu yüzden bu da iyi olmadı.
Son olarak ekip, TiO2 çözeltisini doğrudan standart betonun üzerine püskürterek havayı kirleten bileşenlerle doğrudan etkileşime girebilen ancak betonun yapısal bütünlüğünü koruması gereken bir katman oluşturdu. Betonun püskürtüldükten sonra basınç dayanımının arttığını ve katman olmadan da aynı gözenekliliğe sahip olduğunu tespit ettiler.
Daha sonra betonlar bir tünele götürüldü ve burada katmanı etkinleştirmek için yapay ışıklar yerleştirildi. Beton 24 saat bekletildikten sonra, tünel içindeki nitrojen oksit seviyelerinde yüzde 18’lik bir azalma olduğu ve betonun bunu duvarın dibinde bulunan bir tuz formuna dönüştürdüğü tespit edildi. Bu tuz basitçe yıkanıp gitmiş, bu da yağmura maruz kalındığında bakım gerektirmemesini sağlamıştı.
Ekip şimdi, piyasaya sürme umuduyla betonlarının verimliliğini artırmayı umuyor. Yaygınlaşması hâlinde bu tür bir beton, kirliliği azaltabilir ve herkes için hava kalitesini artırabilir.
Derleyen: Serap Atabey