- Ortalama erkek boyunun 1,65 metre olduğu zamanlarda yaşamış 1,9 metre boyundaki bir adamın mezarı, İsveç’te Küçük Meydan kazılarında bulundu.
- Adamın yanında gömülü olan 1,3 metre uzunluğundaki kılıç, alandaki 49 mezar arasında bulunan tek mezar eşyasıydı.
- Arkeologlar, adamın İsveç, Danimarka ve Norveç’i tek bir kralın yönettiği Kalmar Birliği’nin varlıklı bir destekçisi olabileceğini düşünüyor.
İsveç’teki arkeologlar, neredeyse boyunun üçte ikisi kadar uzunlukta bir kılıçla gömülmüş son derece uzun boylu bir adamın orta çağ mezarını keşfettiler. Yerel yönetim kurumu Halland Kültürel Çevreden bir arkeolog olan kazı lideri Johan Klange, yaptığı açıklamada 1,3 metreden uzun olan kılıcın, küçük Hristiyan haçları oluşturmak için farklı bir metalle işlenmiş gibi göründüğünü söyledi.
Klange, mezardaki adamın boyunun yaklaşık 1,9 metre olduğunu söyledi. Uzmanlara göre İsveç’te ortalama erkek boyunun yaklaşık 1,65 metre olduğu 16. yüzyılın başları için bu şaşırtıcı bir boy. Arkeologlar, mezarı İsveç’in batı kıyısında, Danimarka’ya yakın Halmstad şehrinin merkezindeki Küçük Meydan (İsveççe Lilla Torg) kazıları sırasında buldular. Klange, uzun boylu adamın mezarının, 1494’ten Protestan Reformu sırasında 1531’de yıkılmasına kadar aktif olan Fransisken Manastırı’nda yapılan kazılarda bulunan en önemli mezar olduğunu söyledi. Adamın yanında gömülü olan kılıç, alandaki 49 mezar arasında bulunan tek mezar eşyasıydı. Bu, adamın yüksek asalet mensubu olduğunu gösteriyor olabilir. Arkeologlar, adamın yaklaşık 1397 ile 1523 yılları arasında İsveç, Danimarka ve Norveç’i tek bir kralın yönettiği Kalmar Birliği’nin varlıklı bir destekçisi olabileceğini düşünüyor.
Klange, mezarın aralık ayı ortasında, 1930’larda yol çalışmaları sırasında keşfedilen alanda yapılan kazılar sırasında bulunduğunu söyledi. Roma Katolik Kilisesi’ni temsil eden manastır, yaklaşık 1527’den 1593’e kadar süren İsveç Reformu sırasında yıkılmıştı.
Klange, mezarın manastır kilisesinin sınırları içinde bulunduğunu, bu nedenle adamın ve yakınlarda gömülü olan diğer iki kişinin (bir erkek ve bir kadın) bölgede yaşayan soylu bir ailenin üyeleri olmasının muhtemel olduğunu söyledi. Mezarlardaki kemiklerin DNA analizi de dahil olmak üzere incelenmesiyle üç kişinin akraba olup olmadığının araştırılacağını da belirtti.
Kılıcın, uzun kılıç olarak bilinen ve bir ya da iki elle kullanılabilen geç Orta Çağ Avrupası tarzında bir kılıç olduğu düşünülüyor. Kılıç, paslanmaya karşı hassas olan demirden yapılmış olmasına rağmen iyi korunmuş durumda. Ancak kılıcın kabzasına yakın bir yerinden kırıldığını, bunun da muhtemelen 1930’lardaki yol çalışmalarından kaynaklandığı belirtildi.
Derleyen: Esin Özcan