- Araştırmalar bireylerin renkleri ayırt etme hızının, renkleri tanımlamak için kullanılan dilin belirginliğine bağlı olduğunu gösterdi.
- Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Oslo Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, Litvanca konuşanların Norveççe konuşanlardan daha hızlı renk tonlarını ayırt edebildiklerini ortaya koydu.
- Bu bulgular, dilin aktif olarak kullanımı ile renk algısının dinamik bir şekilde etkileşime girdiğini ve dilin bilişsel süreçleri şekillendirebileceğini gösteriyor.
Araştırmalar bireylerin benzer renkleri ayırt etme hızının, bu renkleri tanımlamak için kullandıkları dil tarafından etkilenebileceğini gösterdi. Özellikle, Rusça’daki “siniy” (koyu mavi) ve “goluboy” (açık mavi) gibi farklı tonlar için belirgin terimlere sahip dillerin konuşurları, renk tonlarını ayırt etmede daha az belirgin renk terminolojisi kullanan dillerin konuşurlarına göre genellikle daha hızlı. Bu gözlem, bu etkinin ne kadar esnek olduğunu ve bilişsel süreçlerin dil kullanımının renk algısını hızlandırıp yavaşlatıp yavaşlatmadığını sorguluyor.
Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (NTNU) ve Oslo Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, dilin renk algısını nasıl etkilediğini inceledi. Litvanca konuşanlar, Norveççe konuşanlar ve her iki dili de iyi derecede bilen iki dilli Litvanların yer aldığı 106 katılımcı ile gerçekleştirilen çalışma, katılımcıların mavi tonlarını ne kadar hızlı ayırt edebileceklerini ölçen testler içeriyordu. Bu testler, sessizlikte ve sekiz rakamdan oluşan bir diziyi ezberlerken yapıldı. İki dil bilen katılımcılar, rakamları Litvanca ve Norveççe olarak dinlediler.
Sonuçlar, açık mavi (“žydra”) ve koyu mavi (“mėlyna”) için ayrı kelimelere sahip Litvanca konuşanların, tek bir terim “blå” kullanan Norveççe konuşurlardan daha hızlı bir şekilde mavi tonlarını ayırt ettiklerini ortaya koydu. İki dilli Litvanlar ayrıca, Litvanca renkleri ayırt ederken, bilişsel kaynakları Litvanca rakamları ezberlemeye harcadıklarında bile bir hız avantajı gösterdiler. Bu avantaj, rakamları Norveççe işlediklerinde gözlemlenmedi.
Çalışma, aktif olarak kullanılan dilin renk algısını önemli ölçüde etkileyebileceğini ve bilişsel mekanizmalar ile dilin dinamik bir şekilde etkileşime girdiğini öne sürüyor. Bu araştırma, dilin bilişsel işlevleri nasıl etkilediğini anlamaya katkıda bulunuyor ve dil ile biliş arasında karşılıklı ilişkiyi vurguluyor.
Derleyen: Eliz Canyurt