Giriş
  • | Dosyalar |
  • | Listeler |
  • | Kimdir |
  • | Yorum |
dijital iyidir
  • HABERLER
    • Bilim
    • Teknoloji
    • Yapay Zeka
    • VPN
    • Dijital Yayıncılık
    • Oyun Dünyası
    • Sosyal Ağlar
      • YouTube
      • LinkedIn
      • Instagram
      • Twitter
      • Facebook
      • TikTok
    • Çevre & Yeşil Dünya
    • Dijital Sanat & NFT
    • Kripto
    • Girişimcilik
    • Deprem Gündemi
  • Okunası
    • Kimdir?
    • Nedir? Nasıl Yapılır?
    • Köşe Yazıları
    • Listeler
    • Dosya Haber
    • Deprem Gündemi
    • 2024’ün Ardından
    • 2023’ün Ardından
    • 2022’nin Ardından
  • dijitaliyidir
    • Ekibimiz
    • Hesabım
    • İletişim
    • Dijitaliyidir Kampüs
    • İş İlanları
  • Podcast
  • Instagram
  • Etkinlikler
  • Kayıt & Giriş
Şu an okunan: Neden Bazı İnsanlar Kişnişin Tadının Sabun Gibi Olduğunu Düşünüyor?
Paylaş
dijital iyidirdijital iyidir
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • HABERLER
  • Okunası
  • dijitaliyidir
  • Podcast
  • Instagram
  • Etkinlikler
  • Kayıt & Giriş
Ara
  • HABERLER
    • Bilim
    • Teknoloji
    • Yapay Zeka
    • VPN
    • Dijital Yayıncılık
    • Oyun Dünyası
    • Sosyal Ağlar
    • Çevre & Yeşil Dünya
    • Dijital Sanat & NFT
    • Kripto
    • Girişimcilik
    • Deprem Gündemi
  • Okunası
    • Kimdir?
    • Nedir? Nasıl Yapılır?
    • Köşe Yazıları
    • Listeler
    • Dosya Haber
    • Deprem Gündemi
    • 2024’ün Ardından
    • 2023’ün Ardından
    • 2022’nin Ardından
  • dijitaliyidir
    • Ekibimiz
    • Hesabım
    • İletişim
    • Dijitaliyidir Kampüs
    • İş İlanları
  • Podcast
  • Instagram
  • Etkinlikler
  • Kayıt & Giriş
Hesabınız mı var? giriş yap
Bizi Takip Edin
© 2022 Foxiz News Network. Ruby Design Company. All Rights Reserved.

Ana Sayfa » Bilim » Neden Bazı İnsanlar Kişnişin Tadının Sabun Gibi Olduğunu Düşünüyor?

Bilim

Neden Bazı İnsanlar Kişnişin Tadının Sabun Gibi Olduğunu Düşünüyor?

Ayça Ayaz
Son güncelleme: 19/09/2023 20:27 20:27
Ayça Ayaz
Paylaş
PAYLAŞ
  • Kişniş, insanların damak tadına farklı şekillerde etki eden özel bir bitki olup bazı insanlar tarafından sabunsu bir tat olarak algılanabiliyor.
  • Genetik faktörler, kişnişin tat algısını etkileyebiliyor ve özellikle OR6A2 koku reseptör geni bu algıda rol oynuyor.
  • Araştırmalar, kişniş tercihinin kalıtsal olduğunu ve etnik kökene bağlı olarak değişebildiğini gösteriyor.

Kişniş, insanların damak tadında kendini farklı hissettirebilen, oldukça özel bir bitki. Ünlü şef Julia Child, 1955 yılında kişnişin sabunumsu bir tada sahip olduğunu ileri sürerek bu bitkiye karşı çıkmış ve bu benzetme yıllarca süregelmişti. Dünya genelinde, kişnişi sevmeyenlerin oranı %3 ila %21 arasında değişiyor. Peki, insanlar aynı bitkiyi bu kadar farklı şekillerde nasıl algılayabiliyorlar?

Genetik faktörlerin bu farklı algılamada önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. İnsanların aynı yiyeceğe farklı tepkiler vermesi belki de şaşırtıcı değil. Ancak genellikle aynı tat deneyimine benzer tepkiler verilir. Örneğin, acı biber bu konuda klasik bir örnek; herkes acıyı hisseder, ancak sadece bazı insanlar bundan hoşlanır.

