- 14 yılın ardından Ubisoft’un bir yan kuruluşu olan Ubisoft Montpellier, Prince of Persia oyun serisine Prince of Persia: The Lost Crown adlı yeni bir oyun ekledi.
- The Lost Crown’u X resmî hesabından tanıtan Ubisoft, serinin yeni oyununun “Farsça” dil seçeneğine sahip olduğunu duyurdu.
- Şu ana kadar Fars kültürünü yansıtan ancak Farsça harici dillerle seslendirilen serinin hayranları, kararı çok yerinde bulurken yapılan yenilik büyük beğeni topladı.
Kült video oyunu serisi Prince of Persia’nın 14 yıl aradan sonra yeni oyunu, Prience of Percia: The Lost Crown adıyla yayımlandı. Ubisoft X resmî hesabında, “Ubisoft+ abonesiyseniz bugün #PrinceofPersia: The Lost Crown oynayın! Abonelik, oyunun 3 günlük erken erişim ve çok daha fazlasını içeren Deluxe sürümüne erişmenizi sağlar.” diyerek oyunun çıktığını duyurdu.
The Lost Crown, serinin tamamen Farsça seslendirilen ilk versiyonu olma özelliğini taşıyor. İran mitolojisinden ve İran kültüründen büyük ölçüde yararlanan seri, şimdiye kadar hep İngilizceydi. Geliştiriciler, Pers ve İran’ı tasvir etmek ve saygı göstermek istediklerini söyledi. Ubisoft yeni dublaj seçeneğini X’te, “PrinceOfPersia: The Lost Crown’daki dublaj seçeneklerinin bir önizlemesi! Sizin favoriniz hangisi?” diyerek duyurdu. Oyun hayranı olan ve İngiltere’de yaşayan Sam Mandi-Gohmi, temsilin Fars kültürü açısından ciddiye alınmasının “harika” olduğunu söyledi. Mandi-Gohmi, “Farsçanın The Lost Crown için “oyun sesi” seçeneği olacağını duyuran tweet’i gördüğümde, bunun bir şaka olduğunu düşündüm. İngiltere’de İranlı bir babanın yanında büyüdüm. Tweet’i babama göstermek için acele ettim. Babam güldü ve inanamayarak tercüme etti.” dedi.
Sam, 1990’larda ve 2000’lerde İngiltere’de piyasaya sürülen serinin önceki oyunlarında “tamamen İranlı görünen” karakterler olmadığını söyledi. Sam, “Artık 2003’te değiliz ve medyada temsil, geliştiriciler için önemli bir husus. Bu harika ancak Batı medyasında hâlâ temelde ‘sıfır’ İran temsili var.” dedi.
Prince of Persia, Assassin’s Creed geliştiricisi Ubisoft’un bir yan kuruluşu olan Ubisoft Montpellier tarafından yapılan serinin ilk oyunu. Oyunun tasarımcısı Mounir Radi, “En başından beri Pers ve İran’ı tasvir edebilmek ve onlara saygı duymak istedik. Bu kültüre giriyorsak ‘ona sadık kalmalıyız’ fikri bizim için doğaldı.” dedi. Yapımcılar ayrıca 2010’daki The Forgotten Sands’ten bu yana serinin ilk oyunu olan Assassins Creed Mirage’ı, spin-off’lar ve yeniden yapımlar dışında da modernize etmeye çalıştı. Oyunun Sony’nin hit animasyonu Into the Spider-Verse’ten ilham alan grafikleri güncellendi. Ancak oyunu modernize etmenin bir başka parçası da örneğin, günümüz İran’ında kurulan Zerdüştlük dininin unsurlarını oyuna dokumak, seriyi daha önce hiç olmadığı kadar otantik hâle getirmeyi içeriyordu.
Oyunun yapımcısı Abdelhak Elguess, yaptığı açıklamada bu değişiklikleri yapmaktan çok gurur duyduklarını söyledi. Abdelhak Elguess “Yapılan dğişiklikler, Pers kültüründen çok sayıda insanı çok mutlu etti.” dedi. Emad Saedi, çocukluğundan beri serinin İran’a yaptığı kültürel göndermelerden dolayı oyunların hayranı ama bir şeylerin hep eksik kaldığını söylüyor. Emad, “Bu oyunlarda prensin geldiği kültürün temel unsuru olan ‘dil’ eksikti. Arkadaşlarım ve ben hep şu soruyu sorardık: Eğer o bir Pers prensiyse nasıl oluyor da İngilizce ya da Farsça dışında herhangi bir dil konuşabiliyor? Bu garip değil mi?” diyor. Emad, İran ve Fars kültürünün günümüz dünyasında yeterince temsil edilmediğini düşündüğü için dili dâhil etmenin ileriye doğru atılmış büyük bir adım olduğunu da yorumuna ekliyor. Emad konuyla ilgili, “Batı kültürü içeriğine doymuş bir dünyada, dünyanın diğer bölgelerinden bir şeyler görmek, özellikle de İran gibi gizli bir mücevherden, taze bir nefes gibi geliyor. Uzun yıllar görmezden gelindikten sonra nihayet görüldüğümüzü hissediyorum. Kültürümüzde, büyük ticari potansiyele sahip pek çok harika hikâye var. Umarım eğlence sektörü, bu fırsatın farkına varır ve bunlara yatırım yapmaya devam eder.” dedi.
Derleyen: Fatma Ebrar Tuncel