- Batı Avustralya Üniversitesinden Sascha Schediwy’nin öncülüğündeki “TeraNet” girişimi, lazer teknolojisi kullanarak uzaydan Dünya’ya iletişim kapasitesini 1.000 kat artırmayı hedefliyor.
- Bu yenilikçi sistem, radyo dalgalarına kıyasla daha yüksek bant genişliği sunarak yüksek çözünürlüklü veri transferini mümkün kılacak.
- Lazer sinyalleri bulutlardan etkilenebileceğinden dolayı çeşitli yer istasyonları ve mobil alıcılar kullanılarak sürekli bağlantı sağlanması planlanıyor.
“TeraNet” girişimi, Batı Avustralya Üniversitesinden astrofotonik bilimci Sascha Schediwy tarafından başlatıldı ve Avustralya Uzay Ajansının Ay’dan Mars’a Demonstratör Misyonu tarafından finanse edildi. Bu proje, Batı Avustralya’da başlatıldı ve iki optik yer istasyonu, bir Alman uydusundan lazer sinyalleri almayı başardı. Bu, uzaydan Dünya’ya iletişim kapasitesinde geleneksel radyo dalgalarına kıyasla 1.000 kat artış sağlama potansiyelini gösterdi.
Tarihte, 1957’de Sputnik I’ın fırlatılmasından bu yana, uydular iletişim için radyo dalgalarına dayanıyordu ancak, radyo dalgalarının kapasitesi sınırlı; veri talebindeki üssel artış ve Dünya’nın etrafında dönen uydu sayısının artmasıyla teknoloji sınırlarına ulaşdı. Schediwy, radyo iletişiminin düşük frekansta sinyaller nedeniyle bir darboğaza girdiğini ve artan veri transfer ihtiyaçlarını karşılayamadığını vurguluyor.
Buna karşın, kızılötesi lazer iletişimi önemli bir bant genişliği artışı sunarak kapasiteyi 1.000 kat artırabiliyor. Bu teknoloji sıçraması, uzay misyonlarından yüksek çözünürlüklü video görüntüleri ve birden fazla kamera açısı sağlayarak halkın uzay keşfiyle daha fazla ilgilenmesini sağlayabiliyor ancak, lazer iletişim sistemlerinin zorlukları da var.
Kısa dalga boylu optik sinyaller bulutlardan gelen parazitlere karşı hassas ve bu bulutlar lazer ışınını engelleyebiliyor. Bu sorunu çözmek için, TeraNet sistemi, WA’nın çeşitli bölgelerinde yer istasyonları kuracak ve en az bir istasyonun uydu ile net bir bağlantı sağladığından emin olacak. Ayrıca, potansiyel sinyal kesintilerini aşmak amacıyla en iyi sinyal alınabilecek konumlara hareket edebilen bir Jeep’e monte edilmiş mobil bir yer istasyonu kullanılacak.
İlk üç istasyonlu ağ başarılı olursa ekip, ağı Avustralya’nın doğu kıyısına ve Yeni Zelanda’ya genişletmeyi; böylece daha geniş bir Avustralasya optik yer istasyonu ağı kurmayı planlıyor.
WA’nın coğrafi konumu, küresel iletişimler için avantajlı olarak görülüyor. Bu, sürekli ve ultra hızlı uydu veri transferlerini mümkün kılıyor. Öncü girişim, TeraNet’in küresel bir optik iletişim ağına yönelik kritik ilk adımı işaret etmesiyle uzay iletişiminde yeni bir çağın habercisi olabilir.
Derleyen: Eliz Canyurt