Penn State Üniversitesi Gıda Bilimi Profesörü ve Duyusal Uzman John Hayes, kişnişin bu konuda farklı olduğunu belirtiyor. İnsanlar, bu bitkiyi tükettiklerinde temelde farklı bir deneyim veya tat algılıyorlar. Hayes, “Kimse kişniş tercihinde hangi genlerin rol oynadığını tam olarak bilmiyor” dedi, ancak büyük bir gözlemsel çalışma, belirli bir koku reseptör geni olan OR6A2’nin rol oynadığını gösterdi.

Bu çalışma, DNA testi şirketi 23andMe tarafından yapıldı. Hayes, şirketin “duyusal fenotipin kabaca bir ölçüsüne, ancak geniş bir nüfusa” baktığını açıkladı. 23andMe ekibi, binlerce katılımcıyla kişniş tercihleri hakkında anketler yapmış ve kişnişi sevmemekle ilişkilendirilen tek nükleotid polimorfizmi (SNP) tespit etti. Bu SNP, koku reseptörlerini kodlayan bir gen kümesinde yer alıyor.

23andMe’ye göre, bu genlerden biri OR6A2 reseptörünü kodlar ve bu reseptör, özellikle kişnişe özgü kokuyu üreten aldehitlere bağlanır.

Oxford Üniversitesinde Deneysel Psikoloji Profesörü ve Gastrofizikçi olan Charles Spence, “İnsanlar kişnişteki sabunumsu notayı hangi uçucu aromatik bileşenin neden olduğundan tam olarak emin değiller” dedi. Ancak suçlu, keskin bir kokuya sahip olabilen kişnişe özgü aldehitler kadar organik bileşikler olabilir.

23andMe’nin bulgularına göre kişniş tercihi, muhtemelen kalıtsal bir öge taşıyor ve etnik kökene bağlı olarak değişiyor. Güney ve Kuzey Avrupalı katılımcıların yaklaşık %13’ü kişnişi sabunumsu bulurken, Doğu Asyalı katılımcıların sadece %8’i ve Güney Asyalı katılımcıların %4’ü kişnişe karşı bir tavır sergiliyor. Hayes, kişnişin Güney ve Doğu Asya’da daha yaygın olarak kullanılmasının, “daha az sabunumsu tadı olan kültürlerin bunu kabul etme olasılığının daha yüksek olduğunu” açıkladı.

Spence, ilginç bir şekilde, 1500’lü ve 1600’lü yıllarda kişnişten şikâyet eden insanların kayıtları olduğunu söyledi. Ancak “onu tanımlama şekilleri tamamen değişti. Tadının sabunsu olduğu düşünülmeden önce, kişnişten nefret edenler bitkinin tahtakurusu gibi koktuğunu söylüyorlardı.” dedi.

Bu değişiklik, önceki nesillerin bugünkünden daha fazla tahtakurularıyla karşılaşmış olabileceği bir dönemde meydana gelmiş olabilir. Spence, Julia Child’ın bahsettiği dönemde sabunun daha sentetik hale geldiğini ve yeni deterjanların geleneksel sabunlardan farklı aldehitler içerdiğini, belki de kişnişte bulunanlara daha çok benzeyebileceğini söyledi.

Diğer yiyeceklere karşı olan isteksizlik de genetik faktörlerden etkileniyor. Örneğin, OR7D4 reseptöründeki bir genetik varyasyon, bazı insanları erkek domuzlarda bulunan ve hoş olmayan bir koku olan androstenon hormonuna karşı daha hassas hale getirmekte. Spence, androstenonun domuz etinde bulunması halinde, domuz kokusuna karşı hassas olanların domuz etini çok iştah açıcı bulmayacağını söyledi.

Hayes, tat konusunda bilim insanlarının insanlarda acı tat reseptörlerini kodlayan 25 genden dört veya beşinin işlevsel polimorfizm içerdiğini belirtti. Yani, bazı insanların acı yiyecekleri nasıl deneyimlediğini değiştiren birkaç mutasyon olduğunu söyledi. TAS2R38 geni, lahana gibi acı yeşillikleri veya acı birayı sevme eğiliminde olanları belirlerken, TAS2R31 ise tonik suyundaki greyfurt suyu ve kinin tercihini etkiliyor. Hayes, “Ayrıca, tatlandırıcı olan sakarinin tadını sevip sevmeyeceğinizi de tahmin edebilir” dedi.

Derleyen: Ayça Ayaz

Bültenimize Kaydolun
En yeni makalelerimizi anında almak için bültenimize abone olun!

