- Yeni geliştirilen bir araştırma modeli, insanların da aralarında bulunduğu plasentalı memeliler grubuna ait erken bir formun dinozorlarla aynı döneme denk geldiğini tespit etti.
- Bu yeni model, türlerin evrimlerini incelemek için fosil kayıtlarından daha doğru sonuç verebilir.
Bizim gibi plasental memelileri tanımlayan temel özelliklerin atalarımızda dinozorları yok eden yok oluş olayından önce mi yoksa sonra mı ortaya çıktığı konusunda uzun süredir devam eden bir tartışma vardı. İngiltere’deki Bristol Üniversitesi ve İsviçre’deki Fribourg Üniversitesinden araştırmacıların yaptığı bir analizin ardından bu tartışma nihayet çözüme kavuşmuş olabilir.
Dinozorları öldüren 66 milyon yıl önceki Kretase-Paleojen (K-Pg) kitlesel yok oluşundan önce hiçbir kesin plasental memeli fosili bulunamamıştı. Ancak fosil kayıtları, soyun dinozorlarla birlikte zaman içinde daha da geriye uzandığını gösteren moleküler saat verilerini ortaya çıkardı.
Moleküler saat verilerinin analizleri, türlerin ortak atalarını belirlemek için zaman içinde düzenli olarak meydana gelen genetik değişiklikleri “geriye sarar”. Araştırmacılar, yeni bir istatistiksel analiz yaklaşımı kullanarak plasental memelilerin en erken formlarının muhtemelen Kretase döneminde ortaya çıktığını ve kısa bir süre için dinozorlarla karıştığını gösterebildiler.
Bristol Üniversitesinden paleobiyolog Emily Carlisle, “Binlerce plasental memeli fosilini bir araya getirdik ve farklı grupların ortaya çıkış ile yok oluş modellerini görebildik. Buna dayanarak, plasental memelilerin ne zaman evrimleştiğini tahmin edebiliyoruz.” diyor.
Araştırmacılar tarafından kullanılan model, plasental memelilerin daha modern soylarının ancak asteroid çarpmasından sonra ortaya çıkmaya başladığını da gösteriyor. Dolayısıyla dinozorların -ve çok sayıda başka türün- soyu tükendikten sonra koşulların, çeşitlenme için daha iyi olması mümkün.
380 plasental memeli ailesini temsil eden bir veri setine dayanarak bunların yüzde 21,3’ünün Kretase’ye kadar uzanabileceğini tahmin ediliyor. Buna primatlar, köpekler, kediler, tavşanlar ve yabani tavşanların ortaya çıkmasına neden olan gruplar da dahil. Dahası; simülasyonlar, plasental memelilerin benzer şekilde eski köklere sahip olduğunu gösteren önceki moleküler saat verileriyle iyi bir şekilde eşleşti.
İsviçre’deki Fribourg Üniversitesinden evrimsel biyolog Daniele Silvestro, “Kullandığımız model, soyların fosil kayıtlarında ilk kez ne zaman ortaya çıktıklarına ve soy için zaman içinde tür çeşitliliği modeline dayanarak köken yaşlarını tahmin ediyor. Ayrıca, grubun soyu tükendiğinde son ortaya çıkışlarına dayanarak soy tükenme yaşlarını da tahmin edebilir.” dedi.
Ekip, burada kullanılan modelin, özellikle mevcut fosil sayısı az olduğunda, türlerin evrim yollarını hesaplamak için fosil kayıtlarını veya moleküler verileri kullanmaktan daha doğru olduğunu öne sürüyor.
Araştırmacılar, şimdi geliştirdikleri modelin başka çalışmalarda da kullanılabileceğini umuyor. Fosil sayısallaştırma ve organizma sınıflandırması üzerine daha fazla çalışma yapıldıkça bu istatistiksel yaklaşımla elde edilen sonuçlar da gelişmeye devam edecek.
Derleyen: Görkem Süner