- Japonya, perşembe gününden itibaren nükleer santralin atık sularını okyanusa bırakmayı planlandığını açıkladı.
- Santralde günlük yaklaşık 100.000 litre atık su toplanıyor.
- Atık suların düzenli olarak nükleer enerji tesislerinden dünya çapındaki su yollarına salındığı fakat yıllardır çevre veya sağlık üzerinde zararlı etkilerin görülmediği ifade edildi.
Japonya, perşembe gününden itibaren Fukushima-Daiichi nükleer santralinin atık sularını okyanusa bırakmayı planladığını açıkladı.
İşte konu hakkında bilinenler:
Su neden okyanusa salınıyor?
Japonya’nın kuzeydoğusundaki sahada her gün yaklaşık 100.000 litre atık su toplanıyor. Yetkililer, yaklaşık olarak 540 olimpik havuza eşdeğer olan 1,34 milyon tonun deniz kenarındaki yaklaşık bin çelik konteynerde depolandığını ve artık yer kalmadığını belirtiyor.
Japonya, yıllar süren tartışmaların ardından 2021 yılında, bir kilometre uzunluğundaki boru aracılığıyla denize günde en fazla 500.000 litre salmaya karar vermişti.
Suya ne yapıldı?
Santral işletmecisi TEPCO, ALPS adı verilen özel bir filtreleme sisteminin trityum hariç sezyum ve stronsiyum dahil tüm radyoaktif elementleri giderdiğini söylüyor.
TEPCO, radyoaktivite seviyelerinin litre başına 1.500 bekerel düşürmek için suyu seyrelttiğini, bunun da ulusal güvenlik standardı olan 60.000 bekerelin çok altında olduğunu söyledi.
Adelaide Üniversitesinden nükleer uzmanı Tony Hooker, trityum seviyesinin Dünya Sağlık Örgütünün içme suyu limiti olan 10.000 bekerelin oldukça altında olduğunu söyledi.
Hooker, Fransız Basın Ajansına yaptığı açıklamada “Trityum düzenli olarak nükleer enerji tesislerinden dünya çapındaki su yollarına salınmaktadır. Onlarca yıldır çevre veya sağlık üzerinde zararlı etkileri olduğuna dair bir kanıt yok.” dedi.
BM atom gözlemcisi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, salımın uluslararası standartlara uygun olduğunu ve çevreye herhangi bir zarar vermeyeceğini söyledi.
Japon hükümeti endişeleri yatıştırmak için ne yaptı?
Hükümet aylardır Fukuşima’daki eğitim turlarından atık suda yaşayan balıkların canlı yayın videolarına kadar pek çok yöntemle yurt içi ve yurt dışındaki şüpheleri gidermeye çalışıyor.
Aynı zamanda internet üzerinden yayılan, manipüle edilmiş ya da eski fotoğraflar ve Japonya tarafından yalanlanan Uluslararası Atom Enerji Kurumuna rüşvet verildiği gibi iddialara karşı koymaya çalışılıyor.
Başka ne yapılması gerekiyor?
Yapılması gereken en tehlikeli görev 2011 yılında erimeye başlayan üç reaktörden radyoaktif kalıntıları ve son derece tehlikeli nükleer yakıtları çıkarmak.
TEPCO yakıtı çıkarmak için robotlar kullanmayı planlıyor ancak radyasyon seviyelerinin uzaktan kumandalı makineleri bile devre dışı bırakabilecek kadar yüksek olmasından çekiniliyor.
Tüm bu sürecin 30 ila 40 yıl sürmesi ve yaklaşık 55 milyar dolar gibi bir ücret tutması planlanıyor.
Derleyen: Davut Bulut