    Etiketler:dijitaliyidiretnik kökengenetik faktörlerkişnişsabuntatyiyecekler
    Bu içeriği paylaş
    Email Copy Link Print
    Önceki Haber Google Bard, Sorularınızın Yanıtı İçin Gmail, Dokümanlar ve Drive’ınızı Tarayabilir 
    Sonraki Haber Dronların Artık Kendilerine Ait Bir Dili Var: Droidçe 
    Yorum yapılmamış

    Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

    Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

    Editörün Seçimi

    Tuvalette İzlenmek: Kohler’in Akıllı Kameralarında Büyük Güvenlik Açığı

    Kohler'ın lüks akıllı tuvalet kameralarının "uçtan uca şifreli" olduğu iddiası çöktü; veriler bulutta açıkta kalıyor ve hacker'lara davetiye çıkarıyor. Haftalık…

    Ekleyen Okan Köroğlu
    5 dk okuma süresi
    Spotify Wrapped 2025 Rekora Koştu: Yeni Özellikler Çok Sevildi

    Spotify, 2025 Wrapped özetini yayımladıktan sonra ilk 24 saatte 200 milyon kullanıcının…

    6 dk okuma süresi
    Gazze Dayanışmasında Yeni Protesto Dili: Moda

    Londra’nın merkezinde geçtiğimiz aylarda düzenlenen ulusal Gazze yürüyüşünde, mesajlar kadar kıyafetler de…

    7 dk okuma süresi

    Yazarlar

    Enis Yabar 786 İçerik
    Genel Yayın Yönetmeni
    Profil fotoğrafıEnisYabar
    Ömer Kağan Selen 459 İçerik
    Editör
    Okan Köroğlu 492 İçerik
    Kurucu | Genel Koordinatör
    Eda Azap Öztemel 186 İçerik
    Yazar
    Damla Sayan 232 İçerik
    Yazar
    Merve Tuncel 84 İçerik
    Yazar
    Berk Katık 65 İçerik
    Yazar
    Ceren Yavuz 13 İçerik

    Son günlerde...

    1 Milyon İzleyiciyle Tripping: Bryan Johnson’un Riskli Bahsi

    Uzun ömür girişimcisi milyarder Bryan Johnson, Oregon'da 5 gram psilosibin…

    03/12/2025 23:45

    Call of Duty: Black Ops 7 İncelemesi

    Call of Duty: Black Ops 7,…

    03/12/2025 21:20

    Çernobil Mantarı İnanılmaz Bir Yetenek Geliştirmiş Gibi Görünüyor

    Çernobil’in ölümcül radyasyonla dolu harabelerinde bile…

    03/12/2025 18:52

    Warner, Yapay Zeka Müzik Firmasıyla Davayı Çözdü ve Ortak Girişim Başlattı

    Warner Music Group, Suno ile yaşanan…

    03/12/2025 18:08

    Köpeklerde Kenevir Bazlı Ürünler Saldırganlığı Azaltıyor

    ABD’de yapılan kapsamlı bir araştırma, kenevir…

    03/12/2025 17:37

    İlgini Çekebilir

    Çevre & Yeşil DünyaSağlık

    Mikroplastikleri Nasıl Kolayca Sudan Arındırırsınız?

    Mikroplastiklerin küçük parçaları, yiyecek ve içeceklerimiz yoluyla önemli miktarlarda vücudumuzun derinliklerine doğru ilerliyor. Bilim insanları kısa bir süre önce bunları…

    3 dk okuma süresi
    Bilim

    Bilim İnsanları, İyi Hafıza Performansı için Beyin Sinyallerini Keşfediyor

    Basel Üniversitesindeki araştırmacılar, yaklaşık 1.500 katılımcının yer aldığı hafıza üzerine dünyanın en büyük fonksiyonel görüntüleme çalışmasını yaparak  hipokampus gibi belirli…

    3 dk okuma süresi
    Tesla

    Tesla, Uyarı Işığı Sorunları Nedeniyle ABD’de Satılan Neredeyse Tüm Araçlarını Geri Çağırıyor

    Şirket ABD'li yetkililerin artan incelemesi altında olduğu için 2 milyondan fazla Tesla'nın geri çağrılması bir yazılım güncellemesi ile tamamlanacak. Ulusal…

    4 dk okuma süresi
    Linkedin logo with the slogan connect to pprtunity under it.
    Dijital PazarlamaLinkedIn

    LinkedIn Yeni “İşletme Yöneticisi” Platformunu Faaliyete Geçirdi

    LinkedIn, pazarlamacıların olası satış yaratma ve marka oluşturma girişimlerini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı olacak B2B uyumlu yeni bir Business…

    3 dk okuma süresi
    Hoş geldiniz!

    Hesabınıza giriş yapın

    Username or Email Address
    Password

    Lost your password?

    Üye değil misin? kaydolmak