Karekod geçtiğimiz 10 yıllarda gündelik hayatımızda kesit kesit karşımıza çıktı fakat pandemiye kadar yerini sağlamlaştıramamıştı. Uzun ve sendelemelerin bol olduğu bu yolculuğunda karekodun örnek alınacak azimli yolculuğunu sizlere aktarmak istedik.
Detaylar haberimizde…
1980 sonrasında Japonya’nın ekonomik kalkınma yaşamasıyla birlikte özellikle otomotiv sektöründeki üretim ve talep ivme kazanıyor. Karekod, bu yoğun üretim sürecinde kolaylık sağlaması adına 1994 yılında Japonya merkezli özel bir şirket tarafından geliştiriliyor.

Daha çok üretim ve nakliye süreçlerini takip etmek için geliştirilen karekod ile bugün bankalardan, mağazalara, restoran menülerinden, müzelere ve kamu dairelerine kadar hemen her alanda karşımıza çıkıyor.

Örneğin geçtiğimiz aylarda Tarım ve Orman Bakanlığı, vatandaşların güvenilir gıda alma hakkını gözeterek gıda işletmelerinin denetlenme durumunun vatandaşlar tarafından daha ulaşılabilir olması için karekod sistemine geçileceğini ve 2025 yılından itibaren firmaların karekod bulundurmalarının zorunlu olacağını bildirmişti. Bilgi için buraya tıklayınız.
İlk Sıçrayış
Karekod geliştirildiği ilk dönemlerde Asya ülkeleri dışında pek fazla kullanılmamıştır. 2002 yılında Japonlar, QR okuyabilen ilk cep telefonunu üretip kullanıma sunmuşlardı. Karekodun, Asya dışındaki ülkelerle tanışması için akıllı telefonların kullanımının artmasını beklemesi gerekiyordu. 2010 sonrasında akıllı telefonların yükselişi ile birlikte Dünya genelinde bilinirliği artmaya başladı.
Donanım Yetersizdi ve Tüketiciler O Zaman da Sabırsızdı
2010’lu yıllarda, genellikle insanlar karekodu biliyor fakat kullanım alanının darlığından, kullanıcı dostu olmayan uygulamalardan ve çoğu akıllı telefonun karekod donanımına gerekli yatırımı yapmadığından dolayı kullanıcı deneyimini yaşayamıyor ve gereksinim duyulacak bir şey olarak görmüyorlardı.

Karekodu okutmak isteyen bireyler telefonlarına ayrı bir tarama veya karekod uygulaması indirmesi gerektiğini fark ederek karekoddan uzaklaşıyorlardı.
Dünyaya Yayıldıktan Sonra 2. Sıçrayış
iOS 11 ile birlikte piyasaya sürülen telefonlarında Apple, hiçbir uygulamaya gereksinim duyulmadan telefonun kamerasından karekod tarayabilme özelliğini getirdi. Android de 8.0 Oreo ile Apple’ı takip etti.

Karekod için beklenen yükseliş o dönem için mümkün olamadı fakat pandemi sonrasındaki yükselişini uygulama iyileştirme süreçlerine ve telefon üreticilerinin karekod donanımını iyileştirme süreçlerine borçlu oldu.
Pandemi Karekoda Yaradı
2019’dan itibaren karekod kullanımı oldukça süratli bir şekilde artmaya başladı. Sebep ise Covid-19’un nispeten zorunlu kurallarından olan temas etmemek kuralıydı. Covid-19’dan önce de banka ATM’lerinde karekodla karşılaşıyorduk fakat kullanımı çok yaygın değildi.
Pandemi ile birlikte ATM’lerin ekranındaki karekodlar, temas etmeme kuralını ATM’de işlem görecek olan müşterisine müthiş bir şekilde yaşattı. Deneyimsel pazarlama harikası ve koruyucu işleviyle karekod ödeme yöntemlerinde de kendisini göstermeye başlayarak ödeme süreçlerini de pratikleştirdi. Karekodun ivme kazanmasını, temassızlık kuralının uygulayıcısı olması ile açıklayabiliriz.

Temas kurmama ihtiyacı ile birlikte işleyen bir süreç olarak pazarlama stratejilerinde karekod oldukça etkili bir yöntem oldu. Hem maliyeti azaltan hem de kullanıcının bilgiye ulaşma yolculuğunu pratik hale getiren bir strateji olarak karekod kullanımı pandeminin parlayan yıldızlarından biri oldu.
Derleyen: Deniz Tuğçe Şimşek